Browsing author

Yücel MEN

2003 yılında ilahiyat üzerine lisans eğitimini bitirdi. 2012 yılında yüksek lisansını tamamladı. 2015-2016 yıllarında özel bir üniversitede misafir öğretim görevlisi olarak dersler verdi.

İdealleri İle Asr-ı Saadet Gençleri (1)

Gençlerin, hayata tutunmaları ve yalnızlığa sürüklenmemeleri; sahip oldukları dinamizmi, enerjiyi, gücü, heyecanı, sağlığı, vakti ve her türlü imkanı doğru yerde ve yönde kullanmaları; kendilerine, ailelerine, çevrelerine, topluma hatta insanlığa faydalı fertler olarak yetişmeleri ve hizmetler ortaya koymaları; ilim, iman, ibadet, ahlak, hak ve hukuk sınırları içerisinde onurlu bir ömür sürmeleri; hep iyilik, hayır ve hasenat […]

Hadiseler, Hakikatler ve Bir Muhasebe

Yaratılış keyfiyetlerinden dolayı yaşadıkları, gördükleri, duydukları her hadise, az ya da çok, menfi ya da müspet insanları etkiler; üzer, sevindirir, korkutur ve düşündürür. Beni ise hadiseler karşısında mümince bir duruş sergileyememe, takdir edilen ilahi hayır ve hikmetleri fark edememe, yarın hesabı verilemeyecek sözler sarf etme, beni ve başkalarını yaralayacak, yıpratacak, yoracak ve yakacak fiiller işleme […]

İlim ve Hikmet Pınarı: Hz. Abdullah İbn-i Mesud (ra)

Allah Resûlü vefat ettiğinde Hz. Abdullah İbn-i Mesûd (radıyallahu anh) 41 yaşındaydı. Bedenen kısa boylu, zayıf ve zarif bir insandı. Bir gün Allah Resûlü kendisinden ağaca çıkıp meyve toplamasını istemiş ve bu esnada bacaklarının çelimsizliğini gören bazıları gülüvermişti. Bunun üzerine Allah Resûlü, “Ne gülüyorsunuz? Abdullah’ın tek ayağı, kıyamet günü mizanda Uhud’dan daha ağırdır!” buyurmuştu. Bu […]

Efendimiz’in (sas) Yetiştirdiği Prototip Gençler (3): Abdullah İbn-i Mes’ûd (ra)

Çocuk yaşta yetim kalan Abdullah İbn-i Mes’ûd, annesi Ümmü Abd’e destek olma adına ücret karşılığı Ukbe İbn-i Ebî Muayt’ın sürülerine çobanlık yapıyor; yarınlarından habersiz Mekke’nin bir vadisinde koyun otlatıyordu. Kendisine yaklaşan iki kişi “Ey delikanlı! Yanında bize ikram edebileceğin süt var mı?” diye sormuştu. O ise, “Evet, var! Lakin ben emanetçiyim ve mal sahibinden izinsiz […]

Peygamber Efendimize sas İtaatin İlahî Gerekçeleri

Cenâb-ı Hak, en güzel surette yarattığı, üstün donanımlar lütfettiği ve büyük bir misyon yükleyip yeryüzüne gönderdiği insana hitap ederken, mesajlarını haber verirken hikmet ve hakikat dolu bir üslup kullanır. Emir ve nehiylerini, hükümlerini, gerekçeleriyle birlikte beyan eder. Mesela “Namazı hakkıyla eda et!” buyurur ve hemen peşinden gerekçesini şöyle izah eder: “Muhakkak ki namaz, insanı, ahlâk […]

Kriz Yönetiminde Nebevî Esaslar (2)

Mekke’deki krizler karşısında takip ettiği “dışa açılım” ilkesi meyvesini vermiş; ikisi kadın yetmiş beş Medineli, Akabe’de Efendimiz’i (aleyhissalâtu vesselâm) ve ashabını memleketlerine davet etmişti. O’na ve Müslümanlara sahip çıkacak, ne pahasına olursa olsun davasına destek olacaklardı. Bunun üzerine Efendimiz, önce peyderpey ashabını Medine’ye göndermiş ardından da kendisi Mekkelilerin kurduğu suikast planını aşıp hicret yolculuğuna çıkmıştı. […]

Efendimiz’in (sas) Gençleri Yetiştirdiği Eğitim Yuvaları

Efendimiz’e (sallallahu aleyhi ve sellem) -hem Mekke’de hem de Medine’de- başta ilkler olmak üzere iman edenlerin büyük çoğunluğunu gençler oluşturuyordu. Bu gençlerin hepsi de Cahiliye adetlerinin şekillendirdiği aile ve çevre ortamından geliyorlardı. Doğup büyüdükleri evlerinde, sokağa hâkim olan yaşantıda, oyun ve eğlencelerde daha da ötesi Kâbe ve çevresinde tevhid, ahlak ve adalet ile bağdaşmayan birçok […]

Ümmü Eymen: Efendimiz’e (sav) Adanmış Bir Ömür

Gençliğinin başındaydı ilerde Ümmü Eymen olarak tarihe geçecek Bereke Bint-i Sa’lebe. Siyahi ve Habeş asıllıydı. Kâbe’yi yıkmak için yola koyulan Ebrehe, orduya bazı kadınları da dahil etmişti ki onlardan birisi de Bereke idi. Hem Ebrehe hem de o, başlarına geleceklerden habersiz Mekke’ye doğru ilerliyorlardı. Bereke şimdilik bilmese ve bin bir endişe içerisinde ilerlese de Cenâb-ı […]

Efendimiz’in (sas) Eğitim İçin Kullandığı Bir Zaman Dilimi: Uğurlama Anları

Mekke ve Medine’de Peygamber Efendimiz’e (aleyhissalâtu vesselâm) inananların büyük çoğunluğunu gençler oluşturuyordu. İslam dini ve medeniyeti, onların omuzlarında yükselecek, gelecek nesillere taşınacak ve dünyanın dört bir tarafına ulaşacaktı. Ama Cahiliye kültürü içerisinde neşet etmiş, daha hayatın baharında, herhangi bir talim ve terbiyeden geçmemiş bu gençlerin yetiştirilmesi gerekiyordu. Maruz kaldığı onca baskıya ve zulme rağmen Allah […]

Sahabe Arasında Yaşanan Gerginlikler ve Nebevî Dokunuş

Allah ve Resûlü, İslam toplumunun iki cihan saadeti adına inananların birbirleriyle münasebetine büyük ehemmiyet verir. Kur’ân ve Sünnet’te öncelikle mü’minlerin sadece kardeş oldukları bildirilir; kardeşlik hukukuna riayet etmeleri istenir. Farklı azalardan oluşan tek vücut haline gelmelerinin, birbirlerinin acılarını ve sıkıntılarını sinelerinde hissetmelerinin, birbirlerine destek olmalarının ve birbirlerini sevmelerinin gerekliliğine işaret edilir. Darılmanın ve dağınıklığa düşmenin, […]