Browsing tag

medine

Medine’nin Gülü

Andım yine Sen’i her şey yâdımdan silindi, Hayâlin gönlümün tepelerinde gezindi; Bu bir serâp olsa da hafakanlarım dindi.. Andım yine Sen’i her şey yâdımdan silindi. Keşke hep aşkınla oturup aşkınla kalksam, Rûhlar gibi yükselip de ufkunda dolaşsam; Bir yolunu bulup gönlünden içeri aksam.. Keşke hep aşkınla oturup aşkınla kalksam. Bir bilsem, vuslata ne zaman ferman […]

AYDINLIK DÜNYANIN HOŞGÖRÜ ZEMİNİ

Artık çok yönlü bir faaliyetin yürütüldüğü Medine, sulh ve sükûnun, emniyet ve güvenin de merkezi hâline gelmişti. Kaos ve kargaşa dönemi çoktan sona ermiş ve medeniyet televvünlü yeni yüzünde huzurun tebessümleri müşahede edilmeye başlamıştı! Elbette bu, sadece zamanın belli bir dönemini içine alan geçici bir huzur olmamalıydı; onun için Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), insanlara […]

Medine’den Hareket

Artık gelen gelmiş ve sıra, İslâm ordusunun yola çıkmasına gelmişti. Resûlullah her kabileye sancak ve bayraklarını hazırlamalarını söylüyor ve onları savaşa teşvik ediyordu. – Kişi, ayakkabıyla yola çıktığı sürece süvari gibidir, buyurarak ashâbını ayakkabı giymeleri konusunda teşvik ediyordu. Zira binecek bir hayvanı olmayanlar açısından, bu kadar uzun mesafelerin aşılabilmesi, ancak böyle mümkün olabilirdi! Kendisinden önce […]

Medine

Artık yolculuk bitmişti; Medine’ye girmek üzerelerdi. Bir aralık ashâbına dönen Efendiler Efendisi (sallallahu aleyhi ve sellem): – Şu anda Medine’de öyle insanlar var ki, sizin gittiğiniz her yerde, adım attığınız her vadide hep sizinle beraberlerdi, buyurdu. Anlaşılan, arkada kalıp da gelemeyen herkesin münafık olmadığını anlatmak istiyordu; zira onlar arasında, Ka’b İbn Mâlik, Mürâre İbn Rebî’ […]

İslam’a Koşuş Devam Ediyor

Mekke’nin fethinden sonra hızlanarak süreklilik kazanan hey’etlerin gelişi, Efendimiz’in Tebûk’ten dönüşüyle birlikte yeniden hızlanmıştı ve bundan böyle Medine, hemen her gün yeni bir hey’eti misafir ediyordu. Daha düne kadar karşı koyma yarışına giren veya gidişatın sonucunu beklemeyi tercih edenler, Mekke’nin fethi, Huneyn ve Tebûk gibi önemli dönüm noktalarında Allah Resûlü ve ashâbın elde ettiği muvaffakiyetleri […]

Necrân Hey’eti

Bunlar arasında, on dördü eşraftan olmak üzere toplam altmış kişilik bir hey’etle Medine’ye gelen Necrân grubu ayrıca dikkat çekiyordu. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) onlara mektup yazmış ve: – Ben sizi, kullara kulluğu bırakıp da Allah’a ibadet etmeye, insanların yakınlığını bir kenara bırakıp da Allah’ın velâyetine davet ediyorum; şâyet kabul etmezseniz cizye verirsiniz. Bunu da […]

Sakîf Hey’eti

Sakîf kabilesinin reisi olan Urve İbn Mes’ûd, Efendimiz’in Tâif seferinden dönüşünde gelmiş ve Müslüman olmuştu. Büyük bir heyecan duyuyor ve bir an önce kavminin arasına dönüp onları da İslâm’a davet etmek istediğini söylüyordu. Ancak Efendiler Efendisi (sallallahu aleyhi ve sellem), onun içinde bulunduğu ruh hâlini okumuş ve Sakîf kabilesinin genel karakterini de nazara alarak ona: […]

… Ve Diğer Heyetler

Elbette Medine’ye koşanlar, sadece bunlardan ibaret değildi; Abdikays, Uzre ve Beliyy heyetleri de gelmiş ve Müslüman olarak geri dönmüşlerdi. Efendimiz’in dedelerinden Kusayy ile anne tarafından akraba olduklarını söyleyen on iki kişilik Uzre hey’eti ile konuşan Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), onlara yakında Şam cihetinin de fethedileceğinin müjdesini verecek ve onları kehânet parası yemekten menedip […]

27 gün süren hac yolculuğunun son buluşu

Perşembe gününün sabahında Muarres’ten yola çıkan Efendiler Efendisi (sallallahu aleyhi ve sellem), Medine’yi görünce bulunduğu tepede üç defa tekbir getirdi. Sanki Kâbe’nin firakını unutturan bir vuslat yaşıyor gibiydi ve ardından da şunları söyledi: “Allah’tan başka ilah yoktur; O’nun şeriki de yoktur! Mülk O’nundur; hamd de O’na mahsustur! Hem O, herşeye kâdirdir. Rabbimize dönenleriz, tevbekârlarız, âbidleriz, […]

Efendimiz’in (sas) Bayramları

Hicret sonrasında Medîne’de iki bayram yaşandığını gören Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), bugünlere bedel Allah’ın (celle celâlühû), mü’minlere o günlerden daha hayırlı iki bayram ihsan ettiğinin haberini vermiş ve böylelikle Ramazan ve Kurban bayramları kutlanmaya başlanmıştır ki hem Ramazan hem de Kurban, iki yoğun ibadet sürecinin akabinde Allah’ın kullarına ihsan ettiği bayram günleridir. Bu […]