Browsing tag

Efendimiz

Efendimiz’in (sas) Yaratılış Yönünden Vasıfları

Efendimiz’in (aleyhissalâtü vesselâm) yaratılış yönünden vasıfları nasıldı? Yaratılış zaviyesinden güzel vasıflara bakılacak olursa Kâinatın Efendisi en güzel vasıflara sahiptir. Güzellik adına bütün mehâsin onda cem etmiştir. Hatta İmam Kurtubi Hazretleri şöyle der: “Peygamber Efendimiz’de (sallallâhu aleyhi ve sellem) güzellik vasıflarının sadece birazı nümâyan idi, görünürdü. Zaten eğer tamamı görünecek olsa idi, Sahabe efendilerimiz o güzelliği […]

Hind İbn Ebî Hâle’nin Dilinden Peygamber Efendimiz’in (sas) Fizikî Yönü

Hind İbn Ebî Hâle kimdir? Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) fizikî yönünü nasıl anlatmaktadır? Babasının adını taşıyan ve yine aynı zamanda babası gibi edebiyat ve belağatta temeyyüz eden Hind İbn-i Ebî Hâle, Hazreti Hadîce’ye “Ümmü Hind” künyesini kazandıran ve diğerlerine nispetle daha çok bilinen oğludur. İlk müslümanlardandır; evin diğer sakinleri gibi o da, İslâm gelir […]

Rüyada Peygamber Efendimiz’i (sav.) Görmenin Anlamı

Arapça’daki görme anlamına gelen “rü’yet” kelimesinden türeyen rüya; insanın uykuda iken gördüğü şeye denir.[1] İslam âlimleri rüyayı temelde iki kategoride ele almışlardır. Bunlardan birisi, “edğâs-u ahlâm” denilen, insanın kendi nefsinin ya da şeytanın etkisiyle uykuda gördüğü, gerçek âlemle fazla bir ilgisi ve etkisi olmayan rüya; diğeri ise “sâlih rüya” olarak isimlendirilen ve aynı zamanda peygamberliğin […]

Can Düşmanlarının Efendimiz’e Bakışları

Her ne kadar Efendimiz’e karşı böylesine olumsuz kampanyalar yürütülse ve bu kampanyalar, O’nun hayatına kastetme kertesine gelse bile, yine de düşmanlarının O’nun hakkındaki fikirleri olumsuz değildi; zira, Efendimiz’in ‘Emîn’ denilecek kadar dürüst bir hayatı vardı ve onlar, bir türlü bu güveni yok sayamıyorlardı. Aynı zamanda, söyleyip durduğu şeyler, öyle yabana atılacak cinsten şeyler de değildi; […]

Efendimiz’in (sas) Bayramları

Hicret sonrasında Medîne’de iki bayram yaşandığını gören Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), bugünlere bedel Allah’ın (celle celâlühû), mü’minlere o günlerden daha hayırlı iki bayram ihsan ettiğinin haberini vermiş ve böylelikle Ramazan ve Kurban bayramları kutlanmaya başlanmıştır ki hem Ramazan hem de Kurban, iki yoğun ibadet sürecinin akabinde Allah’ın kullarına ihsan ettiği bayram günleridir. Bu […]

Sürâka’nın Takibi

Beri tarafta, başlarına konulan ödüle nâil olabilmek için takibe koyulanların çoğu, eli boş geri dönse de, inadına peşini bırak­mayanlar da yok değildi. Müdlicoğulları arasından birisi gelmişti ve köy meydanında oturanlara, Mekkelilerin başına yüzer deve ödül koydukları iki yolcuyu gördüğünü söylüyordu. Başlarına talih kuşu konmuşçasına gözleri dört açılmış ve Sürâka İbn Mâlik’e yönelmişlerdi. Yolcuları gören adam […]

Hicret Yolunun Harikaları

Yol boyunca Hz. Ebû Bekir (radıyallahu anh), Efendimiz’e en küçük bir rahatsızlığın ilişmemesi için azami gayret sarfediyor ve O’nun rahat etmesi için her şeyini ortaya koyuyordu. Mola vermek istediklerinde, Efendimiz’in altında gölgelenebileceği bir ağaç arayıp buluyor, Efendimiz istirahat ederken de yiyecek ve içecek tedariki için koşturuyordu. Bazen, Hz. Ebû Bekir’in karşısına, ticaretle uğraştığı günlerden bir […]

Rukâne ve İki Mucize

Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), insanların hidayete ermesi için her türlü yolu deniyordu. Bunu yaparken, kimin hangi konuda ilgisi varsa o alanı tercih ederek İslâm’ı gündeme getiriyor ve böylelikle insanları, Rabbleriyle tanıştırmaya çalışıyordu. Ancak bunun için, muhatapları iyi tanımak gerekiyordu; zaten, tebliğin en önemli şartlarından birisi de, duygu ve düşüncesi, istek ve beklentileri, zevk ve […]

Sevde Validemizle İzdivaç

Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)’in yaşı elliyi geçmişti ve buna rağmen her geçen gün yükü daha da ağırlaşıyordu. Üstelik, kerim zevcesi Hz. Hatice de vefat etmiş, kızlarıyla yalnız kalakalmıştı. O’nun bu halini uzaktan seyreden ve yaşadıklarını hesap ederek alternatif çözüm arayan Osman İbn Maz’ûn’un hanımı Hz. Havle Binti Hakîm, yanına gelecek ve hanesinde kendisine destek […]

İrâşlı Zatın Alacağı

Bütün olanlara rağmen bir taraftan da, Mekke’deki ticarî hayat kendi seyrinde devam ediyordu. Bir gün, İrâş denilen bölgeden Kehle adında bir adam gelmiş ve devesini Ebû Cehil’e satmıştı. Aradan uzun zaman geçmiş olmasına rağmen Ebû Cehil, paranın üstüne yatmış, bir türlü adamın parasını vermiyordu. Gidip gelmelerden bunalan İrâşlı zât, bir gün Kureyş arasında yüksek sesle […]