Browsing tag

Mekke

Resmî Geçit ve Mekke’deki Şok

Mekke’nin fethinin gerçekleşeceği günün sabahında ordunun konakladığı Merrü’z-Zehrân’da Allah Resûlü’nün münadisinin sesi yankılanıyordu: – Her kabile, hemen yol hazırlıklarına başlasın ve silah ve mühimmatlarını da hayvanlarına yüklemiş olarak liderleriyle birlikte kendi sancağının altında bir araya gelsin! Bu emirle birlikte İslâm orduları harekete geçmiş ve kabileler liderleriyle birlikte, küçük birlikler de bayraklarının altında bir araya gelmişti. […]

Ve fetih: Mekke Emin Ellerde

Ashâb, ordunun konakladığı Merrü’z-Zehrân’dan hareket etmiş ve Zî Tuvâ denilen yere gelmişti. Burada toplanacak ve büyük fethin ilk adımları da buradan atılacaktı.  Hicretin sekizinci yılının Ramazan ayının bitimine on gün kalmıştı ve bir cuma günüydü. Daha güneş doğmadan önce Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) Kasvâ’ya binmiş ve terikisine de Üsâme’yi almış olarak yeşil birliğinin […]

Huzura Koşuş Devam Ediyor

Bu arada, Âmir İbn Rabîa, Utbe İbn Rabîa’nın oğlu Ebû Huzeyfe, Ebû Ubeyde İbn Cerrâh, Osman İbn Maz’ûn ve iki kardeşi Kudâme ve Abdullah, Esmâ Binti Ümeys, Ümmü Eymen, Efendimiz’in amcası Hz. Abbas’ın hanımı Ümmü’l-Fadl ve Hz. Ali’nin ağabeyi Ca’fer İbn Ebî Tâlib de gelmiş ve Müslüman olmuşlardı.[1] Fazilet aşığı insanların arasında bu din, hızla […]

Boykot Yılları; Efendimiz (sas) ve Ashâbının Duruşu

Bi`setin yedinci senesi, Muharrem ayının ilk günüydü. Bu tarihe kadar İslâm’ın inkişâfına mani olmak gayesiyle müşrikler tarafından girişilen her teşebbüs boşa çıkmıştı. Baş düşman ilan ettikleri Allah Resûlü’nü (sallallâhu aleyhi ve sellem) davasından vazgeçirmek, O’na gönül verenleri inançlarından döndürmek ve O’na yönelenlere engel olmak için başvurmadıkları yol, yapmadıkları zulüm ve işkence kalmamıştı. Her şeye rağmen […]

Genişleyen Tebliğ Halkası

Bu arada her geçen gün yeni yeni ayetler geliyor ve mü’minleri, iman adına sürekli besleyip onların dirençlerini artırıyordu. Çok geçmeden: “Emrolunduğun şeyleri, başları çatlatırcasına bir gayretle tebliğ et ve müşriklerden de yüz çevir.”[1] mealindeki ayet gelmişti. Anlaşılan bu sefer hüküm daha geneldi ve ilk planda bütün Mekke’yi, ardından da bütün insanlığı hedefliyordu. Böyle bir emri […]

Mekke’ye Atfedilen Son Nazar

Bu sırada Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), son kez Mek­ke’ye doğru yöneldi; belli ki içine, peygamberlerin uğrak yeri, yeryüzündeki ilk binanın sahibi ve kendisinin de ikizi sayılan bu beldeden ayrılığın hüznü çökmüştü. Adeta, yüreğini bırakıp da gidiyordu. Halbuki, vahiy geleceği ana kadar kırk yıl beklemiş ve bu süre içinde de, sıklıkla Hira’ya çıkıp oradan, […]

YENİDEN MEKKE

Tâif, beklenen semereyi vermese de Addâs ve cinlerin İslâmiyet’i seçmeleriyle bir nebze huzura kavuşan Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), daha sonra yeniden Mekke’ye yöneldi. Yol Mekke’ye yaklaştığında, yine eski günlerinde olduğu gibi Nûr dağına çıkarak Hira’ya geldi. Kapılarını yüzüne kapatan Mekke, tam karşısında duruyordu; Beytullah’ın boynu bükük, mü’minleri de yetimdi! Belli ki aralarında, kelimelerin […]

Mekke Dönemi: Peygamberlik Sonrası

Risaletin 1. Yılı Peygamber Efendimiz’e Risalet vazifesinin Nur dağındaki Hira mağrasında Cibril-i Emîn tarafından tebliği Peygamber Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) Hira’da ilk vahyi alması Alak Sûresi’nin ilk beş ayetinin nüzûlü: Milâdî 610 Yılı, Hicretten 13 yıl önce, 17 Ramazan Pazartesi günü, Efendimiz 40 yaşındayken Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem) risalet vazifesini aldıktan sonra […]