Browsing tag

Efendimiz

Birbirini Takip Eden Vefatlar ve Yeşeren Nifak

Ensâr arasından Akabe beyatlarına katılan ve Neccâr­oğullarının temsilcisi seçilen büyük sahabe Es’ad İbn Zürâre (Ebû Ümâme), Mescid-i Nebevi yapıldığı sıralarda hastalanmış, evinde yatıyordu. Çok geçmeden de, onun vefat haberi geldi. Hicret sonrasında yaşanan ilk hadiseydi bu. Bir anda Medine’ye, büyük bir hüzün çöküvermişti. Hüzünlenenlerin başında, elbetteki Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) vardı. Ancak bu, […]

Efendimiz (sas) Ebû Eyyûb El-Ensârî’nin Evinde (22 Rebiülevvel Hicrî 1)

Kasva’nın Çömeldiği Yer Kasva, Beni Malik İbn-i Neccar yurduna kadar gelmiş artık Yesrib’e girilmişti. Sakin bir şekilde ilerleyen devenin nereye çömeleceği merak ediliyordu. Allah Resûlü bineğinin yularını serbest bırakmıştı. Bu esnada mübarek dudaklarından Hz. Nuh’a (aleyhisselam) ait şu dua dökülüyordu: “Ya Rabbi! Beni mübarek, bereketli, güvenli bir yere indir. Çünkü Sen, konuklayanların en hayırlısı, en […]

“Süheyb ne büyük kâr elde etti!” (15 Rebiülevvel Hicrî 1)

Süheyb İbn-i Sinan, ailesiyle birlikte Musul’da, Dicle kenarında yaşarken Rumlar tarafından küçükken esir alınmış ve daha sonraları Kelboğulları tarafından satın alınarak Mekke’ye getirilmiş biri idi. Artık boynuna köle damgası vurulmuştu. Daha sonra da onu Abdullah İbn-i Cüd’ân almış ve hürriyete kavuşturmuştu. Ancak o, Abdullah İbn-i Cüd’ân ölünceye kadar onun yanında kalacaktı. Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve […]

Kutlu doğum (12 Rebiülevvel Pazartesi, Fil Hadisesi’nin 50. günü)

Abdulmuttalib’in tevekkül ve teslimiyetiyle birlikte, Ebrehe ve ordusunun başına gelenler dilden dile dolaşır olmuştu. Zihinler bir kez daha silkelenmiş ve Hz. İbrahim’le Hz. İsmail’in dua dua yalvararak inşa ettikleri Kâbe’ye ilişilemeyeceği bir kez daha perçinlenmişti. İşte şimdi dünya, bu duaların kabul edilişini yaşamaya hazırlanıyordu. İnsanlığın beklediği Son Kurtarıcı’ya hamile kalan Hz. Âmine, diğer anne adayları […]

Efendimiz’in (sas) Son Kurban Bayramı ve Mina’da Yaşananlar (10 Zilhicce 10 Hicrî)

Bilindiği üzere bugün bayram; günün yolculuğu, Minâ istikametinde ve cemerât, kurban, tıraş derken ihramdan çıkılacak ve yeniden Kâbe ile buluşulacak.  Müzdelife’de bir müddet istirahat eden Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), ibadet güzergâhını mutâd ibadetleri yanında yenileriyle de süsleyebilmek için bugün de erken kalktı. İbadet dolu hayatını, farzları yanında nafileleriyle de süslüyordu. Aynı hassasiyet, âdeta […]

UYARILAR KİMLERE FAYDA VERMEZ?

Allah hem peygamberlerini hem de onlara indirdiği kitapları, insanlara Hakkı tanıtmak, hikmet ve hakikati öğretmek, bu sayede onları bütün kötülüklerden arındırmak ve iman edip salih amel işlemezlerse kendilerini bekleyen tehlikelerden/cezalardan haberdar etmek için göndermiştir. Ancak resûllerin ve kitapların uyarılarının etkili ve faydalı olmasında insanoğlunun tavır ve davranışlarının; zihni ve psikolojik yaklaşımlarının önemli bir tesiri vardır. […]

İslam’ın İlk Sefiri: Amr İbn-i Ümeyye (Ra)

Mekke’nin bunaltan günlerinde Habeşistan’a iki hicret gerçekleşmiş ve her iki hicrette yer alan sahabîler, Mekke’de baskı veya şiddet gören mazlum ve mağdur müminler olmuştur. O günkü hicret listesine dikkatlice bakıldığında, Mekkeli olmayan ve ailesi tarafından da baskı veya şiddet gördüğüne dair en küçük emare bulunmayan bir isim dikkat çekmektedir: Amr ibn-i Ümeyye (radıyallâhu anh). Habeşistan’a hicret edip […]

Hz. Âişe Validemizle Evlilik (Şevval 1 Hicrî)

       Allah Resûlü’nün (sallallahu aleyhi ve sellem) hicretinin üzerinden yedi ay geçmiş, Mescid‑i Nebevî inşa edilmiş ve etrafında yeni bir medeniyet şekillenmeye başlamıştı; zulmün hükümfermâ olduğu Mekke’de Kur’ân’a hasret kalan kulaklar, medeniyete maya olan Medîne semalarından yükselen beş vakit ezan sesiyle uyanıyor ve insanlar, ilâhî kelâmı terennüm etmede âdeta birbirleriyle yarışıyordu!        Beri tarafta, Allah Resûlü’ne (sallallahu aleyhi […]

Şevvâl Ayı ve Efendimiz’in (sas) Hayatındaki Yeri

Şevvâl (الشوّال), kamerî yılın Ramazan’dan sonra ve Zilkâde’den önce gelen onuncu ayıdır. Bayram ayı olarak da adlandırılır. Şevl kökünden türeyen şevvâl kelimesi sözlükte “yukarı kalkmak, yükselmek; kaldırmak, kova dibinde kalan su, yaşlık” anlamlarına gelir. Câhiliye döneminde onuncu aya Şevvâl adının verilmesinin nedenleri ise şöyle açıklanmaktadır: Araplar kamerî ayların eski adlarını değiştirirken bu ay, yaz mevsiminde […]

Efendimiz’in (sas) Bir Hassasiyeti: Şevval Orucu

Ramazan-ı Şerif’ten sonra gelen ve ilk üç gününü Ramazan bayramı olarak kutladığımız Şevval ayında (ilk bayram günü hariç[1]) altı gün oruç tutmak, Allah Resûlü’nün (sallallâhu aleyhi aleyhi ve sellem) terk etmediği ve ashâb-ı kirâmı da tutmaları yönünde teşvik ettiği bir sünnetttir. Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem), Ramazan ile beraber Şevval ayında altı gün oruç […]