Browsing tag

Hz. Ömer

Fârûk-u Âzam Hz. Ömer’in (ra.) Hayatı ve Bazı Yönleri 1

Doğumu-Nesebi Hz. Ömer (radıyallahu anh), meşhur Fil Vak’ası’ndan 13 yıl sonra doğmuştur. Asıl adı Ömer b. Hattâb b. Nüfeyl b. Abdiluzza b. Reyâh b. Abdillah b. Kurt b. Rizah b. Ady b. Kâ’b b. Lüeyy b. Gâlibi’l-Kureşî. Künyesi ise Ebû Hafs’dır. Kureyş kabilesinin Mahzûm oymağına mensub olan Hz. Ömer’in annesinin adı Hanteme binti Haşim’dir. Şemâili […]

Sosyal İlişkiler ve İnsanları Tanıma

Dostluk, arkadaşlık, evlilik, akrabalık, komşuluk, ticaret, ortaklık, seçim, kefil olma veya istihdam hangi hususta olursa olsun ilişkilerde hayal kırıklığı, güven bunalımı, hüsran yaşamama ve ağır bedeller ödememe adına “insanları tanıma” hayati öneme sahiptir. Yanlış insanla birliktelik, yola çıkma, iş yapma ve çalışma beraberinde aldatılma, utanma, boşanma, yalnız ve yüzüstü bırakılma, iflas gibi arzu edilmeyen neticeleri […]

Efendimiz’in (sas) Eğitim Felsefesi (7): Önyargıya Dikkat

Önyargı tanımı itibarıyla muhatabı bütün boyutları, yönleri ve gerçek mahiyeti ile tanımadan ve ona ait gerçekleri öğrenmeden önce onunla alakalı temelsiz ve olumsuz bir hükme ve kanıya varma; bu hüküm ve kanıyı, muhatapla ilgili duygu, düşünce, karar, beyan ve fiilleri belirleyici ana kalıba ve tutuma dönüştürmedir. Önyargı örnekleri göstermektedir ki böylesi bir tutum, sağlıklı ve […]

Turabe Seriyyesi (Şaban Hicrî 7)

Hevâzin kabilesinin bazı kollarının Medine’ye saldırmak için Turabe’de toplanmaya başladığını haber alan Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), Hazreti Ömer’i (radıyallahu anh) otuz kişilik bir birlikle Turabe’ye gönderdi. Birlik, gündüz gizlenip gece hareket etti. Turabe’ye vardıklarında onların dağıldıklarını gördüler. Bunun üzerine Hazreti Ömer’e (radıyallahu anh) Has’am üzerine saldırı düzenleye biliriz teklifinde bulunuldu. Fakat o, Peygamber Efendimiz’den […]

Efendimiz’in (sas) Eğitim İçin Kullandığı Bir Zaman Dilimi: Uğurlama Anları

Mekke ve Medine’de Peygamber Efendimiz’e (aleyhissalâtu vesselâm) inananların büyük çoğunluğunu gençler oluşturuyordu. İslam dini ve medeniyeti, onların omuzlarında yükselecek, gelecek nesillere taşınacak ve dünyanın dört bir tarafına ulaşacaktı. Ama Cahiliye kültürü içerisinde neşet etmiş, daha hayatın baharında, herhangi bir talim ve terbiyeden geçmemiş bu gençlerin yetiştirilmesi gerekiyordu. Maruz kaldığı onca baskıya ve zulme rağmen Allah […]

Maide Sûresi 3. Âyetin İnişi ve Hz. Ömer’in Gözyaşları (9 Zilhicce 10 Hicrî)

Allah Resûlü, Arafat’ta vakfe halindeydi. Güneşin gurûba kaydığı demlerde Allah Resûlü’nün üzerinde farklı bir hâl görmüşlerdi. İşin aslına bakılınca gören görmüş, bilen de anlamıştı; Efendimiz’e vahiy geliyordu! Asırlar önce Hazreti İbrâhim’e hac menâsikini ta’lim için gelen Cebrâil, Kur’ân’ın yeni bir mesajını daha indirmek için Arafat’a gelmiş, Allah Resûlü’ne dinin kemale erdirildiği müjdesini veriyordu! Bu yönüyle […]

Efendimiz’in (sas) Son Umresi ve Hikmet Dolu Hadiseler (5 Zilhicce 10 Hicrî)

Bugün, iki yıl aradan sonra Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ile Kâbe’nin birbirine kavuşacağı büyük gün! Zira hâtıralarıyla kendini hatırlatmaya başlayan Kâbe, az öteden misafirlerine el sallıyor!  Her zaman olduğu gibi yine çok erken kalkılmış, Teheccüd’le aydınlanan geceler, nöbetini artık sabaha devretmişti. Vaktin yaklaşmasıyla birlikte Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), namaz öncesinde gusül abdesti […]

Hudeybiye Anlaşması ve Hz. Ömer’in Feveranları (23 Zilkâde 6 Hicrî)

Hudeybiye’de prensipte üzerinde anlaşılan maddeler, mü’minlere çok ağır gelmişti; bir yandan ayak diretip de hiç taviz vermeyen Süheyl, diğer yanda ise bunları karşı tarafa verilmiş tavizler olarak değerlendiren mü’minler vardı; maksatları Allah Resûlü’ne tepki değil, meselenin bütün yönleriyle vuzuha kavuşturulmasıydı. Çünkü bugüne kadar Allah ve Resûlü’nden öğrendikleri arasında, inanan bir mü’minin imansız bir kâfir veya […]

Hz. Hafsa (r.anha) İle Evlilik (Şaban Hicrî 3)

Medîne’ye hicret edeli otuz ay olmuştu. Bugünlerde Hazreti Ömer’in bir derdi vardı; Bedir sonrasında damadı Huneys İbn-i Huzâfe vefat etmiş ve kızı Hafsa dul kalmıştı. Onu bir an önce evlendirmek istiyordu!  Hazreti Hafsa da aynen Hazreti Fâtıma gibi risâletten beş yıl önce dünyaya gelmişti. Mekke günlerinde Huneys İbn-i Huzâfe ile evlenmiş, sonra da Medîne’ye birlikte […]

İlk dört halifenin hilâfete liyakatleri ve hilâfet sıraları

Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) ile Çihâr-ı Yâr-ı Güzin arasında derin bir münasebet vardı ve Efendimiz bu münasebeti değerlendirerek kendisinden sonra hilâfetle insanları idare edecek bu dört büyük halifeyi o üstün firasetiyle sezmişti. Hatta bunun da ötesinde şunu ifade etmek mümkündür: Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), Allah’ın bildirmesiyle kendisinden sonra gelecek olan bu dört sadık […]