Browsing tag

Efendimiz

Efendimiz’in (sas) Risâletinin Evrensel Olması

Acaba Hz. Muhammed’den (sallallâhu aleyhi ve sellem) başka, bü tün insanlığa şâmil, umûmî bir risâlet ile gönderilmiş başka bir peygamber var mıdır? Veya İslâm’dan başka, da’veti herkesi kucaklayan başka ilâhî bir din, Allah tarafından bildirilmiş midir? İsrailoğulları, dünyayı sâdece kendilerine mahsus kılmışlar ve dünyayı yalnızca kendi ülkelerinin sınırlarıyla mahdut saymışlardır. Hattâ daha da ileri giderek, […]

Peygamber Efendimiz’in (sas) Anne Sevgisi

Bilindiği gibi Peygamber Efendimiz’in (aleyhissalâtu vesselâm), annesi Âmine Hatun’u, altı yaşında küçük bir çocuk iken kaybetmişti. Ancak, şayet annesi sağ olsaydı ömrü boyunca ona göstereceği anne sevgisi ve saygının ne kadar samimî ve içten olacağını tahmin etmek zor değildir. Kur’ân-ı Kerîm’de ve hadîs-i şerîflerde anne ve baba haklarıyla ilgili olarak yer alan emir ve tavsiyeler, […]

Efendimiz’in (sas) Örnek Tevazuu

Tevazu, alçakgönüllü olmak anlamına gelir. Bu, insanları birbirine sevdiren ve kolayca diyaloğa sevkeden önemli bir haslettir. Bu konuda Yüce Allah şöyle buyurur: “Küçümseyerek insanlardan yüz çevirme. Ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Zira Allah, kendini beğenmiş övünüp duran kimseleri asla sevmez.” Peygamber Efendimiz de “Allah için mütevazı olanı Allah yükseltir. Allah’a karşı böbürleneni de Allah alçaltır.” buyurmaktadır. […]

Efendimiz’in (sas) Yirmi Dört Saati

Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) 24 saati nasıl değerlendirirdi? Peygamber Efendimiz’in (aleyhissalâtu vesselâm) torunları, babaları Hazreti Ali’den naklederek Peygamber Efendimiz’in yirmi dört saatlik bir zaman dilimini nasıl değerlendirdiği hakkında şu bilgileri aktarıyorlar: – …Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) günlük zamanını üçe taksim ediyordu. Bir kısmını namaz kılmak ve Kur’ân okumak gibi Yüce Allah’a ibâdetle değerlendirirdi. Zamanının diğer bir kısmında aile fertleri […]

“Akîl Bize Ev mi Bıraktı?”

İnsanlık tarihine baktığımızda çile, sıkıntı, ızdırap.. adeta Allah’a ve davasına gönül veren bütün insanların değişmez kaderi olmuştur. Başta Peygamberler olmak üzere, onlara tabi olan insanlar her türlü imtihanla yüz yüze gelmişlerdir. İşte karşılaşılan bu imtihan ve sıkıntılardan birisi de tarih boyunca hiç eksik olmayan gasplar, müsadereler, alın teriyle kazanılan mala mülke el koymalardır. İktidar ve […]

Efendimiz’in (sas) Medine’deki İlk Günü

Kuba’dan hareket Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) Kuba’da on dört gün kalmış ve on beşinci gün Pazartesi sabah Neccaroğullarından bir gruba haber göndermişti. Onlar da kılıçlarını kuşanmış gelmişlerdi. Peygamberimiz Kasva’ya binmiş, Hz. Ebu Bekir de redifindeydi. Tam hareket etmek üzereydiler ki Allah Resûlü’nün ayrılmasını istemeyen Amr İbn-i Avf oğulları gelmiş önünde durmuşlardı. “Ya Resûlallah! […]

Ve fetih: Mekke Emin Ellerde

Ashâb, ordunun konakladığı Merrü’z-Zehrân’dan hareket etmiş ve Zî Tuvâ denilen yere gelmişti. Burada toplanacak ve büyük fethin ilk adımları da buradan atılacaktı.  Hicretin sekizinci yılının Ramazan ayının bitimine on gün kalmıştı ve bir cuma günüydü. Daha güneş doğmadan önce Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) Kasvâ’ya binmiş ve terikisine de Üsâme’yi almış olarak yeşil birliğinin […]

Batılın Zail Oluşu ve Kâbe

Artık ortalık durulmuştu; Mekkelilerde derin bir sessizlik hâkimdi. Allah Resûlü, çadırında gusül abdesti aldı ve Allah’ın lutfettiği bu neticeye bir şükür ifadesi olarak önce sekiz rekât namaz kıldı ve ardından da devesini getirmelerini emretti. Kasvâ, çadırın kapısına kadar getirilmişti ama Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem), zırhıyla miğferini de giymek için yeniden çadırına dönecekti! Şimdi silahını […]

Engin Gayeli Mukaddes Bir Göç: Hicret

Hicret engin gayeli mukaddes bir göç.. inanç, duygu ve düşünce zenginliğiyle beslenerek gerçekleştirilen böyle hedefli bir göç, hulûsun derinliği ölçüsünde insanın semavî seyahatlerine denk sayılabilir. İnsanlığın İftihar Tablosu, bu seyahatin hem semavî olanıyla hem de arzda cereyan edeniyle şereflendirilmiştir. Bunlardan birincisi, has çerçevesiyle O’na mahsus ve başkasına müyesser değil; ikincisi ise belli şartlar altında, kıyamete […]

Tıbb-ı Nebevî’de Genetik-2

Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), geçmiş hiçbir medeniyetin tıbbî birikiminden istifade etmeden, asırlara hükmedecek mu’cizevî beyanlar irad etmiştir. Bunlardan bazıları da genetik sahasındadır. Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) bu tespitleri, sahabe döneminde tecrübe ve teslimiyete bağlı olarak kabul görmüştür. Bugün ise bizler, bunlardan bazılarını genetik ilmi sayesinde yeni yeni anlıyoruz. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve […]