Browsing tag

Nübüvvet

Efendimiz’e (sas) Kevser’in Verilmesi

Kur’ân-ı Kerim’de, Hz. Peygamber’e Kevser’in verildiği haber verilmektedir: “Biz gerçekten sana verdik Kevser.” “Kevser”, lügatlerde, son derece fazla, her şeyin çoğu, birbirine sarılıp burulmuş olan çok toz, İslâm ve peygamberlik, Tâif ’te bir mektebin adı, çok hayırlı, çok vergili adam, efendi adam, cennette özel bir nehir adıdır ki, cennetin bütün ırmakları ondan meydana gelir- gibi anlamlara gelmektedir. Bu âyette, Kevser’in […]

Nübüvvetin Çehresinde Okuduklarımız

Allah, varlık ve eşya ile Kendinin tanınıp bilinmesini dilediği gibi, vahyin lisanıyla da, tekvînî ve tenzîlî emirlerinin iç içe mütalaa edilmesini; gözlerden kalbe akan mânâların, kulaklar yolu ile gelip ruhları saran nefehatla desteklenmesini; zât, sıfât ve esmâsı itibarıyla “min haysü hüve hüve” bir ulûhiyet anlayışının ortaya konmasını ve tabiî buna karşılık da kullarının sorumluluklarını, bu […]

Allah-Kâinat-İnsan ve Nübüvvet

Varlık ve hâdiseleri iyi okuyup isabetli yorumlayarak insan, kâinat ve ulûhiyet hakikati arasındaki dengeyi koruma, peygamberlerin en önemli derinliklerinden biridir ve en aşkın yanlarıdır. Evet varlığın bir “küll” hâlinde duyulup sezilmesi, eşyanın birbirinin modeli olarak umumî şekildeki tecellisi ve mevcudat çapındaki “evrensel” vahdet kanunlarının tam kavranması sadece enbiyâ-yı izâm’a müyesser olmuştur.. ve onların, hususiyle de […]