Browsing tag

kuyu

Ölü müşriklere sesleniş ve Peygamber Efendimiz (sas) farkı

Ölü Müşriklere Sesleniş Müşrikler ise, Bedir’i terk edip kaçarken arkada yetmiş tane ölü bırakmışlardı. Savaş başlamadan önce Efendimiz’in yaptığı duada isimlerini zikredip de beddua ettiği Ebû Cehil, Ümeyye İbn Halef, Rebîa’nın oğlu Utbe ve Şeybe kardeşler ve Ukbe İbn Ebî Muayt da, Bedir’de ölenler arasındaydı. Hem de bunlar, Efendiler Efendisi’nin daha savaş başlamadan önce gösterdiği […]

Efendimiz’in irşad ekibine kurulan komplo: Racî’

Hicretin dördüncü yılı Safer ayıydı. Uhud sonrasında zafiyet yaşadığını düşündükleri Medine, Hamrâü’l-Esed’le müşriklerin yanıldığını göstermiş ve hemen arkasından müşriklerin iki ayrı yerde gösterdikleri teşebbüs de, daha başlamadan yerinde müdahaleyle akim bırakılmıştı. Bunu gören kin tüccarları, bu sefer farklı bir yol deneme kararı alıp Medine’ye geldiler. Bunlar, Adal ve Kâre halkına mensup insanlardı; Müslüman olduklarını ve […]

Müreysi kuyusu: Uyumayan nifak ve molasız yolculuk

Müreysi Kuyusu Bir tarafta bu gelişmeler olurken diğer yanda ashâbdan bir grup, su getirmek üzere Müreysî kuyusunun başına gitmişti. Müreysî, sığ bir kuyu idi ve ihtiyaçları olan suyu almak için kovalarını suyun içine salan Ensârdan Sinân İbn Veber ile Muhâcirînden Cehcâh İbn Mes’ûd’un ipleri birbirine dolanmış ve aralarında anlaşmazlık baş göstermişti. Kendini tutamayan Hz. Cehcâh, […]

Abdülmuttalib ve Zemzem

Asıl adı Şeybe olan Abdulmuttalib, Hâşim’in dört oğlundan biridir. Bilindiği üzere Efendimiz’in ikinci kuşaktan dedesi olan Hâşim, Hicaz’ın fazilet yönüyle temeyyüz etmiş en önemli şahsiyetlerinden birisiydi. İlk defa hacılara izzet ü ikram geleneği onunla hayata geçmiş ve yaz – kış Kureyş’in ticaret geleneğini de o başlatmıştı. Kendisi de ticaretle uğraşıyordu. Yine ticaret için Şam’a giderken […]

Bi’r-i Maûne ve Şehit Düşen Sahabîler (Safer Hicrî 4)

Hicretin dördüncü yılı Safer ayında Benû Âmir İbn-i Sa’saa kabilesinin lideri Ebû Berâ’ Âmir İbn-i Mâlik Medine’ye geldi. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) ona İslâm’ı anlattı ve onu Müslüman olmaya davet etti. Ama o, ne Müslüman oldu ne de İslâm’a karşı olduğunu söyledi. Müteredditti. Belli ki zamana ihtiyacı vardı ve kendisi ‘evet’ diyemese de […]

İslam Ordusu Tebûk’te

Ertesi gün olup da Tebûk’e ulaşıldığında, pınarların yanına iki askerin ulaştığı görülecekti; Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) onlara: – Pınarların suyuna dokundunuz mu, diye sordu. – Evet, diyorlardı. Celâllenmişti; zira bu kadar hassasiyet gösterilmesine rağmen emr-i nebevînin dinlenmemesi doğru değildi ve Efendiler Efendisi (sallallahu aleyhi ve sellem), benzeri durumlarda bir daha aynı hatanın yapılmaması adına […]