Browsing tag

genç

İdealleri İle Asr-ı Saadet Gençleri (1)

Gençlerin, hayata tutunmaları ve yalnızlığa sürüklenmemeleri; sahip oldukları dinamizmi, enerjiyi, gücü, heyecanı, sağlığı, vakti ve her türlü imkanı doğru yerde ve yönde kullanmaları; kendilerine, ailelerine, çevrelerine, topluma hatta insanlığa faydalı fertler olarak yetişmeleri ve hizmetler ortaya koymaları; ilim, iman, ibadet, ahlak, hak ve hukuk sınırları içerisinde onurlu bir ömür sürmeleri; hep iyilik, hayır ve hasenat […]

Kur’ân Perspektifinde Hayat (2)

Allah Resûlü’nün (sallallahu aleyhi ve sellem) muhatap olduğu nesil, Câhiliyye ortamında doğup büyümüştü. Bu devirde insanların bir kısmı, Allah’a inanmıyor; hayatı ve hayata dair her şeyi zamana nispet ediyorlardı: “Âhireti inkâr eden kâfirler bir de şöyle dediler: ‘Hayat, sadece bu dünyada yaşadığımız hayattan ibarettir: Ölürüz, yaşarız. Bizi yalnız zamanın akışı helâk eder.’ Aslında, buna dair […]

Nebevî Eğitimin İlkeleri (2): “SEV VE ŞEFKATLİ OL!”

Eğitimin mayası ve temel esası sevgidir. Şefkat de sevginin hayata yansımış ve eyleme dönüşmüş halidir. Bu yönüyle rahmet/şefkat, sevginin meyvesi, sevgi de merhametin çekirdeğidir. Bu iki temel dinamik olmadan eğitim ve öğretim düşünülemez. Zira kalp ve duygulara ilave zihni, muhakemeyi açan ve güçlendiren, hafızayı besleyen ve kuvvetlendiren en etkili iki temel dinamik sevgi ve şefkattir.  […]

Yalanın Tedavisinde Bazı Nebevî Ölçüler (2)

1- Cezayı Değil Şefkati Öncele! Sorumluluklarını yerine getirmeyen çocukları, hemen cezalandırmayı düşünmek yerine, sevgi ve şefkatle sarmalayıp daha yakın ilgi ve uzak takibe almak gerekir. Zira tehdit ve cezalandırma, çocukları korkutur ve yalana sevk eder. Rıfkla, tatlı dille uyarılan ve şefkatle kucaklanan çocuklar ise gerçekleri söylemekten çekinmez. Allah Resûlü’nün ifadesiyle, “Bir iş rıfkla, şefkatle yapılırsa, rıfk […]

Efendimiz’in (sas) Gençleri Yetiştirdiği Eğitim Yuvaları

Efendimiz’e (sallallahu aleyhi ve sellem) -hem Mekke’de hem de Medine’de- başta ilkler olmak üzere iman edenlerin büyük çoğunluğunu gençler oluşturuyordu. Bu gençlerin hepsi de Cahiliye adetlerinin şekillendirdiği aile ve çevre ortamından geliyorlardı. Doğup büyüdükleri evlerinde, sokağa hâkim olan yaşantıda, oyun ve eğlencelerde daha da ötesi Kâbe ve çevresinde tevhid, ahlak ve adalet ile bağdaşmayan birçok […]

Efendimiz (sas), Gençlerle Geleceğe Yürümüştür!

Firavun, Mısır halkını ve bütün usta sihirbazlarını bir meydana toplamıştı. Maksadı, Hz. Musa’yı (aleyhisselâm) mağlup etmek, toplum nezdindeki konumunu ve itibarını korumaktı. Firavun, mahir sihirbazlarına; sihirbazları, hünerlerine; Hz. Musa da Allah’a güveniyordu. Müsabaka, sihirbazların hünerlerini sergilemeleriyle başlamış ve büyülenen gözler, Hz. Musa’ya dönmüştü. O ise Allah’a dayanarak asasını meydana atıvermişti ki inayet-i ilahî ile bir […]

Suikast için gönderilen genç ve şefkatle gelen değişim

Hâlâ Bedir’in intikamını alamadığını ve Uhud gibi bir fırsatı değerlendiremediğini düşünen Mekke, inadından vazgeçmiş değildi; kin ve nefretle oturuyor, intikam yeminleri edip şiddetle kalkıyorlardı! Bir aralık Ebû Süfyân, etrafına topladığı bir grup delikanlıya şunları söyleyecekti: – Aranızda Muhammed’in işini bitirecek bir yiğit yok mu? Baksanıza, biz bu kadar acı içinde kıvranırken O, çarşı-pazarda rahat dolaşabiliyor! […]

Efendimiz’in (sas) Bir Dileği: “Bütün Olarak Ölmek”

Her ne pahasına olursa olsun Hudeybiye’de Mekkelilerle anlaşma hamlesi, kısa sürede meyvelerini verir. Anlaşmanın tesis ettiği yol emniyeti ile devlet başkanlarına davet mektupları gönderilir. Mekkelilerin desteğinden mahrum bırakılan Hayber, fethedilir ve büyük fitnelerin önüne geçilir. Kaza Umresi ile yedi yıl süren Kâbe ve Mekke hasreti, dindirilir. En önemlisi de sulh atmosferinde Mekke’nin ciğerpareleri dahil binlerce […]

Ahde Vefa

O (sallallahu aleyhi ve sellem), Cibril-i Emîn’le de tanışmadan önce öyle bir hayat yaşamıştı ki, zamanın belli bir anını O’nunla birlikte yaşama imkânı bulanlar, insanlık adına her türlü fazileti ilk defa O’nda tanıyacak ve bunları, unutulmaz birer hatıra olarak zihinlerine nakşedeceklerdi. Efendimiz, Abdullah İbn Ebî Hamsâ adındaki bir genç ile alışveriş yapmış ve bu zat, […]

Mus’ab İbn-i Umeyr

Mus’ab İbn Umeyr, zengin ve aristokrat bir ailenin çocuğuydu. Anne-babası, üzerinde tir tir titriyor bir dediğini iki etmiyor­lardı. Bilhassa annesi Hünâs, oğluna gözü gibi bakıyor, dizi­nin dibinden ayırmak istemiyordu. Gençlik yıllarına geldiğin­de Mus’ab, artık yakışıklı bir delikanlıydı. Bakımlıydı; bir giy­diğini ikinci kez giymez, güzel kokular kullanırdı. Hayran­lıkla takip edilen biri hâline gelmişti. Geçtiği sokaklarda pen­cereler […]