Browsing tag

Cibrîl

İnsan, Emniyet ve İslam

İnsan, yaratılış keyfiyeti ve donanımı itibarıyla Allah’ın isimlerinin üzerinde tecelli ettiği mükemmel bir varlıktır. Ancak varlığını devam ettirme ve donanımını kullanma adına hem muhtaç hem de acizdir. Yüce Yaratıcı değişik zıtlıkları âdeta onda cem etmiştir.  Acizliğine bakan tarafıyla en büyük ihtiyacı emniyettir. Her an her türlü tehlikeyle karşı karşıya kalması muhtemeldir. Canı için arzu ettiği […]

Peygamber Efendimiz’in Hayatındaki Sadık Rüyalar ve Selama Duran Varlıklar

Belli ki vakit, daha da yaklaşmıştı. Şafak sökün etmek üzereydi. Zira, bunu müjdeleyen birçok emareyle karşılaşıyordu. Başını yastığa koyduğunda mânâ âlemini şenlendiren ve gözlerini açtığında da orada gördüğü gibi neticelenen ‘sadık rüyalar’ sıklaşmış; ötelerden sürekli mesajlar getiriyordu. Vahyin öncüleriydi bunlar ve bilhassa vuslatın altı ay öncesinde, birbirini takip eden muştulara dönüşmüş ve daha bir kendini […]

Ve vuslat: Oku!

Ve derken bir gün… Takvimlerin milâdî 610’u gösterdiği bir Pazartesi günü… Ramazan’ın on yedisi… Nûr Dağı’nda nûrlar buluşmuş, sema ile yer arasında kopmaz bir bağ kurulmuştu. Vahiy meleği Cibrîl-i Emîn gelmiş ve rahmet peygamberi Muhammedü’l-Emîn’e risalet vazifesini açıktan tebliğ ediyordu. İki emniyet, Nûr dağında birbirine kavuşmuştu ve böylelikle insanlığa yeni bir emanet geliyordu. Artık Nûr’un, […]

Yeni Bir Teklif Daha

Yine günlerden bir gün, Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), Kâbe’ye gelmiş Allah’ın evini tavaf ediyordu. O sırada karşısına, Esved İbnü’l-Muttalib, Velîd İbn Muğîre, Ümeyye İbn Halef ve Âs İbn Vâil gibi kişilerden oluşan Kureyş’in ihtiyar heyeti çıkageldi. Belli ki, yine sinsi bir plan kurmuş ve bu planlarını teklif etmek istiyorlardı. Dediler ki: – Yâ Muhammed! […]

GEÇMİŞE AİT BİR MUHASEBE

Dünle bugün arasında, mü’minler açısından Batı ile Doğu arasındaki mesafe kadar açık bir fark vardı. Bu farkı tescil adına Cibril-i Emîn gelmişti ve geçmişte kalan bir konuyu hikaye ediyordu: – Onlardan birisine, “Kız çocuğun oldu.” müjdesi verildiğinde, öfke ve üzüntüsünden yüzü kaskatı ve mosmor kesilir. Müjdelendiği bu kötü haberin etkisiyle utanıp, eş ve dostundan saklanmaya […]

Diğer Gelişmeler

Bir tarafta bunlar olurken diğer yandan da beşer yolculuğu devam ediyor; doğumları ölümler, ölümleri de doğumlar takip ederek dünyanın yüzü sürekli değişiyordu. Habeşistan’dan bir haber vardı; yıllarca mü’minlere imkân tanıyıp da onları kabul eden Necâşî dünyaya gözlerini kapamıştı. Vefa insanı Efendiler Efendisi (sallallahu aleyhi ve sellem) bu haberi önce ashâbıyla paylaştı. Ardından da onları, gıyâbî […]

Cibril-i Emîn ve Melekü’l-Mevtin Gelişi

Cumartesi ve Pazar günü yanına gelen Cibril-i Emîn yine huzurdaydı; bir farkla ki bu sefer huzur-u nebevî, başka meleklerle de şenlenmişti. Her biri yetmiş bine hükmeden yetmiş bin melek vardı huzurda! – Yâ Muhammed, diyordu yine. “Allah’ın selamı var ve beni özellikle Sana, Seni tekrim ve tazim için gönderdi. O (celle celâluhû), bildiği hâlde Sana […]