Browsing tag

deve

Deveden Veriye, Veriden Stratejiye

Allah Resûlü’nün (aleyhissalâtu vesselâm) dedelerinden Nizâr vefat edince mal varlığının taksimi hususunda oğulları Mudar, Rebîa, İyâd ve Enmâr arasında anlaşmazlık yaşanır. Problemi çözmek için Necran’da bulunan Ef’â İbn-i Husayn’ın yanına gitmeye karar verirler. Yolda bir otlağa denk gelirler ve Mudar, “Burada tek gözlü bir deve otlamış.” der. Rebîa ekler: “O şaşı bir deve.” İyâd ise […]

Mü’min Neye Benzer?

İslam’ın ilk muhatapları, farklı kimliklerden (mü’min, müşrik, münafık, münkir ve ehl-i kitap gibi) oluşuyordu. Ve bu kimliklerin karakterleri, zihin kodları, hayat ve hareket felsefeleri, psikolojileri, bakış açıları, niyet ve hedefleri, duygu ve düşünceleri, tavır ve davranışları, söz ve eylemleri, hadiseler karşısında duruşları, iş, muamele ve münasebet ahlakları arasında büyük ve önemli farklılıklar vardı. Allah Resûlü, […]

Kaybolan Deve ve Sahabenin Hayat Anlayışı (28 Zilkâde 10 Hicrî)

Hac yolculuğuna devam eden Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem) Arc’a ulaştığında konaklamak için durmuştu. Öğle vakti girmek üzereydi. Bu sırada Resûlullah’ın yanına, kızları Esmâ ve Âişe ile birlikte Hazreti Ebû Bekir de gelmişti. Zira acıkmışlar ve yola çıkmadan önce birşeyler yemek istemişlerdi! Bunun için Hazreti Ebû Bekir (radıyallahu anh), hizmetçisine seslenir ve azık yüklü […]

Ebû Evs’in hassasiyeti (7 Rebiülevvel Hicrî 1)

Arc denilen yerden geçen yolları, artık Kuba’ya yaklaşmıştı; meşakkatli yolculuk son bulmak üzereydi. Ancak, bindikleri develer yorulmuş; adımları bir hayli yavaşlamıştı. Bu sebeple, Hz. Ebû Bekir’le Efendimiz aynı deveye binip; yorulan deveyi dinlendirmek maksadıyla yollarına öylece devam ediyorlardı. Yolda, Ebû Evs Temîm İbn Hacer adında birisiyle karşılaştılar. Onların bu hâlini gören Ebû Evs, hemen bir […]

Dönüş Yolunun Semereleri

Tâif’ten Ci’râne’ye doğru gelirken de güzergâh olarak Dehnâ, Karnü’l-Menâzil ve Nahle istikametini seçmişti. Her adımda yeni bir şey daha öğreniyor ve karşılaştıkları her bir mesele, onlar için din adına yeni bir uygulama anlamına geliyordu. Hayatın her alanında var olan Allah Resûlü’nü titizlikle takip eden ashâb, görüp duyduğu ayrıntıları iyi belliyor ve bu güzellikleri başkalarıyla da […]