Browsing author

Peygamber Yolu

Mus’ab İbn-i Umeyr’in Durumu

Mekke’de bunalanların Habeşistan’a hic­ret haberini alınca Mus’ab İbn Umeyr de, ümitlenmiş ve bir yolunu bularak, hapsedildiği yerden kurtulup Habeşistan’a hicret etmişti. Allah yolunda hicret eden ilk muhacirler arasında artık o da vardı; ne anne şiddeti ne de babasının başında ekşimesi kalmıştı! Şimdi ise, zemherirde açan güneş gibi Habeşistan dönemi bitmiş; yeniden Mekke’ye dönmüşlerdi. Annesi için […]

Abdullah İbn-i Süheyl’in Gelişi

Hz. Abdullah, Kureyş üzerinde söz ve şiirleriyle etkinliğiyle bilinen, hitabeti dillere destan ve her meselede Kureyş’e akıl hocalığı yapan Süheyl İbn Amr’ın oğluydu. Efendimiz’i, ilk defa amcası Selît İbn Amr’dan duymuş; Hz. Selît’in gayretleri neticesinde Müslüman olan diğer amcaları Hâtıb ve Sekrân’ın övgü dolu ifadelerine kulak vermiş ve çok geçmeden Efendiler Efendisi’ne gidip teslim olan […]

İkinci Hicret

Sıkıntı, her geçen gün katlanarak büyüyordu ve nihayet Resûl-ü Kibriyâ Hazretleri, çözümün yine Habeşistan’a gitmekle mümkün olabileceğini söyleyecekti. Zira önce gidenlerin orada hangi şartlarda olduklarının da haberi alınmıştı ve bu sebeple Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), Mekke’de henüz bulunmayan bir rahatlığı daha fazla insanın elde edebilmesi için ümmetine Habeşistan’a gitmeleri hususunda tahşidatta bulunuyordu. Ancak […]

Necâşî’ye Giden Mektup ve Necâşi’nin Cevabı

Bu arada Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), Amr İbn-i Ümeyye ile bir mektup göndererek Necâşî’den, kendi ülkesine gelen Ca’fer İbn Ebî Tâlib ve arkadaşlarına sahip çıkmasını talep ediyordu. Demek ki mesele, sadece kulaktan duyma bilgilere dayanmıyor ve ilişkiler, derin bir bilginin üzerinde yürütülüyordu. Hatta, sadece bu bilgilere de dayanılmıyor, aynı zamanda gelişmeler konusunda haberleşilerek […]

Ebû Tâlib’in Çabası

Gerçekten de bu, kendi lehlerine kamuoyunu oluşturabilmek için Kureyş’in kurguladığı, bugünkü mânâda medyatik bir plandı ve bu planla sonuç almak, o günkü şartlarda da kuvvetle muhtemel gözüküyordu. Onların bu planını duyar duymaz, yine amca şefkati –hem de bu sefer, sadece yeğeni için değil; içinde kendi oğlu Ca’fer’in de bulunduğu, yeğeninin Habeşistan’daki emanetleri adına– devreye girecek […]

Elçiler ve Necâşî

Nihayet Müslümanlar, yeniden Habeşistan’a gelmiş ve yine burada, namazlarını rahat kılıp Kur’ân’larını da gürül gürül okumaya başlamışlardı. Çok geçmeden arkalarından, Kureyş’in iki elçisi de, kucak dolusu hediyeleriyle birlikte Habeşistan’a çıkageldi. Mekke önderlerinin kendilerine anlattıkları şekilde önce, fert fert bütün din adamlarının ve sarayda etkin olabilecek her bir görevlinin yanına giderek hediyelerini takdim etmeye başladılar. Yanına […]

Ca’fer İbn-i Ebî Tâlib’in Çıkışı

Bu arada Necâşî, din adamlarını huzuruna çağırmış ve temel kitaplarını da önüne açıp serdirmişti. Belli ki, din adına İslâm’ın getirdiği yeniliklerle kendi anlayışlarını mukayese edecek ve bir sonuca gitmeye çalışacaklardı. Onun için, efradını câmi, ağyarına mâni bir cevap verilmeliydi. Kısa bir duraksamanın ardından, aralarından Ca’fer İbn Ebî Tâlib öne atıldı ve önce: – Ey Melik! […]

Habeşistan’dan Mutlu Haberler

Beşer yolculuğu Habeşistan’da da devam ediyordu; burada ölüp de ebedi aleme göçenler olduğu gibi yeni dünyaya gelen talihli insanlar da vardı. Hemen her gün, orada da yeni gelişmeler oluyor ve bunlar, peyderpey Mekke’ye de intikal ediyordu. Hâtıb İbn Hâris’in burada, Muhammed ve Hâris adında iki çocuğu olmuş; çok geçmeden de, Hâtıb’ın Habeşistan’da vefat ettiği haberi […]

Beytullah’tan Ayrılık

Ebtah’tan Kâbe’ye Hareket Ten’im’de ihrama giren Âişe Validemiz, kardeşi Hazreti Abdurrahmân ile umrelerini bitirmiş ve sabaha doğru Ebtah’a gelmişlerdi. Gecelerinin çoğunu ayakta ve kulluk hâlinde geçiren Resûl-ü Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem), onların gelişini görür görmez, umrelerini kastederek “Bitirdiniz mi?” diye sordu. “Evet!” cevabını alır almaz da hareket emrini verdi; Kâbe’ye gidiyorlardı! Sabah vaktinden önce […]

Hicret Diyarında Ölme

  Mina’dan Ayrılık Bugün, “nefr-i âhir” veya “nefr-i sâni” denilen bayramın dördüncü ve son günü. Aynı zamanda bugün, teşrik tekbirlerinin de son günü. Yine bugün, şeytan taşlama ameliyesinden sonra hac menâsikinin son bulacağı ve dönüş için Minâ’dan ayrılığın başlayacağı gün. Onun için diğer günlerden farklı olarak bugün cemerâta, sabah namazından sonra çıkıldı ve ardından Minâ’daki […]