Browsing tag

hicret

Hicret Diyarına Entegrasyonda Komşuluk (2)

Komşuluk, imanın kemaliyle yakından irtibatlıdır Efendimiz (aleyhissalatü vesselam), sosyal hayatta komşuluk ilişkilerinin tam yerleşmesi ve toplumun fertlerinin istenilen ölçüde birbirine kaynaşabilmeleri için meseleyi doğrudan doğruya imanla irtibatlı ele alır. O, bu hususu seslendirdiği nurlu beyanlarından birinde: “…Komşuna ihsan da bulun ki kâmil bir mümin olasın…” buyurur ve güzel komşuluk ilişkilerinin, imanın bir şubesi olduğunu nazara […]

Hicretin 5. yılındaki diğer önemli hadiseler

Bir taraftan yeni hükümler gelmeye devam ediyordu. Suyun bulunmadığı durumlarda namaz kılabilmek için toprakla abdest alma manasında teyemmüm alternatifi gelmiş ve bu hüküm, abdest alacak su bulamayanlar için büyük bir rahatlamaya vesile olmuştu. Aynı zamanda içki ile ilgili yeni bir durum daha söz konusu oluyordu; zira henüz kesin hüküm gelmediği için zaman zaman üzüm veya […]

Hicretin altıncı yılı

Peşi peşine sökün eden olaylarla hızlı bir süreç yaşanmış ve artık, Mekke’den ayrılışın altıncı yılına girilmişti. Daha dün gibiydi; peygamberler diyarı ve Hz. İbrâhim’le yeniden inşa edilen Mekke herkesin burnunda tütüyordu. Herkesin gönlü günde beş vakit yöneldikleri Kâbe ile birlikte orada kalmıştı, bir mü’min olarak gidip de Allah’ın Evi’ni ziyaret etmenin özlemiyle yanıp tutuşuyorlardı. Daüssıla, […]

Hicret

Mekke’yle Medine arası yollar; Çizik çizik, hasret yarası yollar. Vardığı her nokta yine başlangıç; Gitgide Allah’a varası yollar. Mekke’yle Medine arası yollar… Bu çıplak yollarda ne in, ne de cin Yalnız iki çift nurdan güvercin. Bunlar iki dostun ayakları ki, Yolları göklere bağlayan perçin. Bu çıplak yollarda ne in, ne de cin; Hicret, yurt dışında […]

Hz. Zeyneb’in Izdırap Dolu Hicret Yolculuğu

Habîb-i Ekrem’in damadı olmasına rağmen Ebu’l-Âs da Mekkelililerin genel havasına kapılmış, yapılan baskılardan kendini sıyırıp alamamış ve Ebû Cehil’in başını çektiği ordu ile Bedir’e savaşmaya gelmişti. Gerçi haklı olduğu bir taraf da yok değildi; zira o günkü Mekkeliler, bilhassa Hazreti Abbâs ve Ebu’l-Âs gibi Allah Resûlü’ne akraba olanlar üzerinde daha çok baskı kurmuş, Bedir gibi […]

Hazreti Ali’nin Kuba’ya varışı (15 Rebiülevvel Hicrî 1)

Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), evinin etrafını saranlar yokluğunu fark etmesinler diye yerine Hazreti Ali’yi yatırmış ve O’na teslim edilen emanetleri sahiplerine geri verdikten sonra hicret yolculuğuna çıkmasını talep etmişti. Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) verdiği görevleri yerine getiren Hazreti Ali (radıyallahu anh) hemen gerekli hazırlıkları yapmış ve O’nun Sevr’den ayrılmasından üç gün sonra […]

“Süheyb ne büyük kâr elde etti!” (15 Rebiülevvel Hicrî 1)

Süheyb İbn-i Sinan, ailesiyle birlikte Musul’da, Dicle kenarında yaşarken Rumlar tarafından küçükken esir alınmış ve daha sonraları Kelboğulları tarafından satın alınarak Mekke’ye getirilmiş biri idi. Artık boynuna köle damgası vurulmuştu. Daha sonra da onu Abdullah İbn-i Cüd’ân almış ve hürriyete kavuşturmuştu. Ancak o, Abdullah İbn-i Cüd’ân ölünceye kadar onun yanında kalacaktı. Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve […]

Hicret Yurdunda Ticaret ve Efendimiz (sas)

Hicret, gönüllerin fethine giden yolda cebr-i lütfi bir adımdı. Bu uzun yolda daha aşılacak çok engeller vardı. Yesrib’e varmak hedef değildi. Gaye, vardıktan sonra öncelikle kendi değerlerini yaşayabilmek ve sahip oldukları güzellikleri yeni kardeş ve komşularıyla paylaşmaktı. Tabiatıyla bu yüce gayenin gerçekleşmesi için muhacirlerin ekonomik durumunun bir an önce düzeltilmesi gerekiyordu. Bu iş, hicretin devam […]

Hicrette Vatan Hasreti ve Efendimiz’in (sas) Uygulamaları

Her insan ailesini, doğduğu, büyüdüğü ve yetiştiği toprakları, vatanını sever. Bu sevgi insanın fıtratına konulmuştur. Bu yönüyle o, imana da komşudur. Bundan dolayı vatan sevgisi imandan sayılmıştır. Bu sevdadır ki ayrılıklarda yakar, kavurur insanın içini. Bundan dolayıdır ki “dâussıla”, pek çok şairin şiirlerinin ortak teması olmuştur. Dolayısıyla hicret gibi mukaddes bir yolculuk da olsa vatan […]

Hicret Yurduna Entegrasyon Adına Efendimiz’in (sas) Tavsiyeleri

Göçlerden sonra ortaya çıkan önemli problemlerden birisi de entegrasyondur. Zira dilleri, dinleri, ahlakî ve sosyo-kültürel yapıları farklı toplumların bir arada uyum içerisinde yaşaması kolay değildir. Çok kültürlü bir ortamda değerlerini koruma ve devam ettirme yanında göç edilen yerin insanlarıyla birlikte yaşama ve sosyo-kültürel yapısıyla uyum sağlama ciddi emek, zaman ve strateji gerektiren bir husustur. Hicret […]