Browsing tag

bereket

Biri Bin Yapan Değerler

Ömrün hamd, huzur ve ihsan dolu geçmesi, ölümün ötelerdeki rıza yamaçlarına geçiş kapısı olması adına bazı hayati hususlar ve değerler vardır. İman, ahlak, vefa, takva, sevgi, saygı, sadakat, hayır, afiyet ve adalet belki ilk akla gelenler. Onlardan bir tanesi de içine girdiği her şeye ayrı bir derinlik, zenginlik, enginlik ve genişlik katan “bereket”tir. Lügat anlamı […]

Sabah namazdan sonra uyumamak/erken vakitte işe koyulmak

Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem) sabah namazından sonra uyumayıp evrad u ezkarda bulunmuş, ashâbıyla beraber vakit geçirip onlarla sohbet etmiştir. O (sallallâhu aleyhi ve sellem), “Sabah namazını kılıp sonra da oturduğum yerden kalkmayarak güneş doğuncaya kadar Allah’ı zikretmem, benim için Allah yolunda düşmana saldırmamdan daha sevimlidir.” Sabah namazından sonra uyumanın, rızkın azalmasına sebep olduğunu […]

Kur’ân’da ve Efendimiz’in Beyanlarında Ramazan ve Oruç

Müminler için Cenâb-ı Hakk’a yakınlaşmanın, Cennet’e ve ebedî saadete ehil hale gelmenin en güzel ve bereketli vesileleri farz ve nafile ibadetlerdir. Ramazan orucu ve içerisindeki diğer ibadetler de bu manada müminin yüce Allah’la münasebetinde çok hayati bir öneme sahiptir. İnanmış sineler Ramazan orucunu, her türlü ibadet ve salih amelde olduğu gibi, Cenab-ı Hakk’a karşı bir […]

İstiğfar, ne getirir ne götürür!?

Kur’ân ve Sünnet’in adres gösterdiği ve sürekli peşinde olunmasını emir ve tavsiye buyurduğu her türlü değerin ve hakikatin, dünyevî ve uhrevî, külli ve cüzi birçok hikmetleri ve faydaları vardır. Ayet ve hadislerde açık ve kapalı kendilerine işaret edilen bu faydaların bilinmesi, her anı imtihan ve hesaba tabi hayatımızı, bu değer ve hakikatlerle süsleme, sürdürme ve […]

Hudeybiye, su ve yağmur ile gelen bereket ve bir uyarı

Yolculuk yine devam ediyordu. Nihâyet, Hudeybiye denilen mevkiye yaklaştıklarında, hiç beklemedikleri bir durumla karşı karşıya kaldılar. Kasvâ çökmüş, her türlü çabaya rağmen bir türlü ayağa kalkıp yürümüyordu. Kasvâ’nın çökmesine ve ashâb-ı kirâmın onca gayretlerine rağmen bir türlü hareket etmemesine Allah Resûlü de bir anlam verememişti. Ashâb-ı kirâm: – Kasvâ inat etti, dediklerinde hemen: – Hayır! […]