Browsing tag

hassasiyet

Allah Resûlü ve Hayvanlara Muamele Hassasiyeti

Allah Resûlü (aleyhissalâtu vesselâm) için varlığa merhametle muamele, hem yüksek ahlakının ve karakterinin doğal bir neticesi hem de alemlere rahmet olarak gönderildiği için bir görevdir. Bu çerçevede O (aleyhissalâtu vesselâm), hayvanlara da adalet, merhamet ve rıfk ile muamele eder ve edilmesini ister. “Merhametli olanlara Allah da merhamet eder. Yeryüzündekilere merhamet edin ki göktekilerde size merhamet […]

Yaralı Ceylan ve Nebevî Hassasiyet (27 Zilkâde 10 Hicrî)

Veda Haccı kafilesi, Ruveyse ile Arc arasındaki Üsâye’ye geldiklerinde, yolun kenarında yaralı bir ceylan gördüler; belli ki birisi tarafından hedef alınmış ve atılan bir okla avlanmak istenmişti! Herkes ihramlı olduğu için ona kimse el süremezdi. Yiyeceğe ihtiyaçları vardı ve ihramla imtihan oluyorlardı. Sultân-ı Rusül devreye girdi. Gölgede yatan bu yaralı ceylanın rahatsız edilmemesi için ashâbından birisini […]

Hudeybiye’de Namaz Hassasiyeti (10 Zilkâde 6 Hicrî)

Peygamber Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) Hudeybiye’de kalacağı günlerde konaklayacağı çadır, Mekke’deki Harem bölgenin dışına kurulmuştu. Fakat Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), namazlarını Harem bölgesinin sınırları içine giriyor, öyle kılıyor ve kıldırıyordu. Bu hassasiyetin ana sebebi, Harem sınırları içerisinde yapılan ibadetin daha faziletli olmasıydı. Böylece Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), mekanın kutsiyetini dikkate alma şuurunu […]

Sahabede Üslup Hassasiyeti ve İnsan Onuru

Duygu, düşünce, bilgi, tespit ve tecrübeler, sözlü ya da yazılı beyan edilirken takip edilen yola, söyleme tarzına, ifade etme şekline ve ele alış biçimine, üslup denir. Üslup, fiil, fikir ve mülahazalarımızın kalıbıdır. Herkesin üslubu kendine hastır ve sahibinin, ilim irfan seviyesini, ahlak ve karakter yapısını, hayat felsefesini, dünya görüşünü ve niyetini yansıtır. Üslup, sözde ya […]

Sahabe-i Kiramın Peygamber Yolunda Yürüme Hassasiyeti

Sahabe-i kiram efendilerimiz, O’ndan gelen her şeyi kemal-i hassasiyetle kabulleniyor, korumaya alıyor ve neşrediyorlardı. Ne Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) getirdiği esâsâta muhalif bir şey ortaya koymayı düşünüyor, ne de O’na muhalif bir beyanda bulunmayı akıllarının köşesinden geçiriyorlardı. Kur’ân-ı Kerim’in tabiriyle, O’ndan gelen her şeyi “içiyor” gibi alıyor ve belliyorlardı. Evet, İsrailoğulları’nın ruhuna buzağı sevgisi […]

Sevr’de Ebû Bekir Hassasiyeti

Zirvedeki mağaraya önce Ebû Bekir girmeliydi. Zira, karşı­laşabilecekleri her türlü olumsuzluğu, önce kendi sine­sinde söndürüp Habibine herhangi bir zararın gelmesine engel olmalıydı. Hz. Ebû Bekir’ce bir hassasiyetti bu. Bütün telâşı, İnsan­lığın Emîni’ne bir tozun dahi konmasını istememesinden kaynaklanıyordu. Bu yüzden, üstündeki libasını parçalamıştı; zararlı hayvanların Allah Resûlü’ne ilişmemeleri için deliklerini kapatıyordu. Kapatamadığı iki delik kalmıştı; […]

Ebû Evs’in Hassasiyeti

Arc denilen yerden geçen yolları, artık Kuba’ya yaklaşmıştı; meşakkatli yolculuk son bulmak üzereydi. Ancak, bindikleri develer yorulmuş; adımları bir hayli yavaşlamıştı. Bu sebeple, Hz. Ebû Bekir’le Efendimiz aynı deveye binip; yorulan deveyi dinlendirmek maksadıyla yollarına öylece devam ediyorlardı. Cuhfe ve Herşâ arasında, Ebû Evs Temîm İbn Hacer adında birisiyle karşılaştılar. Onların bu hâlini gören Evs, […]