Browsing tag

akabe

Efendimiz (sas), Gençlerle Geleceğe Yürümüştür!

Firavun, Mısır halkını ve bütün usta sihirbazlarını bir meydana toplamıştı. Maksadı, Hz. Musa’yı (aleyhisselâm) mağlup etmek, toplum nezdindeki konumunu ve itibarını korumaktı. Firavun, mahir sihirbazlarına; sihirbazları, hünerlerine; Hz. Musa da Allah’a güveniyordu. Müsabaka, sihirbazların hünerlerini sergilemeleriyle başlamış ve büyülenen gözler, Hz. Musa’ya dönmüştü. O ise Allah’a dayanarak asasını meydana atıvermişti ki inayet-i ilahî ile bir […]

Efendimiz’in (sas) Son Kurban Bayramı ve Mina’da Yaşananlar (10 Zilhicce 10 Hicrî)

Bilindiği üzere bugün bayram; günün yolculuğu, Minâ istikametinde ve cemerât, kurban, tıraş derken ihramdan çıkılacak ve yeniden Kâbe ile buluşulacak.  Müzdelife’de bir müddet istirahat eden Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), ibadet güzergâhını mutâd ibadetleri yanında yenileriyle de süsleyebilmek için bugün de erken kalktı. İbadet dolu hayatını, farzları yanında nafileleriyle de süslüyordu. Aynı hassasiyet, âdeta […]

Kâbe’yi Kıble Edinen İlk Sahabî: Bera İbn-i Ma’rûr

Takvimler, Risalet’in 13. yılı Zilhicce ayının 12’sini gösteriyordu. Hac mevsimiydi. Allah Resûlü’nün Yesrib’den beklediği özel misafirleri vardı. Hz. Mus’ab İbn-i Umeyr gayretlerinin semeresini almış ve 75 Medineli Müslümanı, Mina’da Allah Resûlü’yle buluşturmak için yola çıkmıştı. Büyük çoğunluğu Rahmet Peygamberi ile ilk defa görüşecek ve O’nu (aleyhissalâtu vesselâm), Medine’ye davet edeceklerdi. Gelenler arasında Hazrec’in Selimeoğulları kolunun […]

AKABE BEYATLARI

Zaman durma zamanı değildi ve Efendiler Efendisi, yeniden yüzünü dışarıdan Mekke’ye gelenlere çevirmiş; başka beldelerde yeni açılımların peşine düşmüştü. Hira’daki vuslattan bu yana on iki yıl geçmişti. Yine bir hac mevsimiydi. Zaten, önceki yıl gelip de Müslüman olan altı Ensâr’ın olduğu Medine’den yeni haberler bekliyordu. Peygamber Yolu

Birinci Akabe

Derken beklenen zaman geldi ve Efendimiz de, yine gelenleri karşılamak ve onlara İslâm’ı anlatmak için Mina’ya gitmişti. Adeta, karargâhını buraya kurmuş, karşılaştığı her insana bir umut deyip yaklaşıyor ve her insanı Allah’a imana davet ediyordu. Bu kalabalıkta O’nu arayanlar da vardı. Uzaktan görür görmez koşarak yanına geldiler; bunlar, geçen yıl gelip de burada Müslüman olan […]

Medine’den Davet Var

Yine hac mevsimi gelmiş ve Mekke’ye doğru bir hareket başlamıştı. Hac ibadeti için Kâbe’ye yönelenlerin arasında Medineli Müslümanlar da vardı; bunlar, ikisi kadın toplam yetmiş beş kişiydi. Uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra Mekke’ye geldiler. Günler bayrama kaymış teşrik günlerini yaşıyorlardı. Ancak, bu kadar insanın Kâbe’ye gelerek Efendimiz’le buluşmasını, o günün Mekke’sinin kaldırmasına imkân yoktu. […]

Mina’daki Ses ve Efendimiz’in Tavrı

Artık iş nihayete ermişti ve Efendimiz’i Medine’ye davet edenler, maksatlarına ulaşmış olmanın sevinciyle geri dönüyorlardı. Bundan sonrası için onlar, memleketlerine gelecek; muhacirleri beklemeye koyulacak ve onlara burada nasıl sahip çıkabileceklerini düşünmeye başlayacaklardı. Bu sırada Mina’da: – Ey Cebâcib ahalisi, diye bir ses duyuldu. Mekkelilere sesleniyordu. “Muhammed ve O’nunla birlikte hareket eden şu mezmum sâbiler, sizin […]