Browsing tag

Bedir

Deveden Veriye, Veriden Stratejiye

Allah Resûlü’nün (aleyhissalâtu vesselâm) dedelerinden Nizâr vefat edince mal varlığının taksimi hususunda oğulları Mudar, Rebîa, İyâd ve Enmâr arasında anlaşmazlık yaşanır. Problemi çözmek için Necran’da bulunan Ef’â İbn-i Husayn’ın yanına gitmeye karar verirler. Yolda bir otlağa denk gelirler ve Mudar, “Burada tek gözlü bir deve otlamış.” der. Rebîa ekler: “O şaşı bir deve.” İyâd ise […]

Örnek Duruşu İle Hz. Sa’d İbn-i Muâz (ra)

Her toplumda konumu itibarıyla ön plana çıkan, kamuoyunda ya da belli kitleler üzerinde etkili olan saygın kanaat önderleri, karizmatik liderler ve bilgin kimseler vardır. Onların yeni gelişme ve hadiseler karşısında duruşları, insanların duygu ve düşüncelerine yön verir; olumlu veya olumsuz gidişata ciddi tesir eder. Dağ gibi duruşlarıyla azgın dalgalara set olur, fırtınaları sinelerinde yumuşatır ve […]

Efendimiz’in (sas) Bedir Esirlerine Muamelesi

Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem), şartların zorlaması ve diplomasi adına attığı adımların karşılık bulmaması sebebiyle savaşmak zorunda kaldığında, o günün genel telakkisine göre elde edilen esirlere olan muamelesi de çok farklıdır; başkalarının yaptığı gibi onlara asla kötü davranmamış, onurlarıyla oynamamış, zarar vermemiş ve bu konuda da hep kendisine yakışanı yapmıştır; hürriyete kavuşturmak için vesileler aramış, […]

Seyer’de Bedir Ganimetlerinin Taksimi (22 Ramazan 2 Hicrî)

Dün, Medine’ye dönmek için Bedir’den hareket eden Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), Seyer isimli yere gelince konaklama emri verdi. Konaklama sırasında Bedir’de elde edilen ganimetleri, askerler arasında bölüştürdü. Kendisine verilen vazifelerden dolayı Bedir’e iştirak edemeyen sekiz sahabiye de pay verildi. Bedir ganimetlerinden Allah Resûlü’ne düşen pay Ebû Cehil’in devesi ve Münebbih İbn-i Haccac’ın “Zülfikar” […]

Mekkelilerin Bedir’e hareketi ve Ebû Süfyân’ın geri dönün çağrısı

Kervandan haber getiren Damdam’ın Mekke’ye gelişi üzerinden iki gün geçmişti ve artık Kureyş ordusu tam tekmil savaşa hazırdı. Kendilerine güvenleri tam, galip geleceklerine dair inançları da doruk noktadaydı. Onun için alımlı alımlı yürüyor ve âdeta gövde gösterisi yapıyorlardı. Çok geçmeden de, düğüne giden gelin alayları gibi şen ve şakrak yola koyuldular. Kendilerinden o kadar emin […]

Bedir’in istişaresi ve Ensar’ın yiğitliği

Yola çıktıkları günden bu yana oruç tutan Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), daha önce ifade ettiği hâlde orucunu açmak istemeyen ashâbına seslenecek ve: – Ben orucumu açtım, sizler de açın, diyerek bugünden sonra oruca niyet etmemelerini emir buyuracaktı. Böylelikle ashâb-ı kirâm hazretleri, yolculuk ve savaş gibi durumlarda oruç tutmama ruhsatını da öğrenmiş oluyorlardı. Zira […]

Bedir’de Müşrik Cephenin Durumu

Bu arada müşrikler, Umeyr İbn Vehb’i göndermiş mü’minler hakkında daha kesin ve net bilgi toplamak istemişlerdi. Tepeye çıkıp da manzarayı gören Umeyr, geri döndüğünde sevinerek onlara şunları söyleyecekti: – Onlar, üç yüz kişi kadarlar. Olsa olsa üç beş fazladır. Yetmiş develeri iki tane de atları var! Ancak siz bana, biraz daha zaman verin ve bundan […]

Bedir’de Efendimiz’in (sas) duaları

Sebepler açısından yerine getirilmesi gereken her şey tamamdı ve artık zaman, Müsebbibü’l-Esbâb’a yönelme zamanıydı. Karşı tarafta biriken insanların sayısı Müslümanların üç katıydı ve o günkü savaşlar, doğrudan insan gücü üzerinden cereyan ediyordu. Sayıca az oldukları hâlde çokların üstesinden gelebilmek için Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), önce kıbleye yönelip iki rekât namaz kıldı ve ardından da, […]

Bedir’de ilk kıvılcım

Müşrikler arasında Esved İbn Esed adında densiz ve kötü huylu bir adam vardı ve bu adam ileri atılarak şunları söylemeye başladı: – Allah adına sözüm olsun ki, ya sizin şu havuzunuzdan su içeceğim yahut da o havuzu yerle bir edecek veya bu uğurda öleceğim! Bunu söylerken bir taraftan da havuza doğru koşmaya başlamıştı. Hızla yaklaşıyordu. […]

Mübâreze ve Bedir Savaşı

Mübâreze Artık iki ordu birbirine iyice yaklaşmıştı ki Rebîa’nın oğulları Utbe ve Şeybe kardeşlerle Velîd İbn Utbe öne çıkıp, mü’minlerden kendileriyle vuruşup mübareze edecek yiğit istemeye başladılar. Bir meydan okumaydı aynı zamanda bu! Babası Utbe’nin, öne çıkıp da Efendimiz’e meydan okurcasına haykırdığını gören oğul Ebû Huzeyfe, kılıcına sarılıp da ileri atılmak isteyince Efendiler Efendisi müdahale […]