Browsing author

Peygamber Yolu

Necrân Hey’eti

Bunlar arasında, on dördü eşraftan olmak üzere toplam altmış kişilik bir hey’etle Medine’ye gelen Necrân grubu ayrıca dikkat çekiyordu. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) onlara mektup yazmış ve: – Ben sizi, kullara kulluğu bırakıp da Allah’a ibadet etmeye, insanların yakınlığını bir kenara bırakıp da Allah’ın velâyetine davet ediyorum; şâyet kabul etmezseniz cizye verirsiniz. Bunu da […]

Sakîf Hey’eti

Sakîf kabilesinin reisi olan Urve İbn Mes’ûd, Efendimiz’in Tâif seferinden dönüşünde gelmiş ve Müslüman olmuştu. Büyük bir heyecan duyuyor ve bir an önce kavminin arasına dönüp onları da İslâm’a davet etmek istediğini söylüyordu. Ancak Efendiler Efendisi (sallallahu aleyhi ve sellem), onun içinde bulunduğu ruh hâlini okumuş ve Sakîf kabilesinin genel karakterini de nazara alarak ona: […]

… Ve Diğer Heyetler

Elbette Medine’ye koşanlar, sadece bunlardan ibaret değildi; Abdikays, Uzre ve Beliyy heyetleri de gelmiş ve Müslüman olarak geri dönmüşlerdi. Efendimiz’in dedelerinden Kusayy ile anne tarafından akraba olduklarını söyleyen on iki kişilik Uzre hey’eti ile konuşan Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), onlara yakında Şam cihetinin de fethedileceğinin müjdesini verecek ve onları kehânet parası yemekten menedip […]

Efendimiz’in (sas) Elçileri

Bir taraftan da Fahr-i Kâinat Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), insanlara dini öğretmek, onları İslâm’a davet etmek, irşad ve tebliğ vazifesini yerine getirmek ve İslâm’a ait güzellikleri oralarda da temsil etmeleri için ashâbından belli başlı isimleri seçip etrafa göndermeye devam ediyordu. Zira cahiliye dönemine ait hastalıkların toplumdan sökülüp atılması, kalplerin temizlenerek yüce hakikatleri kavrayacak seviyeye […]

Hac Farîzasının Gelişi

Dokuzuncu yılın Zilkâde ayı içinde gelen âyetlerde: – Ziyarete gücü yeten herkese Beytullah’ı ziyaret etmek, Allah’ın onun üzerindeki hakkıdır, denilmek suretiyle bundan böyle hac ibadetinin de farz olduğu bildiriliyordu. Emr-i ilahîyi alan ve Kâbe’yi ziyaret etmeyi gönülden isteyen Efendiler Efendisi, müşriklerin orada yaptıkları yanlışları hatırlayacak ve: – Beytullah’ta bulunacak ve onu çırılçıplak tavaf edecekler; bu […]

VAZGEÇMEDİK!

2011 yılının Mart ayıydı. Anadolu’nun bir ilçesinde görev yapan 3 öğretmen, yaklaşan “Kutlu Doğum Haftası”nı daha iyi değerlendirebilmek için bir karar aldı; ilçelerindeki 1.000 öğrenciye kitap okutacaklardı. Ahali fakir olduğu için hem bu kitapların bedelini hem program yapacakları salonun kirasını hem de verilecek ödüllerin toplam maliyetini bulmaları gerekiyordu. Önce, hangi kitabı okutacaklarını kararlaştırarak işe başladılar. […]

Efendimiz’in (sas) Farklı Kesim ve Seviyeleri Kuşatan İrşat Yolu

Efendimiz’in (sas) risâlet vazifesini yerine getirirken bütün sınıflara yaklaşma tarzı nasıl olmuştur? Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) irşat yolu, cemiyetin her kesimine açık bir şehrâh ve her seviyedeki insana bir mektep gibidir. Bu mektebin talebeleri arasında yaş ve sınıf bahis mevzuu değildir. Meselâ bu mektebe ilk intisap eden talebelerden Hz. Ebû Bekir (radıyallâhu anh) 37, […]

Rüyada Peygamber Efendimiz’i (sav.) Görmenin Anlamı

Arapça’daki görme anlamına gelen “rü’yet” kelimesinden türeyen rüya; insanın uykuda iken gördüğü şeye denir.[1] İslam âlimleri rüyayı temelde iki kategoride ele almışlardır. Bunlardan birisi, “edğâs-u ahlâm” denilen, insanın kendi nefsinin ya da şeytanın etkisiyle uykuda gördüğü, gerçek âlemle fazla bir ilgisi ve etkisi olmayan rüya; diğeri ise “sâlih rüya” olarak isimlendirilen ve aynı zamanda peygamberliğin […]

27 gün süren hac yolculuğunun son buluşu

Perşembe gününün sabahında Muarres’ten yola çıkan Efendiler Efendisi (sallallahu aleyhi ve sellem), Medine’yi görünce bulunduğu tepede üç defa tekbir getirdi. Sanki Kâbe’nin firakını unutturan bir vuslat yaşıyor gibiydi ve ardından da şunları söyledi: “Allah’tan başka ilah yoktur; O’nun şeriki de yoktur! Mülk O’nundur; hamd de O’na mahsustur! Hem O, herşeye kâdirdir. Rabbimize dönenleriz, tevbekârlarız, âbidleriz, […]

Genişleyen Tebliğ Halkası

Bu arada her geçen gün yeni yeni ayetler geliyor ve mü’minleri, iman adına sürekli besleyip onların dirençlerini artırıyordu. Çok geçmeden: “Emrolunduğun şeyleri, başları çatlatırcasına bir gayretle tebliğ et ve müşriklerden de yüz çevir.”[1] mealindeki ayet gelmişti. Anlaşılan bu sefer hüküm daha geneldi ve ilk planda bütün Mekke’yi, ardından da bütün insanlığı hedefliyordu. Böyle bir emri […]