Browsing author

Peygamber Yolu

Allah ve Hâdiseler Karşısında Peygamberâne Duruş

Kendini Hakk’a adayıp da Allah’a dayanan insan, yürür vazife ve sorumlulukları istikametinde dönüp arkasına bakmadan. Bilir o nasıl bir kuvvete dayandığını ve kimin hesabına hareket ettiğini. Emindir hedefinden, yürüdüğü yolun doğruluğundan ve yol boyu bir lâhza olsun yalnız bırakılmadığından/bırakılmayacağından. Bu itibarla da o, hiç mi hiç fikrî, hissî dağınıklığa düşmez, teşevvüş ve tereddüt yaşamaz; mükellefiyetlerini […]

Allah’a Yakınlık, Bela ve İmtihanlar

“Belâların en şiddetlisi enbiyâ-i izâm efendilerimize, sonra evliyayı kiram efendilerimize, sonra da derecelerine göre diğer mü’minleredir.” hadisini açıklar mısınız? Hadis-i Şerif’te “İnsanların en çok musibete uğrayanları evvela peygamberlerdir, sonra derecelerine göre (veliler ve salihler) gelir. Kişi dinine göre bela ve imtihanlara maruz kalır. Eğer salâbet-i diniyesi varsa, belası daha da artar. Fakat dininde gevşek yaşıyorsa […]

Peygamber Efendimiz’in (sas) Şefaatine Vesile Olan 7 Davranış

Şefaat nedir?; lügat itibarıyla, bir insanın affedilmesi için aracı olmak, bir kimseden, üçüncü bir şahsa iyilik yapmasını istemek ve bir ihtiyaç sahibinin işinin görülmesi için onun önüne düşüp yetkili makama çıkarak istirhamda bulunmaktır. Istılah açısından ise, Peygamberler, sıddîklar, şehidler, ilmiyle amel eden ihlâslı âlimler ve kâmil mü’minler gibi Allah nezdinde bir değere ve yakınlığa erişmiş […]

Peygamber Efendimiz’in (sas) İnsanlığa Hitap Ettiği Mekân: Minber-i Şerif

Minber, mescitlerde, Cuma ve bayram günlerinde imamların/hatiplerin hutbe vermek için basamaklarla üzerine çıktıkları, genellikle de mihrabın sağ tarafında bulunan yapıdır. Mescid-i Nebevî’de İlk Minber Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), ashâbıyla birlikte bizzat kendisinin inşa ettiği mescidinde insanlara hitap edeceği, hutbelerini vereceği herhangi bir özel yapı veya mekân yaptırmamıştı. Yaklaşık yedi yıl (53 yaşından 60 […]

Hacamat

Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) uyguladığı ve bir şifa vesilesi olarak tavsiye ettiği hacamat, tamamlayıcı bir tedavidir. Tamamlayıcı tedaviler, doğrudan hastalığa yönelik olmadığından, vücutta bozulan dengeyi tekrar sağlama açısından faydalı olmaktadır. Bu açıdan pek çok hastalıkta hacamatın faydalı olduğu görülmektedir. Hacamat, modern tedavi tarzları uygulandıktan sonra başvurulabilecek yardımcı bir metottur. Aslında hacamat yaptırmak, Efendimiz aleyhissalatü […]

Asr-ı Saadet’te Medine Toplumu

Resûlü Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem), Mekkeli müşriklerin inatla inkârcılıklarını sürdürdükleri bir ortamda, 13 yıllık tebliğ otağını Medine’ye taşımak durumunda kalmıştı. Medine toplumu, Hicret’in ilk yıllarında Müslümanlarla birlikte Yahudiler, müşrikler ve -az da olsa- Hristiyanların birlikte yaşadıkları karmaşık bir yapıyı andırıyordu. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), şehrin emniyeti için farklı etnik ve dinî gruplardan oluşan […]

Mülâhazalarımızın Yeşil Kubbesi

Varlığın özü, yaratılışın en anlamlı nüktesi Hazreti Muhammed’dir. O, yaratılış ağacı itibarıyla hem bir ilk hem de son gibidir. Varlık bir şiir gibi O’nun adına nazmedilmiş; vücûdu ise bu manzumenin âdeta en son kelimesi gibidir. O’nun dünyayı şereflendirmesi, insanlığın yeniden doğuşunun remzi; peygamberliği, eşya ve hâdiselerin aydınlanıp gerçek değerleriyle ortaya çıkmasının vesilesi; hicreti, insanlığın kurtuluş […]

Peygamber Efendimiz’e (sas) Salât ü Selâmın Kıymet ve Lezzeti

Kur’ân-ı Kerim’de “Muhakkak ki Allah ve melekleri Peygamber’e hep salât ederler. Ey iman edenler! Siz de ona salât edin ve tam bir içtenlikle selâm verin (selamlayarak teslim olun)” buyrulmuştur. Bu âyet-i kerime “Allahümme salli alâ muhammedin, es-salâtü ve’s-selâmu aleyke yâ Resûlallah ve Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmın aleyke yâ Resûlallah” gibi dualarla Peygamber’e […]

Nebevî Değişimin Hususiyetleri

İnsanlık tarihinin gördüğü en köklü değişim, barış eksenli ve tepkisellikten uzak olmanın yanı başında iş bitirici ve derinlikli bir yapı arz etmektedir. Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem); inanç haline gelmiş düşünceleri, tavır ve davranışları, toplumun kökleşmiş ve demine-damarına işlemiş yanlış gelenek ve görenekleri; iknâ yöntemi, rıfk ve yumuşak üslupla; şefkat ve merhamet hissi, nâzik […]

Benzerleri Her Zaman Yaşanan Bir Olay: İfk Hadisesi

Kur’ân, geçmişi bugünle, bugünü de yarınla bir arada görüp bilen bir Zât’ın, Allah’ın (celle celâluhu) kelâmıdır. Bu yaklaşımla Kur’ân’a bakanlar onda, geçmişte yaşanmış, bugün yaşanan ve gelecekte de yaşanacak olan pek çok hâdiseyi ya doğrudan veya arka plânı ve ilgililerin karakterleriyle apaçık bir şekilde göreceklerdir. İlm-i İlâhî’nin kelâmla ifadesi olan Kur’ân, münferid/tekil hâdiselerden bahsederek bunlardan […]