Browsing tag

hediye

Lanetlenmiş Kamu Yönetici ve Görevlileri

İslam, kamu düzeninin sağlanması, korunması, toplumda güven ortamının oluşması ve sosyal adaletin tam olarak gerçekleşmesi için idarenin kendilerine tevdi edildiği amir ya da memurlara vazife ve yetkiler verir; maddî-manevî bazı sorumluluklar yükler. Kamu yönetici ve görevlileri halkın ve devletin yararına kullanılması için verilen bu yetkilerin özel menfaatlere alet edilmesine de asla müsaade etmez. Kamunun haklarını […]

Kamu Malı ve Emanete Hıyanet

Devlet, millet ve vakıf gibi kamuya ait işleri deruhte etmek için kendilerine vazife tevdi edilen kimseler büyük bir sorumluluk altındadırlar. Zira halkın haklarını koruma ve geliştirme onlara emanet edilmiştir. Tarih boyunca milletleri ve medeniyetleri sosyal ve iktisadî açıdan çöküşe sürükleyen sebepler arasında yöneticilerin idarî ve ekonomik yolsuzlukları; konumlarını kendi menfaatleri istikametinde kullanmaları, yolsuzluğa kapı aralamaları […]

Selmân-ı Fârisî’nin Efendimiz’le (sas) buluşması (9 Rebiülevvel Hicrî 1)

Medine’de, O’nun gelişini heyecanla bekleyenlerden biri de, Selmân-ı Fârisî idi. İran topraklarından çıkmış; gerçek dini bulma adına önce Şam’a, daha sonra da sırasıyla Musul, Nusaybin ve Ammûriye’ye gelerek hakikat arayışını devam ettirmişti. Her uğradığı yer, onu aradığına bir miktar daha yaklaştırıyordu. En son Ammûriye’de yanında kaldığı papazın: – Buralarda, bizim gibi seni emanet edebileceğim kimse […]

Efendimiz’in (sas) Yabancı Heyetleri Ağırlaması

Allah’ın insanlığa son peygamber olarak görevlendirdiği Efendimiz (s.a.s.) bir taraftan çevredeki kabile ve devletlere elçi ve nâmeler gönderirken diğer taraftan da onlardan gelen temsilci ve mektuplara muhatap oluyordu. Hususiyle Mekke’nin fethini müteakip Kureyş’in, ardından da başka bir güçlü kabile olan Hevâzin’in İslâm’ı kabul etmesiyle Arap Yarımadası’nın muhtelif bölgelerinde ikamet eden kabileler Medine’ye heyetler göndermeye başladılar.1 […]

Vazife Şuuru Adına Önemli Bir Hatırlatma

Artık Medine’ye gelip gidenlerin haddi hesabı yoktu. Aynı zamanda o günler, değişik vazifelerle Medine’den dışarı gidenlere de şahit oluyordu. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), zekat memuru olarak İbn Lüteybiyye’yi Zübyânoğullarına göndermişti; geri geldiğinde huzura giren İbn Lüteybiyye, yanında getirdiği malları göstererek: – Bunlar sizin, bunlar da bana hediye edilenler, diyordu. O güne kadar yaşadıkları teamüllere […]