Browsing tag

hayır

Ey Resûlüm! Soysuzlara Boyun Eğme! (2)

Soysuz, Dedikodu’dan da Beslenir!  Kur’ân, soysuzların bir vasfını da dedikoducu olarak belirler. Kendi menfaatlerinden başka hiçbir değer tanımayan bu bencil ruhlar, insanları birbirine düşürmek için söz götürüp getirirler. Aradaki sürtüşme ve kavgadan nemalanır, güç devşirir ve bunu kendi hesaplarına sonuna kadar kullanırlar. Halbuki insanî değerlerden azıcık da olsa nasibi olan ve kendisine saygı duyan ve […]

Meleklerin İstiğfarına Mazhar Ruhlar

Müminlerin temel hedefi, ötelere, hataları, kusurları, isyanları ve nisyanları ilahi affa uğramış, her türlü haktan, lekeden ve kirden arınmış olarak tertemiz gitmektir. Zira bir imtihan meydanı olan dünya hayatı hitama erdiğinde herkesi çetin mi çetin bir muhakeme ve muhasebe beklemektedir. Emir olunan gibi istikamet üzere bir ömür sürenler açısından endişe edecek bir durum yoktur. Kur’ân […]

Efendimiz’in (sas) Bedir Esirlerine Muamelesi

Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem), şartların zorlaması ve diplomasi adına attığı adımların karşılık bulmaması sebebiyle savaşmak zorunda kaldığında, o günün genel telakkisine göre elde edilen esirlere olan muamelesi de çok farklıdır; başkalarının yaptığı gibi onlara asla kötü davranmamış, onurlarıyla oynamamış, zarar vermemiş ve bu konuda da hep kendisine yakışanı yapmıştır; hürriyete kavuşturmak için vesileler aramış, […]

Asıl Kayıp, Hayırlı Hizmetlerden Vazgeçmektir!

Hz. Ebû Bekir, Yetim Kalan Mistah’a ve ailesine sahip çıkıyor Mistah İbn-i Üsâse, Hz. Ebû Bekir’in (radıyallahu anh) teyzesinin kızının oğluydu. Doğumundan kısa bir müddet sonra babasını kaybetmişti. Mekke’nin zor şartlarında ailesinin hayata tutunması çok zordu. Fakat Hz. Ebû Bekir kendilerine yardım eli uzatmış ve her türlü ihtiyaçlarını karşılama adına devreye girmişti. Elinde olanı onlarla […]

“Hayırlılardan olmanız size kâfî değil mi?” (1 Ramazan 9 Hicrî)

Tebûk dönüşü Medine’ye girerken Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem): “Şüphesiz ki Ensâr’ın yurtlarının en hayırlısı Benî Neccâr’ın yurdudur. Sonra Benî Abd-i Eşhel’in yurdudur. Sonra Benî Addi’l-Hâris İbn-i Hazrec’in yurdudur. Sonra Benî Sâide’nin yurdudur. Ve Ensâr’ın yurtlarının hepsinde hayır vardır!” buyurmuştu. Çok geçmemişti ki Benî Sâide’ye mensup Hz. Sa’d İbn-i Ubâde (radıyallahu anh) onların yanına geldi. […]

Hayır, Allah’ın ihtiyar buyurduğu husustadır!

Cenâb-ı Hak kullarını neye sevk ederse etsin ve nasıl bir neticeye ulaştırırsa ulaştırsın, O’nun takdîrinin her zaman en isabetli, bereketli, faydalı, sevaplı ve akıbet itibarıyla da en hayırlı tercih olduğunu unutmamak gerekir. Allah Bilir, Siz Bilmezsiniz İnsan şart-ı âdi planında bir irade sahibidir; yani, Allah (azze ve celle) kuluna, iki şeyden herhangi birini seçme söz […]

Peygamber Efendimiz’in Hayatındaki Sadık Rüyalar ve Selama Duran Varlıklar

Belli ki vakit, daha da yaklaşmıştı. Şafak sökün etmek üzereydi. Zira, bunu müjdeleyen birçok emareyle karşılaşıyordu. Başını yastığa koyduğunda mânâ âlemini şenlendiren ve gözlerini açtığında da orada gördüğü gibi neticelenen ‘sadık rüyalar’ sıklaşmış; ötelerden sürekli mesajlar getiriyordu. Vahyin öncüleriydi bunlar ve bilhassa vuslatın altı ay öncesinde, birbirini takip eden muştulara dönüşmüş ve daha bir kendini […]