Browsing tag

Efendimiz

Efendimiz’i (sas) Örnek Edinmek

Allah (cc) Peygamberler’i, biz insanlara rehber olmak üzere, itaat edilmesi şartıyla göndermiştir. Onları bizim önümüzde Kendi rızasının en mükemmel örneği’ olarak koymuştur. Peygamberlerin İmamı, Habib-i Kibriyâ (sav), örnekliği, aynı zamanda Kur’ân’ın da yaşanması manasına gelmektedir. Yazımız Resul-i Ekrem’in örneklik vasfını işliyor. Birçok değerlerin ve kıymet hükümlerinin alt üst olduğu, kalbî ve ruhî hayatın iflâs ettiği, […]

Efendimiz’e (sas) Süt İkramı (2 Rebiülevvel Hicrî 1)

53 yaşındaki Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) Sevr’den bu yana yaklaşık 33 saattir hareket halindeydi. Emec’le Kudeyd arasında bir yere geldiklerinde ilk molalarını vermişlerdi. Allah Resûlü dinlenirken Hz. Ebû Bekir o civarda koyun otlatan bir çobanı fark etmişti. Yanına varıp kendisine süt verip veremeyeceğini sormuş ardından da çobanın rızasıyla verdiği sütü alıp Efendimiz’in (sallallahu […]

Hicret yolunda yapılan dua (2 Rebiülevvel Hicrî 1)

Mekkelilerin canına kastetmek için köşe bucak kendisini aradığı bir zeminde ve zamanda Medine’ye hicret yoluna koyulan Allah Resûlü’nün (sallallahu aleyhi ve sellem) hicret yolculuğu esnasında yaptığı dualardan birisi şöyledir: “Ben bir hiçken beni yaratan Allah’a hamd olsun. Allah’ım! Dünya korkusuna, zamanın getireceği felaketlere, gecelerin ve gündüzlerin musibetlerine karşı bana yardım et. Allah’ım! Yolculuğumda benimle ol, […]

Kasas Sûresi 85. ayetin nuzülü/Hicret’in başında verilen fetih müjdesi (1 Rebiülevvel Hicrî 1)

Medine’ye hicret için Sevr’den hareket eden Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) Mekke’ye son bir nazar atfetmiş ve dudaklarından şu cümleler dökülmüştü: – Vallahi de ey Mekke! Ben, senden ayrılmak zorunda kaldım! Şüphe yok ki sen, yeryüzünde Allah’a en sevimli olan beldesin; Allah’ın sana özel lütufları var! Allah’a yemin olsun ki, senin ehlin buradan Beni […]

Mekke’ye atfedilen son nazar: “Vallahi de ey Mekke!..” (1 Rebiülevvel Hicrî 1)

Sevr’den ayrılan Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), son kez Mek­ke’ye doğru yöneldi; belli ki içine, peygamberlerin uğrak yeri, yeryüzündeki ilk binanın sahibi ve kendisinin de ikizi sayılan bu beldeden ayrılığın hüznü çökmüştü. Adeta, yüreğini bırakıp da gidiyordu. Halbuki, vahiy geleceği ana kadar kırk yıl beklemiş ve bu süre içinde de, sıklıkla Hira’ya çıkıp oradan, […]

Efendimiz (sas) Döneminde Gençliğin Rolü

Gençlik, kişinin enerji dolu ve hareketli olduğu en dinamik çağdır. Genç insan sahip olduğu enerjiyi harcayabilmek için daha çok harekete ihtiyaç duyar. Bu itibarla o, birçok meseleyi çözebilecek heyecan, dinamizm ve fiziksel beceriye de sahiptir; kendisine fırsat verildiğinde çok önemli başarılara imza atabilecek yeteneğe sahip bulunmaktadır. Ciddi görevleri yerine getirebilecek kabiliyet, genç insanda daima mevcuttur. […]

Efendimiz (sas)’in Kur’ân Okuyuşu

Kur’ân’ın ilk muhatabı olan Peygamber Efendimiz, her konuda olduğu gibi Kur’ân okuma, onu anlama ve onun hükümlerini hayata geçirme konusunda da bizlere en güzel örnekliği sunmuştur. Biz burada maddeler halinde Hz. Peygamberin Kur’ân okuyuşunu ve Kur’ân anlayışını okuyucularımıza sunmayı uygun bulduk. Zira Kur’ân’a muhatap olan o eşsiz insanın Kur’ân okuyuş ve anlayışı, bu konunun ilk […]

Efendimiz (sas) Zamanında Kadınların Eğitimi

Cahiliyede kadının durumuna kısa bir bakış Kur’ân inmeye başlamadan önceki dönemlere cahiliye devri denir. Cahiliye, bir hayat tarzı idi. Bu cehalet, sadece Arap toplumları için değil o devirde bütün dünya için geçerliydi. Zira Hazreti İsa’dan sonra yaklaşık altı asır geçmiş ve o Mesihî soluklar insanların katılığı içinde tesirini yitirmişti. Bu katılık ve cehaleti resmetmek için […]

O’nun (sas) Sevgisi Uğruna Yapılanlar

Saadet asrından günümüze kadar nice sineler O’nun aşkıyla yanıp tutuştu. Sahabeden başlayarak bütün inananlar O’nun (sallallâhu aleyhi ve sellem) sevgisi uğruna neler yapmadılar ki? İsterseniz bu sorunun cevabına Efendimiz’in hal, söz ve hareketlerine en yakından şahit olan Sahabe Efendilerimizden başlayalım. Evet, Sahabe-i Kiram, Allah Resûlü’ne çok bağlıydılar. O’nun her söz ve davranışının, cennete açılan birer kapı olduğuna inanıyorlardı. O’ndan kendilerine […]

Efendimiz (sas) ve Dünya

Dünyayı kesben değil kalben terk etmek esastır. Evet, dünya bizim kalbimize girmemeli, bizi sarhoş etmemeli, bakışımızı bulandırmamalı ve kat’iyen bize ahireti unutturmamalı. İşte böyle olunca biz de ona hâkim olabiliriz. Aksi hâlde dünya bize hâkim olur. En yakın ve en aşağı anlamlarına gelen ‘dünya’ kelimesi, ıstılahta birbiriyle ilişkili birkaç anlamda kullanılmaktadır. Ezcümle, * Üzerinde yaşadığımız […]