Browsing tag

İlim

İdealleri İle Asr-ı Saadet Gençleri (1)

Gençlerin, hayata tutunmaları ve yalnızlığa sürüklenmemeleri; sahip oldukları dinamizmi, enerjiyi, gücü, heyecanı, sağlığı, vakti ve her türlü imkanı doğru yerde ve yönde kullanmaları; kendilerine, ailelerine, çevrelerine, topluma hatta insanlığa faydalı fertler olarak yetişmeleri ve hizmetler ortaya koymaları; ilim, iman, ibadet, ahlak, hak ve hukuk sınırları içerisinde onurlu bir ömür sürmeleri; hep iyilik, hayır ve hasenat […]

İlim ve Hikmet Pınarı: Hz. Abdullah İbn-i Mesud (ra)

Allah Resûlü vefat ettiğinde Hz. Abdullah İbn-i Mesûd (radıyallahu anh) 41 yaşındaydı. Bedenen kısa boylu, zayıf ve zarif bir insandı. Bir gün Allah Resûlü kendisinden ağaca çıkıp meyve toplamasını istemiş ve bu esnada bacaklarının çelimsizliğini gören bazıları gülüvermişti. Bunun üzerine Allah Resûlü, “Ne gülüyorsunuz? Abdullah’ın tek ayağı, kıyamet günü mizanda Uhud’dan daha ağırdır!” buyurmuştu. Bu […]

Yeniliğe Açık Olma Sünneti Ve Asimilasyon

Hicret edilen coğrafyalarda farklı inanç ve kültürlerle karşılaşılınca kendi inanç ve değerlerimizi koruyamama ve asimile olma adına içimizde belli endişe ve korkular oluşabilir. Bundan dolayı kendimizi ve nesillerimizi korumak için kapalı bir toplum oluşturmaya kalkışabiliriz. Halbuki hicret, kendi içene kapanmak değil yeni bir dünya ve yeni bir topluma açılmak demektir. Dolayısıyla hicret yurdunda, farklı kültürlere […]

Hicret, Entegrasyon ve Asimilasyon (2)

İlim ve Kültür Merkezleri Hicret yurdu Medine, Mekke’den farklı olarak birçok inancı ve kültürü içinde barındırıyordu. Yüzlerce yıldır burada yaşayan Yahudi kabileleri, kendilerine ait bir kültür, sokak hayatı ve zengin bir dünya inşa etmişlerdi. Bu baskın kültür ve güçlü iktisadi ortamdan etkilen Arap kabileleri çocuklarını, okuma yazma, dil, sanat ve zanaat öğrenmeleri için küçük yaşta […]

Meleklerin İstiğfarına Mazhar Ruhlar

Müminlerin temel hedefi, ötelere, hataları, kusurları, isyanları ve nisyanları ilahi affa uğramış, her türlü haktan, lekeden ve kirden arınmış olarak tertemiz gitmektir. Zira bir imtihan meydanı olan dünya hayatı hitama erdiğinde herkesi çetin mi çetin bir muhakeme ve muhasebe beklemektedir. Emir olunan gibi istikamet üzere bir ömür sürenler açısından endişe edecek bir durum yoktur. Kur’ân […]

Efendimiz’e (sas) Saygı ve Hz. Sabit İbn-i Kays (ra)

İnsanlar, bildikleri ve hissettikleri ölçüde çevrelerindeki hadiselere karşı hassasiyet kesbeder ve onları anlamaya çalışır. Zannederim insan olmanın gereği de bu olsa gerektir. Şu dünya zeminine gönderilen insanların başıboş bırakılmadığı ve bırakılamayacağı Yüce Yaratıcı tarafından bildirilmektedir. Bu gerçekten hareketle sorumluluk taşıyan fertlerin Allah (c.c) ve O’nun en son peygamberi Efendimiz (s.a.s.)’i tanıma ve bu konudaki marifetlerini […]

Sosyal Sorunların Çözümünde Peygamber Yolunun Temel Esasları

İnsanî bağlar bütün beşerî toplumların temel dayanaklarındandır. Çünkü insan topluluğu da –tıpkı bir bina gibi- farklı birimlerini birbirine bağlayan ve onlardan tek bir cisim oluşturan bağlara muhtaçtır. Beşerî toplumun zorunlu olduğu bu bağlar, değişik yönlerden toplumun fertlerini bir araya getiren ve onları tek bir amaca götüren edebî bağlardır. Toplum, ancak bu bağlar sayesinde birlikte yaşamak […]