Browsing tag

Hz. Aişe

Nebevî Eğitimin İlkeleri (1): “SAKİN OL!”

Allah Resûlü’nün, çocuk ve gençlerin eğitiminde, ashabının yetiştirilmesinde takip ettiği birçok ilkeler vardır. Bunlardan bir tanesi de yapılan yanlışlar karşısında hatayı büyütmeme, yanlış bir yola girmeme, iletişim köprülerini yıkmama, doğru davranışı öğretme ve muhatabı kazanma adına “sakin olma ve sükûneti koruma” ilkesidir. Bu yaklaşımın bir adı da “teenni”dir. Teenni, acelecilikten ve öfkeden sakınmak; hilm, vakar, sabır, […]

“Yâ Şukayrâ! Şu an rengin ne güzel!” (29 Zilkâde 10 Hicrî)

Bir müddet dinlenen Allah Resûlü’nün hac yolculuğu yeniden başlamıştı. “Lahyu’l-Cemel”den itibaren yedi mil daha yürüdü ve Sukyâ’ya geldiler. Her geçen dakika sayıları artan hac yolcularının, tekbir, tehlil ve telbiye getirirken çıkardığı ses daha bir gürleşiyor, yürekleri titretiyordu!  Zu’l-Huleyfe’de ihrama girmeden önce Hazreti Âişe Validemiz saçını yağlamış ve koku sürünmüştü. Daha sonra da saçını yıkamamıştı. Kâha’ya vardıklarında […]

Hz. Âişe Validemizle Müsabaka (29 Şevval 4 Hicrî)

Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), Bedir için ashâbıyla birlikte Medîne’den hareket etti. Bedir’e ikinci kez gidiliyordu; Uhud’dan ayrılırken Allah Resûlü’ne (sallallahu aleyhi ve sellem) seslenen Ebû Süfyân: – Bedir’de siz, şimdi de biz galip geldik; önümüzdeki yılın başında Bedir’de yeniden karşılaşıp savaşalım ki esas galibin kim olduğu ortaya çıksın,[1]demiş ve yeni adres olarak yine Bedir’i […]

Efendimiz’in (sas) Hz. Âişe Validemizle İzdivacı

Hz. Hatice validemizin vefatından sonra bir müddet yalnız yaşayan Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), Osman İbn Maz’ûn’un hanımı Hz. Havle’nin devreye girmesiyle hicret öncesinde Sevde validemizle evlenmiş; aynı zaman zarfında Hz. Âişe validemizle de nişanlanmıştı. Bu nişanlanmada da baş rolü, yine Hz. Havle oynuyordu. Bu sıralarda İnsanlığın İftihar Tablosu da, üst üste iki kez rüya […]

Muhasebe ve Muhasebe Kahramanları

Kelime itibarıyla hesap görme, hesaplaşma, kendi kendini sorgulama mânâlarına gelen muhasebe; mü’minin, her lahza iyi-kötü, doğru-yanlış, sevap-günah nevinden yaptığı bütün amellerini gözden geçirip, hayır ve güzellikleri şükürle karşılaması; inhiraf ve günahları istiğfarla gidermeye çalışması; yanlışlık ve kötülükleri de tevbe ve nedametle düzeltmeye gayret göstermesi adına çok önemli bir cehd ve insanın iradesinin hakkını vermesi adına […]