Browsing tag

suikast

Şeybe İbn-i Osman’ın, Efendimiz’e (sas) Suikast Girişimi (11 Şevval 8 Hicrî)

Müslümanların Medine’ye hicretine rağmen Mekkelilerin kin ve nefreti bitmemişti. Onlar her fırsatta şiddete başvuruyor ve Medine’ye sürekli savaşa zorluyorlardı. Neticede yakınlarını savaş meydanlarında bırakıyor ve bu kısır döngü onların düşmanlıklarının daha da artmasına sebep oluyordu. Kin ve nefrete, intikam duyguları ekleniyor, öfkeler kabardıkça kabarıyor ve kafalar öç almaktan başka bir şey düşünemez hâle geliyordu. İşte babası Ümeyye İbn-i Halef’i Bedir’de bırakan Safvan İbn-i Ümeyye […]

Gatafân gazvesi ve bir suikast girişimi

Bir başka bilgi de Benû Sa’lebe ve Muhârib yurdundan geliyordu; sözde Efendimiz’i etrafından kuşatıp da tüketmeyi planlamışlardı. Bunun üzerine Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), yerine Hz. Osman’ı vekil bırakarak dört yüz elli kişiyle birlikte Rebîülevvel ayının on ikisinde yola çıktı. O’nun ashâbıyla birlikte gelişini duyunca Benû Sa’lebe ve Muhârib orduları dağılıp kaçmış ve dağlara […]

Umeyr İbn-i Vehb’in suikast girişimi

Bedir Savaşı’ndan oğlu Vehb İbn Umeyr Müslümanların elinde esir olan Umeyr İbn Vehb, Kâbe’de karşılaştığı Safvân İbn Ümeyye’ye dert yanacak ve Bedir’de aldıkları mağlubiyetin acısını dile getirecekti. O da dertliydi ve bunun üzerine Umeyr, Safvân’a şunları söyleyecekti: – Allah’a yemin olsun ki, ödeme imkânı bulamadığım şu üzerimdeki borçlar ve benden sonra perişan olacaklarından endişe ettiğim […]

Suikast için gönderilen genç ve şefkatle gelen değişim

Hâlâ Bedir’in intikamını alamadığını ve Uhud gibi bir fırsatı değerlendiremediğini düşünen Mekke, inadından vazgeçmiş değildi; kin ve nefretle oturuyor, intikam yeminleri edip şiddetle kalkıyorlardı! Bir aralık Ebû Süfyân, etrafına topladığı bir grup delikanlıya şunları söyleyecekti: – Aranızda Muhammed’in işini bitirecek bir yiğit yok mu? Baksanıza, biz bu kadar acı içinde kıvranırken O, çarşı-pazarda rahat dolaşabiliyor! […]

Benî Nadîr’in Efendimiz’e suikast girişimi ve yaşanan gelişmeler

Medine’de yerleşik bir Yahudi kabilesi olan Benî Nadîr, Efendimiz’in emân verdiğini bilmeden Amr İbn Ümeyye’nin öldürdüğü iki şahsın kabilesi olan Benî Âmir ile müttefikti. Hicret sonrası gerçekleşen Medine anlaşmasına onlar da katılıp imza atmış, temelleri atılıp esasları tebeyyün eden yeni devlete inkıyatlarını ifade etmiş ve Medine’yi birlikte savunup burada müşterek bir hayat yaşama konusunda Resûlullah’a […]

Efendimiz’in (sas) Kuba’dan Medine’ye geçişi (22 Rebiülevvel Hicrî 1)

Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) Kuba’da on dört gün kalmış ve on beşinci gün Pazartesi sabah Neccaroğullarından bir gruba haber göndermişti. Onlar da kılıçlarını kuşanmış gelmişlerdi. Peygamberimiz Kasva’ya binmiş, Hz. Ebu Bekir de redifindeydi. Tam hareket etmek üzereydiler ki Allah Resûlü’nün ayrılmasını istemeyen Amr İbn-i Avf oğulları gelmiş önünde durmuşlardı. “Ya Resûlallah! Bizden usandığın […]

Mâide Sûresi 11. âyetin nuzûlü (17 Rebiülevvel Hicrî 3)

Hicretin üçüncü yılında Benû Sa’lebe ve Muhârib kabilelerinin hazırlık yaptıkları, ansızın Medine’yi kuşatmak ve Müslümanların mallarını yağmalamak istedikleri bilgisi Efendimiz’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ulaşmıştı. Böylesi durumlarda Medine sakinlerinin güvenliklerini sürdürmek, huzur ve barışı devam ettirmek isteyen Efendimiz, çok hızlı, tedbirli ve temkinli hareket eder ve tehlikeyi büyümeden bertaraf ederdi. Bu sefer de öyle olmuş […]

Dü’sûr İbn-i Hâris’in suikast girişimi (17 Rebiülevvel Hicrî 3)

İslâm’ın akılları hayrette bırakan hakikatleri ve Allah Resûlü’nün herkesi kendisine hayran bırakan hâl, hareket ve ahlâkı karşısında batıl inançlarını muhafaza etmenin yolunu bulamayan müşrik Arap kabileleri sürekli kavgaya başvuruyor ve çözümü şiddette arıyorlardı. Bunun içinde sürekli fırsat kolluyor, Müslümanları tuzağa düşürmenin ve Medine’ye sinsice saldırmanın planlarını yapıyorlardı. Hicretin üçüncü yılında Benû Sa’lebe ve Muhârib kabilelerinin […]

Efendimiz’in (sas) Hicret İçin Evinden Ayrılışı (27 Safer Hicrî 1)

Daru’n-Nedve’de toplanıp Efendiler Efendisi’nin canına kastetme kararı alan Mekkeliler, kendilerince kesin sonuca ulaşmak üzereydi; aralarından seçtikleri Ebû Cehil, Hakem İbn Ebi’l-Âs, Ukbe İbn Ebî Muayt, Nadr İbn Hâris, Ümeyye İbn Halef, Zem’a İbn Esed, Tuayme İbn Adiy, Ebû Leheb, Übeyy İbn Halef ile Nübeyh ve Münebbih İbn Haccâc kardeşler bir araya gelmiş ve Resûl-i Kibriyâ […]

Dâru’n-Nedve’de Planlanan Tuzak ve Suikast Kararı (26 Safer Hicrî 1)

Bütün baskı ve engellemelere rağmen hicret devam ediyordu. Nihayet, Ebû Seleme ile başlayan hicret sürecinin üzerinden üç ay geçmişti ki, geride köle ve işkence altında esir bırakılanların dışında hicret etmeyen sadece Allah Resûlü, Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ali kalmıştı. Zaten, Hz. Ebû Bekir’le Hz. Ali’nin hicret arzularını tehir eden de Efendimiz’den başkası değildi. Demek […]