Browsing tag

İnsan

Hz. Musa (as) Kıssasının Tebliğ Boyutu

Hidayet ve şifa kaynağı Kur’ân’ın hikmetli kıssalarında muttaki mü’minler için; ferdi, ailevi, milli hayatlarının istikamet yörüngeli olması adına -dini, ahlaki, hukuki, idari, ticari, ruhi, içtimai- birçok ölçülerin, derslerin olduğu tesbit ve ifade edilir/edilmektedir. Peygamberlere varlık gayesi, tabilerine vacip bir vazife olan tebliğin esası, üslubu ve usulü adına da bu kıssalar çok sayıda temsilî bilgiler içerir. […]

İnsan ve Kıble İhtiyacı

Arapçada yön ve cihet manasına gelen “kıble” kelimesi, ıstılahta ibadetler için özellikle de namaz kılmak için dönülecek yönü belirten bir kavramdır. “İbadetler için” diye zikretmemizin sebebi namazın yanında dua ederken, kurban keserken, ihrama girerken ve ölüyü kabre yerleştirirken de kıblenin yönümüzü belirleyen bir şiar olarak karşımıza çıkmasıdır. Hatta Müslümanlar bu şiara o kadar saygılı olmuş […]

İnsan, Emniyet ve İslam

İnsan, yaratılış keyfiyeti ve donanımı itibarıyla Allah’ın isimlerinin üzerinde tecelli ettiği mükemmel bir varlıktır. Ancak varlığını devam ettirme ve donanımını kullanma adına hem muhtaç hem de acizdir. Yüce Yaratıcı değişik zıtlıkları âdeta onda cem etmiştir.  Acizliğine bakan tarafıyla en büyük ihtiyacı emniyettir. Her an her türlü tehlikeyle karşı karşıya kalması muhtemeldir. Canı için arzu ettiği […]

Miraç Işığında İdeal Toplumun Nitelikleri

Karanlıkların en koyusunun yaşandığı bir zaman diliminde insanlara rehber olarak gönderilen Yüce Resûl (sallallahü aleyhi ve sellem), Mekke döneminin ilk yıllarında öncelikle inanç esaslarına ağırlık vermiştir. Mekke döneminin sonlarına tekabül eden yıllarda, Kâinatın Yaratıcısı, yeryüzünün Efendisini (sallallahü aleyhi ve sellem) Mi’rac yolculuğuna çıkarmış, bu yolculukta bütün insanlar adına O’na kendi âyetlerinden göstermiş, yepyeni ilke ve […]

Sahabede Üslup Hassasiyeti ve İnsan Onuru

Duygu, düşünce, bilgi, tespit ve tecrübeler, sözlü ya da yazılı beyan edilirken takip edilen yola, söyleme tarzına, ifade etme şekline ve ele alış biçimine, üslup denir. Üslup, fiil, fikir ve mülahazalarımızın kalıbıdır. Herkesin üslubu kendine hastır ve sahibinin, ilim irfan seviyesini, ahlak ve karakter yapısını, hayat felsefesini, dünya görüşünü ve niyetini yansıtır. Üslup, sözde ya […]

Gönüllere Girmede Takip Edilen Nebevî Yol

Peygamber Efendimiz’in (aleyhissalâtü vesselâm) insanların gönüllerine girme istikametinde izlemiş olduğu metodları şöyle sıralayabiliriz: – Kapısını hiç kimseye kapatmadı ve herkesle temas kurdu. – İnsanlarla diyalog, O’nun en temel metotları arasındaydı; baştan sona O’nun hayatı, bu türlü diyaloglardan ibarettir. – Ortak değerleri öne çıkardı ve başkasının değerlerini hedef haline getirmedi. – Olumsuzlukları ifade ederken şahısları değil, […]

İnsanların Birbiriyle İmtihanı ve Sahabe

Cenâb-ı Hak (celle celâluhu) bir âyet-i kerimede şöyle buyurmaktadır: “Biz onların bir kısmını diğerleri ile imtihan ettik.”[1] Demek oluyor ki, insanlar birbirleriyle imtihan olabiliyorlar… Bu meseleyi birkaç madde hâlinde sıralamak mümkündür: Birincisi: İnsanlar içinden bir peygamber gelir ve diğer insanlar için o bir imtihan sebebi olur. Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) gönderilişinde de aynı durum […]

Veda Hutbesi ve İnsan Hakları

Dünya tarihinde insan hakları ile alâkalı ilk metin, Veda Hutbesi’dir. Bilindiği gibi Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), vefatından kısa bir süre önce, Milâdî 632 yılında, Mekke’de yüz bin kadar insana Veda Hutbesi olarak bilinen tarihî bir konuşma yapmıştır. Avrupa’da ilân edilen ilk insan hakları metni ise 1215 tarihli Magna Carta’dır. Veda Hutbesi ile Magna […]

Peygamberimiz’in (sas) İnsan Unsurunu Verimli Kullanması

Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) bütün bir hayatı tâlim etmek için gönderilmiştir. O, peygamberliğiyle birlikte, devlet başkanı, ordu komutanı, hâkim ve öğretmen gibi pek çok vasfı da aynı anda şahsında bulundurmaktaydı. Özellikle Medine döneminde, devlet yapısının temellerini atarken, toplum olmanın tabiî bir gereği olarak, değişik alanlarda insan istihdam etmiştir. Bu alanları ana hatlarıyla şu […]

Toplumsal Problemlerin Çözümünde Nebevî Metod

İnsan Odaklı Çözüm Allah’ın gönderdiği vahyi harfiyyen tatbik eden Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), işe en temel noktadan, “insan”dan başladı. Zira her türlü problemi üreten, insanın bizzat kendisiydi ki bu durumda insanı çözmeden hiçbir problem çözülemezdi. Başka bir ifadeyle insan unsurunun çözüldüğü yerde, problemlerin büyük bir kısmı kendiliğinden çözülecek demekti. Allah’ın en mükerrem varlığı […]