Browsing tag

Allah Resûlü

Kur’ân ve Sünnette Yardımlaşma ve Dayanışma (3), İnfak Düsturları

İnfak Düsturları İnfak/Yardımlaşma Muttaki Mü’minlerin Sıfatıdır İslâm’da infak “Bir kimsenin Allah’ın rızasını kazanmak maksadıyla kendi malından/mülkünden harcama yapması, ihtiyaç sahiplerine gerek nakdî gerekse de aynî yardımda bulunması” demektir. İnfak kavramı, bütün sadaka çeşitlerini; gönüllü yapılan her çeşit hayrı/yardımı ve farz olan zekât ibadetini de içine alan geniş bir terimdir. Kur’ân’ın ikinci Sûresi olan Bakara Sûresinin […]

Kur’ân ve Sünnete Göre Yardımlaşma ve Dayanışmanın Kazandırdıkları (2)

Yardım Edene/Dayanışma İçinde Olana Yardım Edilir Yardımlaşma (infak), rızkın kapılarını açar, fert ve toplumları ekonomik darboğazlardan çıkarır. Allah rızası için fakiri ve ihtiyaç sahiplerini gözetenlere bir kudsî hadiste Allah Resûlü Rezzâku zülcelâlin şöyle hitap ettiğini buyurur: “Ey Âdemoğlu! sen infak et, ben de sana infak edeyim!” Bu hadise göre bütün çeşitleriyle infak, yardımlaşma ve dayanışma […]

MİSAFİR, EV SAHİBİNE EMANETTİR

“Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse misafirine ikram etsin. Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse akrabasına iyilik etsin. Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse ya faydalı söz söylesin veya sussun!” Dünya, bir taraftan dolarken diğer taraftan boşalan bir han bir misafirhanedir. Allah, ebedi hayatın kazanılacağı bu misafirhaneyi, değerli misafirlerini güven içinde en […]

Zor Süreçler, Yıkıcı Söylemler ve Sahâbe

İmtihan ve çile, hicretten sonra da Allah Resûlü (aleyhissalâtu vesselâm) ve ashâbının peşini bırakmaz; katlanarak devam eder. Daveti ve hicreti hazmedemeyen Kureyş’in despot önderleri, onların güdümünde hareket eden müşrik ve bedevi Arap kabileleri, anlaşmalara ihanet edip isyana kalkışan Yahudi ileri gelenleri, kışkırtmalar sonucu İslam’a düşman kesilen Bizans İmparatorluğu ve küçümsedikleri insanların kurduğu medeniyetin sınırlarına dayanmasını […]

Efendimiz’in (sas) Eğitim Felsefesi (7): Önyargıya Dikkat

Önyargı tanımı itibarıyla muhatabı bütün boyutları, yönleri ve gerçek mahiyeti ile tanımadan ve ona ait gerçekleri öğrenmeden önce onunla alakalı temelsiz ve olumsuz bir hükme ve kanıya varma; bu hüküm ve kanıyı, muhatapla ilgili duygu, düşünce, karar, beyan ve fiilleri belirleyici ana kalıba ve tutuma dönüştürmedir. Önyargı örnekleri göstermektedir ki böylesi bir tutum, sağlıklı ve […]

Minderden Gönüllere

Allah Resûlü (aleyhissalâtu vesselâm), misyonunu yerine getirmek ve önüne çıkarılan badireleri aşmak için sadece temsille yetinmez; gönüllere girme adına çok farklı yollara ve metodolojilere başvurur. Hep müspet hareket eder; olumsuz geri dönüşleri ve şiddeti, af, sabır, hilm ve müsamaha ile göğüsler. Hadiseler karşısında mesajına ayna olacak bir duruş sergiler. İlişkilerinde her türlü insanî inceliği samimiyetle ortaya koyar. Muhataplarına rıfk ve hayırla muamele eder ve muamelelerinde, onların hallerini, duygularını, karakterlerini, konumlarını ve kutsallarını […]

Nebevî Eğitimin İlkeleri (20): “İLME TEŞVİK ET!”

Allah Resûlü’nün (aleyhissalâtu vesselâm) peygamber olarak görevlendirildiği Cahiliyye döneminin en belirgin özelliklerinden biri ilmî, ahlakî, dinî, hukukî ve içtimai hayatın tevhid ve düzenden mahrum oluşudur. Bundan dolayıdır ki bu devir; cehaletin, ırkçılığın hâkim olduğu, güçlünün zayıfı ezdiği, her türlü taşkınlık, yağma, saldırı, gasp ve zulmün yaygın olduğu bir dönemdir. Büyük çoğunluğu itibarıyla göçebe bir hayat […]

Esbaba Riayet ve Tevekkül Arasında Hicret

Sebepler, maddi alemin üzerine dokunduğu kanaviçe gibidir. Varlığın nizam ve intizam içerisinde devamı hususunda hikmet dolu ilahî bir rahmettir. İnsan aklının işleyişi, tefekkür ve her türlü üretim noktasında ise âdeta tükenmez bir hazine hükmündedir. Esbaba riayet hem sünnetullaha saygının bir gereği hem de ilahî ve nebevî bir emirdir. Bir irade, azim ve kararlılık insanı Allah […]

Nebevî Eğitimin İlkeleri (19): “Velileri Ziyaret Edin!”

Başarılı ve verimli bir talim ve terbiye adına muallim ve rehberlerin, muhatapları ile sadece akademik ilişki kurması asla yeterli değildir. Bunun yanında hem talebeleri hem de velileri ile iletişime geçmeleri ve dostluklar kurmaları çok önemlidir. Zira muallimlerin/rehberlerin muhatabını tam tanıyabilmesi, yaşadığı ev, aile ortamını ve sosyal çevreyi de bilmesine bağlıdır. Bunu gerçekleştirecek olan da veli ziyaretleridir. […]

Nebevî Eğitimin İlkeleri (16): “YAKIN OL!”

Nebevî eğitim ve öğretimin temel ilkelerinden birisi de muhataba yakın olmak, yakın davranmak ve yakınlık göstermektir. Bir çok anne-baba ve muallim “yakın olursam annelik-babalık/muallimlik otoritem sarsılır ve çocuklarım/öğrencilerim gevşer, şımarır, söz dinlemez, eğitim-öğretim yapamam” vb. gibi mazeretlerle terbiyesiyle mesul olduğu kişilerle aralarına çok fazla mesafe koyarlar. Ciddiyet ve vakar ile muhataplarına yakınlık ve samimiyet dengesini […]