Browsing tag

Hudeybiye

“Bu insanların, Beytullah’a girmelerine engel olunamaz!” (17 Zilkâde 6 Hicrî)

Mekkeliler, Urve İbn-i Mes’ûd’u elçi olarak Hudeybiye’ye göndermiş fakat zihinleri, onun dönüp anlattıklarıyla iyice karışmış ve Kureyş arasında tam bir belirsizlik hüküm sürmeye başlamıştı. Her giden, aynı duygularla geri dönüyordu ve bunu gören Ahâbîş kabilelerinin reisi Huleys İbn Alkame: – Bana müsaade edin; bir de ben gidip bakayım, diyerek Ku­reyş’ten müsaade istedi. – Olur, bir […]

Hudeybiye’de Namaz Hassasiyeti (10 Zilkâde 6 Hicrî)

Peygamber Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) Hudeybiye’de kalacağı günlerde konaklayacağı çadır, Mekke’deki Harem bölgenin dışına kurulmuştu. Fakat Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), namazlarını Harem bölgesinin sınırları içine giriyor, öyle kılıyor ve kıldırıyordu. Bu hassasiyetin ana sebebi, Harem sınırları içerisinde yapılan ibadetin daha faziletli olmasıydı. Böylece Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), mekanın kutsiyetini dikkate alma şuurunu […]

Hudeybiye’ye Yağan Yağmur ve Tevhid Gerçeği (9 Zilkâde 6 Hicrî)

Umre kafilesi, Mekkeliler engel çıkartınca dün Hudeybiye’ye gelip konaklamıştı. Gece Hudeybiye’de gönülleri ferahlatan bir rahmet yağmış, böylelikle kuruyan otlara can gelmiş, susuzluktan bitkin düşen haşerata da ümit olmuştu. Mü’minler için de bu, rahmet-i ilahîyenin bir tezahürü anlamına geliyordu. Ancak herkes aynı ölçüde hassasiyet gösteremiyor ve tam zamanında gelen bu bereketi, sebeplere izafe ederek onu gerçek […]

İlk Umre (Hudeybiye) İçin Medine’den Hareket (1 Zilkâde 6)

Gündüzler Mekke’nin hayaliyle tüllenirken geceler de Kâbe’de ibadet rüyalarıyla geçiyordu. Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) de bir rüya görmüş ve bu rüyasında, ashâbının bir kısmının saçlarını tıraş ettirmiş, diğer bir kısmının da kısaltmış olarak emniyet ve güven içinde Kâbe’yi tavaf ettiklerine şahit olmuştu; Kâbe’nin anahtarlarını almış ve onu tavaf ederek umre vazifesini gerçekleştirmişti! Resûlullah, […]

Hudeybiye Öncesi Görülen Hak Rüya (29 Şevval 6 Hicrî)

Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) rüyasında, ashâb-ı kiramın bir kısmının saçlarını tıraş ettirdiğini, diğer bir kısmının da kısalttığını, emniyet ve güven içinde Kâbe’yi tavaf ettiklerini; Kâbe’nin anahtarlarını aldığını ve onu tavaf ederek umre vazifesini gerçekleştirdiklerini gördü. Sabah olup da bu rüyasını ashâbıyla paylaşınca Medine’de büyük bir sevinç yaşandı ve ashâb-ı kiram Kâbe’ye gideceklerinin müjdesini […]

Allah Resûlü’nün rüyası ve ilk umre seferine çıkışı

Gündüzler Mekke’nin hayaliyle tüllenirken geceler de Kâbe’de ibadet rüyalarıyla geçiyordu. Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) de bir rüya görmüş ve bu rüyasında, ashâbının bir kısmının saçlarını tıraş ettirmiş, diğer bir kısmının da kısaltmış olarak emniyet ve güven içinde Kâbe’yi tavaf ettiklerine şahit olmuştu; Kâbe’nin anahtarlarını almış ve onu tavaf ederek umre vazifesini gerçekleştirmişti! Resûlullah, […]

Mekkelilerin tavrı, istişare ve Hudeybiye’ye hareket

Mekkelilerin Tavrı Allah Resûlü’nün ashâbıyla birlikte umre yapmak üzere Mekke’ye doğru geldiğinin haberi Mekke’ye de ulaşmış ve Mekkeliler büyük bir telaş içine düşmüşlerdi; korkuyorlardı. Hiç ummadıkları bir sırada Hz. Muhammed üzerlerine geliyordu. İşin ucunda savaş gözükmese de bu, psikolojik olarak acziyetlerini ortaya koyacak bir davranıştı. Onun için hemen istişare meclislerini toplayıp durumu müzakere etmeye başladılar: […]

Hudeybiye, su ve yağmur ile gelen bereket ve bir uyarı

Yolculuk yine devam ediyordu. Nihâyet, Hudeybiye denilen mevkiye yaklaştıklarında, hiç beklemedikleri bir durumla karşı karşıya kaldılar. Kasvâ çökmüş, her türlü çabaya rağmen bir türlü ayağa kalkıp yürümüyordu. Kasvâ’nın çökmesine ve ashâb-ı kirâmın onca gayretlerine rağmen bir türlü hareket etmemesine Allah Resûlü de bir anlam verememişti. Ashâb-ı kirâm: – Kasvâ inat etti, dediklerinde hemen: – Hayır! […]

Diyaloğun meyvesi ve hâl dili adına yeni bir üslup

Derken Hudeybiye’ye Allah Resûlü’nün bulunduğu yere, aralarında Amr İbn Sâlim, Hırâş İbn Ümeyye, Hârice İbn Kürz ve Yezîd İbn Ümeyye gibi isimlerin bulunduğu bir heyetle birlikte Büdeyl İbn Verkâ çıkageldi; hepsi de Huzâa kabilesine mensuptu. Huzâa ise, Müslüman olsun veya olmasın her zaman Allah Resûlü’ne sırdaş olan bir kabileydi; insanlık ortak paydasında aralarında bir diyalog […]

Efendimiz’in (sas) elçileri ve karşılıklı sulh arayışları

Efendimiz’in Elçileri Hudeybiye’de hadise hâlâ belirsizliğini koruyordu ve Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) bir adım atarak ashâbı arasından Hırâş İbn Ümey­ye’yi, Sa’leb adındaki kendi devesini vererek Kureyş’e gönderdi; maksadı, savaş niyetinde olmadığını ve sadece umre maksadıyla geldiğini bir daha anlatmaktı. Hz. Hırâş gelir gelmez İkrime İbn Ebî Cehil, kılıcını çektiği gibi devenin ayaklarına indiriverdi; […]