Browsing tag

dil

Kriz Yönetiminde Nebevî Esaslar (5): Asr-ı Saadet Sonrası

Allah Resûlü (aleyhissalâtu vesselâm), ümmetinin geleceği ve gelecekteki ümmetiyle de çok yakından alakalıdır. Onların hem dünya hem de ebedî ahiret saadetini elde etmeleri adına yollar açar, arkasında ilahî ve evrensel bir mesaj ve problemleri çözerken takip edebilecekleri nebevî bir metodoloji bırakır: “Size iki şey bırakıyorum. Onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar, Allah’ın Kitabı […]

Efendimiz’in (sas) Eğitim Felsefesi (3): Donanıma Dikkat

Kur’ân ve Sünnet’in eğitim anlayışında insan bir bütün olarak ele alınır ve eğitim; irade, akıl, ruh, kalp, nefis, his ve vicdana hitap eder. Fert, aile, toplum ve medeniyete rehberlik yapar. Duygu, düşünce, niyet ve nazara istikamet kazandırır. İnsanlara sahip oldukları kabiliyet, imkân ve potansiyelleri en doğru ve düzgün şekilde kullanma yollarını öğretir. Onlara, “benliklerini”, ilim, […]

Nebevî Eğitimin İlkeleri (6): “SEVDİR, NEFRET ETTİRME!”

Nebevî eğitimin temel esaslarından birisi de “Sevdirin, nefret ettirmeyin.” ilkesidir. Buna göre insan yetiştirme ya da insanı ve toplumu idare ve ıslah konumunda bulunanlar, hak ve hakikati gönüllere duyurmaya çalışırken muhatabının mevzuyu, sevgi ve ilgiyle takip etmesini sağlayacak metotlar kullanmalıdır. Bunun için eğitimci, ilmi sevdiği kadar öğretmeyi, öğretmeyi sevdiği kadar da talebeyi severek hareket etmeli ki hem […]

Efendimiz’in (sas) Çocukluk Dönemi ve Eğitimi

Hira’da yaşananları haber alan Mekke’nin ileri gelenleri, Muhammedu’l-Emîn ile alay etmeye başlamış ve kendisine “mecnun/deli” ithamında bulunmuşlardı. Buna cevap mahiyetinde Cenâb-ı Hak, “Nûn. Kalem ve ehl-i kalemin satırlara dizdikleri ve dizecekleri şeyler hakkı için: Rabbinin lütfuyla, deli değilsin. Hem senin ecrin, mükâfatın hiç kesilmez! Ve sen pek yüksek bir ahlâk üzerindesin! Yakında göreceksin, onlar da görecekler. […]

Hz. Ebû Dücâne: Kurtuluşu İnsanî Değerlerde Arayan Sahabî

Hz. Ebû Dücâne (radıyallahu anh), Medineli ilk Müslümanlardandı. Hicretin beşinci ayında Hz. Enes İbn-i Malik’in evinde gerçekleştirilen muahatta Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), onunla Hz. Utbe İbn-i Gazvân’ı kardeş ilan etmişti. Mali durumu çok iyi olmamasına rağmen Ebû Dücâne, kardeşleştirmeden üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmek için varını yoğunu ortaya koymuş ve Ensar olmanın hakkını […]

“Size, gerçek mü’minin kim olduğunu haber vereyim mi?” (7 Zilhicce 10 Hicrî)

Yarın Mina’ya hareket edecek olan Allah Resûlü, bugün Ebtah’tan Kâbe’yi ziyarete gelmişti. Bir ara etrafındakilere, “Size, gerçek mü’minin kim olduğunu haber vereyim mi?” diye sordu. Dikkatleri kendi üzerine çekmiş ve anlatacaklarını iyice kavramaları için duyarlılıklarını zirve noktaya çıkarmıştı:  “O, malları ve canları hususunda diğer kimselerin kendisinden emin olduğu insandır. Doğru Müslüman, insanların, onun dilinden ve […]