Browsing tag

Efendimiz

Receb Ayı ve Efendimiz’in (sas) Hayatındaki Yeri

Saygı duyulan ve tazim gösterilen ay manasına gelen Receb, hem üç aylar hem de Kur’ân’da ifade edilen haram aylar içerisinde yer alan bir aydır. Diğer haram aylar: Zilkade, Zilhicce ve Muharrem’dir. Kur’ân-ı Kerîm’de muhtelif âyetlerde haram aylardan söz edilerek bu aylara saygı gösterilmesi emredilmektedir. Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem) de haram ayları Zilkade, Zilhicce, […]

Efendimiz’in (sas) Hz. Âişe Validemizle İzdivacı

Hz. Hatice validemizin vefatından sonra bir müddet yalnız yaşayan Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), Osman İbn Maz’ûn’un hanımı Hz. Havle’nin devreye girmesiyle hicret öncesinde Sevde validemizle evlenmiş; aynı zaman zarfında Hz. Âişe validemizle de nişanlanmıştı. Bu nişanlanmada da baş rolü, yine Hz. Havle oynuyordu. Bu sıralarda İnsanlığın İftihar Tablosu da, üst üste iki kez rüya […]

Bedir’de Efendimiz’in (sas) duaları

Sebepler açısından yerine getirilmesi gereken her şey tamamdı ve artık zaman, Müsebbibü’l-Esbâb’a yönelme zamanıydı. Karşı tarafta biriken insanların sayısı Müslümanların üç katıydı ve o günkü savaşlar, doğrudan insan gücü üzerinden cereyan ediyordu. Sayıca az oldukları hâlde çokların üstesinden gelebilmek için Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), önce kıbleye yönelip iki rekât namaz kıldı ve ardından da, […]

Cuma günü ve sünnetleri

Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) Cuma gününü üzerine güneşin doğduğu en hayırlı gün olarak tarif eder. Hz. Âdem’in o gün yaratıldığını, o gün cennete konulduğunu, o gün cennetten çıkarıldığını ve kıyametin de cuma günü kopacağını bildirir. Haftanın en bereketli ve en faziletli günü olan Cuma’yı, faziletli yapan Cuma namazı ve öncesindeki hutbedir. Müslümanların bir […]

Ezelî Nûr

Nûrdan çehrendeki bu nikâp da ne?Güneşlere taç giydiren ışıkken.Hep hicranla bunca yıl bunca seneGeçmiş gidiyor biz bahar beklerken… Doğ rûhlara arştan gelen bürhanla!İnlet dört bir yanı altın sadânla!Hayat üfle sihirli râyihanla!Hak adına üfül üfül eserken. Konuş ki hatipler haddini bilsin!İlâhi nefhanla rûhlar dirilsin,Erilecek zirvelere erilsin;Başlamış gökler de bunu dilerken.. Ey mukaddes Kitap, ey ezelî nûr,Ey […]

Aile İçi Problemler Karşısında Nebevî Duruş

Onlar da insandı; istek ve talepleri, his ve duyguları vardı. Dolayısıyla hep birlikte acı-tatlı birçok hâdise yaşadılar; ancak bunların hiçbirisi, onlarda kalıcı iz bırakmadı, meselenin künhüne vâkıf olur olmaz hemen geri adım attı ve ortada bir yanlışlık varsa onu da hemen düzeltmenin yarışı içine girdiler. Zira onlar, olabildiğince hakperestlerdi; hiçbir zaman duygularının esiri olmaz, hep […]

Kâbe’nin İçi ve Peygamber Efendimiz (sas)

İç kısmı itibarıyla Kâbe dört köşeli geniş bir salon görünümündedir. Taban alanı 145 metre karedir ve tamamen mermer döşelidir. Rükn-ü Irakî köşesinde, çatıya çıkmak için merdiven yapılmış ve burası bir kapıyla kapatılmıştır. Daha önce kapının bulunmadığı bu yerde sadece bir perde vardı. Perdenin üzerinde tevbe ayeti yazılıydı. Perdenin yerine kapı yapılınca aynı ayet bunun üzerine […]

Hatırlattıklarıyla Mukaddes Emanetler

Bizim için, geçmiş, gelecek ve bugün, bir vâhidin değişik buudları mâhiyetindedir. Biz, biri asıl, diğerleri tâlî zamanın bu farklı derinliklerini iç içe duyar ve zevk ederiz. Ne var ki, ruh ve mânâ köklerimizden birer nokta, birer çizgi sayılan bazı objelerin çağrıştırdıklarıyla geçmiş daha derince duyulur ve gelecek adına ortaya konan azim, gayret ve kararlılıkla âtî […]

Allah Resûlü’nün rüyası ve ilk umre seferine çıkışı

Gündüzler Mekke’nin hayaliyle tüllenirken geceler de Kâbe’de ibadet rüyalarıyla geçiyordu. Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) de bir rüya görmüş ve bu rüyasında, ashâbının bir kısmının saçlarını tıraş ettirmiş, diğer bir kısmının da kısaltmış olarak emniyet ve güven içinde Kâbe’yi tavaf ettiklerine şahit olmuştu; Kâbe’nin anahtarlarını almış ve onu tavaf ederek umre vazifesini gerçekleştirmişti! Resûlullah, […]

Efendimiz’in (sas) çarşıya çıktığında okuduğu dua

Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) alışveriş için çarşıya çıktığında şu duayı okurdu: لآَ إِلٰهَ إِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ، لَهُ الْمُلْكُ ولَهُ الْحَمْدُ يُحْيِي وَيُمِيتُ وَهُوَ حَيٌّ لاَ يَمُوتُ بِيَدِهِ الْخَيْرُ وَهُوَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ بِسْــمِ اللهِ اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْــأَلُكَ خَيْـرَ هٰذِهِ السُّــوقِ وَخَيْرَ مَا فِيهَا وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ شَـرِّهَا وَشَـرِّ مَا فِيهَا  اَللَّهُمَّ إِنِّيٓ أَعُوذُ بِكَ أَنْ أُصِيبَ […]