Browsing tag

Kâbe

Efendimiz (sas) Kâbe’nin İçinde

Fetih sonrası Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), yanına Hz. Bilâl’i çağırdı. Osman İbn Talhâ’nın yanına gitmesini ve ondan Kâbe’nin anahtarlarını alarak kendisine getirmesini istiyordu. Uzun uğraşlar sonunda annesinden anahtarı alabilen Hz. Osman, onu kaptığı gibi Kâbe’ye doğru koşmaya başlamıştı. Olacak ya, tam da Efendimiz’e yaklaştığı sırada sürçecek ve yere düşecekti; annesinden zoraki aldığı anahtar […]

Ehline Verilen Emanet: Kâbe’nin Anahtarları

Kâbe’nin anahtarları hâlâ elindeydi; onları Sultanlar Sultanı’nın elinde gören Hz. Ali: – Yâ Resûlallah, diye seslenecekti. “Kâbe’nin örtüsüyle ilgili hizmetler yanında anahtarları taşıma vazifesini de bize verseniz!” Belli ki Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) aynı kanatte değildi; aynı zamanda böyle bir talep karşısında hoşnut olmadığı anlaşılıyordu! Ona dönerek: – Ben size, nimetlerinden istifade edeceğiniz bir […]

Kâbe’nin Tamiri ve Söz Kesen Hakem

Aradan on yıl daha geçmiş ve İnsanlığın Emîni otuz beş yaşlarına gelmişti. Bugünlerde en çok konuşulan husus, zamanla aşınan Kâbe’nin yeniden tamir işiydi. Üstelik, yıkılan duvarlar arasından hırsızın biri içeri girmiş ve orada bulunan bazı kıymetli eşyayı alıp kaçmıştı. Bu arada bir kadın ateş yakmış ve bu ateşten sıçrayan bir kıvılcımla Kâbe’nin örtüsü tutuşarak yanıvermişti. […]

Cennet Esintilerinin Serinlettiği Mekan: Hicr

Hicr kelimesi, lügatte “engellemek, yasaklamak, bir şeyden parça ayırmak” anlamına gelen (حجر) kökünden türetilmiş bir isimdir. Hicr denilince kastedilen yer ise Kâbe’nin kuzey batı duvarı tarafına bitişik olan boş alandır. Bir diğer ifadeyle Rükn-ü Irâkî ile Rükn-ü Şâmî arasında etrafı 1.5 metre yüksekliğinde “Hatîm” denilen yarım daire şeklindeki bir duvarla çevrili kısma verilen addır. Bu […]

İnsanlar İçin Vazedilen İlk Ev: Kâbe

Kâbe; mü’minlerin kalbinin müşterek attığı bir mihrap ve ‘insanlar için vazedilen ilk ev…’ takdîr ve tebcîliyle yüceltilmiş ilk ma’beddir. Temeli, yeryüzünde henüz, harcın, taşın, tuğlanın bilinmediği bir dönemde, gökler ötesi âlemlerde plânlandı ve durulardan duru bir Nebî’nin eliyle gerçekleştirildi. Oturduğu zemînin o işe tahsisi, Adem nebînin yeryüzüne teşrîfinden yıllar ve yıllar önce kararlaştırılmıştı. Öyle ki, […]

Kâbe’deki Putlar

Allah için yeryüzünde inşa edilen ilk bina olan Kâbe, zamanla gerçek mahiyetinden uzaklaştırılmış ve putlarla doldurulmuştu. İnsanlar, içlerinden bir türlü atamadıkları kulluk duygusunu, elleriyle yapıp inşa ettikleri tahta ve taş parçalarının karşısında durarak tatmin etmeye çalışıyor; önemli kararları öncesinde bunların yanına gelip kur’a çekiyor, şükürlerini bunlara kurban keserek yerine getirdiklerini düşünüyor ve korktukları zaman da […]

Ebû Zerr’in Gelişi ve Yaşanan İlk Acı Tecrübe

İçten içe bir heyecan dalgası yayılıyordu Mekke’de… Yüzyılların kuraklığını dindirecek bir menba bulunmuştu ve bunun farkına varan herkeste, susuzluğunu gidermenin telaşı vardı. Hatta insanlarda, sadece kendi susuzluğunu değil, kendisi gibi susuzluk çeken herkesi bu pınarla buluşturmanın gayreti görülüyordu. Yıllardır bugünü bekleyen insanlar, aradığını bulmanın heyecanını yaşıyorlardı. Gıfâr kabilesinin dil üstadı Ebû Zerr de bunlardan birisiydi. […]

Metafta Bir Âyet: Makam-ı İbrahim

Makam-ı İbrahim, Hz. İbrahim’in (aleyhisselâm) Kâbe’yi inşa ederken, örülen duvarın boyunu aşması üzerine, üstüne çıkıp inşaatı devam ettirdiği taş olarak bilinir. Kâbe’nin inşası esnasında iskele olarak kullanıldığı için üzerinde zaman içinde Hz. İbrahim’in ayak izleri oluşmuştur. Bir görüşe göre de bu taş, Hz. İbrahim’in (aleyhisselâm) insanları hacca çağırmak için üzerine çıktığı taştır. Aslında Hz. İbrahim’in, […]

Ebrehe’ler kaybetmeye mahkumdur!

Habeş Krallığı’nın Yemen valisi Ebrehe el-Eşrem, hem bütün Arap yarımadasına hakim olmak hem de bölgede Hıristiyanlığı yaymak için yoğun çalışmalara başlamıştır. İlk olarak, Araplar’ın her yıl Mekke’ye hac kervanları düzenleyip akın akın Kâbe’yi ziyaret ettiğini gören Ebrehe, bunun önüne geçebilmek için yeni bir proje geliştirir. Bu projeye göre Mekke artık merkezi konumdan çıkarılacak onun yerine […]

Kâbe’de Duaların Kabul Edildiği Özel Mekan: Mültezem

Hadisle sabit olduğu üzere Mültezem, Kâbe’nin kapısıyla Haceru’l-Es’ad’ın arasında kalan 2 metrelik kısımdır. Hz. Abdullah İbn-i Abbâs (radıyallahu anh) demiştir ki: “Mültezem, rükn ile kapı arasıdır.” Bir diğer hadis-i şerifte de yine Mültezem’in yeri belirtilirken aynı zamanda buranın duaların kabul edildiği özel bir mekan olduğu şöyle ifade edilir: “Rükn ve kapı arası Mültezem’dir. İhtiyaç, sıkıntı […]