Browsing tag

medine

Hicret Diyarına Entegrasyonda Komşuluk (2)

Komşuluk, imanın kemaliyle yakından irtibatlıdır Efendimiz (aleyhissalatü vesselam), sosyal hayatta komşuluk ilişkilerinin tam yerleşmesi ve toplumun fertlerinin istenilen ölçüde birbirine kaynaşabilmeleri için meseleyi doğrudan doğruya imanla irtibatlı ele alır. O, bu hususu seslendirdiği nurlu beyanlarından birinde: “…Komşuna ihsan da bulun ki kâmil bir mümin olasın…” buyurur ve güzel komşuluk ilişkilerinin, imanın bir şubesi olduğunu nazara […]

Hicretin altıncı yılı

Peşi peşine sökün eden olaylarla hızlı bir süreç yaşanmış ve artık, Mekke’den ayrılışın altıncı yılına girilmişti. Daha dün gibiydi; peygamberler diyarı ve Hz. İbrâhim’le yeniden inşa edilen Mekke herkesin burnunda tütüyordu. Herkesin gönlü günde beş vakit yöneldikleri Kâbe ile birlikte orada kalmıştı, bir mü’min olarak gidip de Allah’ın Evi’ni ziyaret etmenin özlemiyle yanıp tutuşuyorlardı. Daüssıla, […]

Hicret

Mekke’yle Medine arası yollar; Çizik çizik, hasret yarası yollar. Vardığı her nokta yine başlangıç; Gitgide Allah’a varası yollar. Mekke’yle Medine arası yollar… Bu çıplak yollarda ne in, ne de cin Yalnız iki çift nurdan güvercin. Bunlar iki dostun ayakları ki, Yolları göklere bağlayan perçin. Bu çıplak yollarda ne in, ne de cin; Hicret, yurt dışında […]

Necid Çöllerinden Medine’ye

“Ciğeri hasret ve iştiyâkla yanmış bir Sûdanlının koca Tihâme Çölü’nü aşıp geldikten sonra, Ravza–i Tâhire karşısında O’nunla dertleşirken oracıkta aşk kılıcıyla şehit olmasını dile getiren bir destan.” Şerif Ali Haydar Paşa Hazretleri’ne … –Yâ Nebî, şu hâlime bak! Nasıl ki bağrı yanar, gün kızınca Sahrâ’nın; Benim de rûhumu yaktıkça yaktı hicrânın! Harîm–i pâkine can atmak […]

Efendimiz’in (sas) Kuba’dan Medine’ye geçişi (22 Rebiülevvel Hicrî 1)

Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) Kuba’da on dört gün kalmış ve on beşinci gün Pazartesi sabah Neccaroğullarından bir gruba haber göndermişti. Onlar da kılıçlarını kuşanmış gelmişlerdi. Peygamberimiz Kasva’ya binmiş, Hz. Ebu Bekir de redifindeydi. Tam hareket etmek üzereydiler ki Allah Resûlü’nün ayrılmasını istemeyen Amr İbn-i Avf oğulları gelmiş önünde durmuşlardı. “Ya Resûlallah! Bizden usandığın […]

Sevr’den Ayrılış (1 Rebiülevvel Hicrî 1)

Tarih 1 Rebiülevvel Pazartesi Hicrî 1. yılı gösteriyordu. Allah Resûlü ve Hz. Ebû Bekir, Sevr’de üç günü arkada bırakmışlardı. Derken Âmir ile birlikte rehber Abdullah İbn Uraykıt da gelmiş; kendilerini Medine’ye taşıyacak olan develeri beraberinde getirmişti. Zira bugün Sevr’den Medine’ye doğru hareket edilecekti. Develeri teslim alan Hz. Ebû Bekir (radıyallahu anh), en güzel ve bakımlı […]

Fetih Ordusunun Medine’den Hareketi ve Ebû Süfyan’ın Gelişi

Medine’den Hareket Hicretin üzerinden sekiz yıl geçmişti ve nebevî davetle birlikte mü’minler akın akın Medine’ye dolmaya başlamıştı. O güne kadar Müslüman olmuş herkes, bu nebevî davete icabet etmiş, Allah Resûlü’nün davetini alır almaz silahını alıp Medine’ye koşmaya başlamıştı. Bir çarşamba günüydü; Ramazan ayının onuncu günüydü. Tabii olarak herkes oruç tutuyordu. Resûlullah, önce cemaatine dönüp: – […]

Efendimiz’in (sas) Medine’deki İlk Günü

Kuba’dan hareket Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) Kuba’da on dört gün kalmış ve on beşinci gün Pazartesi sabah Neccaroğullarından bir gruba haber göndermişti. Onlar da kılıçlarını kuşanmış gelmişlerdi. Peygamberimiz Kasva’ya binmiş, Hz. Ebu Bekir de redifindeydi. Tam hareket etmek üzereydiler ki Allah Resûlü’nün ayrılmasını istemeyen Amr İbn-i Avf oğulları gelmiş önünde durmuşlardı. “Ya Resûlallah! […]

Asr-ı Saadet’te Medine Toplumu

Resûlü Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem), Mekkeli müşriklerin inatla inkârcılıklarını sürdürdükleri bir ortamda, 13 yıllık tebliğ otağını Medine’ye taşımak durumunda kalmıştı. Medine toplumu, Hicret’in ilk yıllarında Müslümanlarla birlikte Yahudiler, müşrikler ve -az da olsa- Hristiyanların birlikte yaşadıkları karmaşık bir yapıyı andırıyordu. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), şehrin emniyeti için farklı etnik ve dinî gruplardan oluşan […]

Ci’râne’den Medine’ye Dönüş

Mekke’yi fethettiği günden bu yana seksen günden fazla zaman geçmişti; on üç günlük Mekke yolculuğu da hesaba katıldığında Allah Resûlü’nün Medine’den ayrılışının üzerinden geçen süre üç aydan fazlaydı. On üç gündür Ci’râne’de bulunuyordu; Zilkâde ayının bitimine on üç gün vardı ve bir çarşamba akşamı Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), vadinin alt tarafında bulunan mescitte ihrama […]