Browsing author

Peygamber Yolu

Nebevî Eğitimin İlkeleri (15): “GÜZELLİKLERİ GÖR, MÜSPET DÜŞÜN!”

Nebevî eğitimin temel ilkelerinden birisi de muhatapların daima iyi tarafını görmek ve güzel vasıflarını seslendirmektir. Bu ilke muhataba iyilik yapmanın onu iyiliklerle tanıştırmanın, iyiliğe olan meylini güçlendirmenin ve “iyi/kâmil insan” olarak yetiştirebilmenin/geliştirebilmenin önemli bir dinamiğidir. İnsan, telkine açık ve hakkında söylenen güzel ya da çirkin söz ve yorumlardan etkilenmeye müsait bir fıtrata/psikolojiye sahiptir. Eğitim sürecinde […]

Ümmü Cemil’lik ve Hakka Düşmanlığın Acı Sonu

Kur’ân’da, zikredilen ve yerilen kadınlardan biri de Ebû Leheb’in hanımı Ümmü Cemîl’dir. Harb İbn-i Ümeyye’nin kızı olan Ümmü Cemîl, Ebû Süfyan’ın da kız kardeşidir. Mekke’de Allah Resûlü’ne düşmanlık yapan ve tebliğini engellemeye çalışan kadınların başında gelir. Kocası Ebû Leheb’i de düşmanlıkta besleyen ve kışkırtanlardan biri de odur. Hayırda değil şerde ittifak ve dayanışma yaparlar. Allah […]

Alimlerin Muallimi: Muâz İbni Cebel (2)

Soru ve Sorunlara Çözüm Üretmeye Yönelmesi Halife seçilen Hz. Ebû Bekir (radıyallahu anh), devlete ait işleri Allah Resûlü’nün (aleyhissalâtu vesselâm) yetiştirdiği ve görevlendirdiği insanlarla yürütmeyi planlıyordu. Bundan dolayı O’nun atadığı mevcut bürokratları değiştirmek istemiyordu. O idareyi devraldığında Hz. Muâz (radıyallahu anh), Cened ve Yemen genel valiliği, kadılığı ve muallimliği görevlerini yürütüyordu. Yirmi dokuz yaşında olan […]

Nebevî Eğitimin İlkeleri (14): “KÖTÜLÜĞÜ, İYİLİKLE SAV!”

Nebevî eğitimin temel ilkelerinden birisi de “kötülükleri iyilikle savma” prensibidir. Kötülükleri yok etmenin en etkili yöntemi, onları iyiliklerle karşılamak ve böylece iyiliği artırmaktır. Kur’ân’da Allah Resûlü’ne verilen ve O’nun da hayat boyu nice örnekliklerini sunduğu bu ilahî ölçü, her anne-baba ve muallimin eğitim ve terbiye adına temel davranış kuralı olmalıdır: “İyilikle kötülük bir olmaz. O halde […]

Nebevî Eğitimin İlkeleri (12): “ADİL OL!”

Nebevî eğitimin temel ilkelerinden birisi de “adalet” ilkesidir. Adalet, insan ilişkilerini karşılıklı haklara riayet ederek belirleyen en önemli değerdir. Adalet duygusunun oluşması ve gelişmesi, çocuğun dünyaya gelmesiyle birlikte başlar. Bir çekirdek olarak çocukların fıtratlarına yerleştirilmiş bu duygunun, gelişmeye başladığı erken dönemde anne ve baba ilk rol model olur. Sonra devreye çevre ve okul girer. Ailede sağlam […]

Uhud ve Kur’ân’ın Çizdiği Yol Haritası (2)

Yeis, Sizi Teslim Almasın! Uhud’da ve ondan dört ay sonra aynı hafta içinde verilen seksene yakın şehide rağmen ashab-ı kiram asla ümitsizliğe düşmemiş ve yılgınlığa kapılmamıştı. Zira onlar Uhud’un hemen akabinde gelen ayetlerde kendilerine verilen ilkeleri, duygu, düşünce ve hayatlarına hâkim kılmış ve temel hareket stratejisi olarak benimsemişlerdi: “Zorluklar karşısında gevşeyip asla yılgınlığa düşmeyin, bu uğurda […]

Uhud ve Kur’ân’ın Çizdiği Yol Haritası (1)

Uhud’da şehit düşen yetmiş sahabeden dört ay sonra, Reci’ ve Bi’ru Maûne’de Lihyanoğulları ve Hüzeyloğullarının ihanetine uğrayan mü’minler, toplam yetmiş sekiz şehit daha vermişti. Üstelik bu şehitler sıradan insanlar değil kurra, hafız/mürşid hülasa maddi manevi donanımlı kimselerdi. Ortada büyük bir dram vardı; her eve ateş düşmüştü. Bu tabloyu fırsat bilen ve tamamen düşmanlığa kilitlenen müşrikler, […]

Bir İhanetin Anatomisi (2): “Bi’ru Maûne Olayı”

Uhud sonrası Safer ayında yaşanan Reci’ vakasıyla aynı hafta içerisinde gelişen olaylardan bir tanesi de, “Bi’ru Maûne” olarak bilinen vakadır. Lihyanoğullarının Peygamberimiz’e gelip irşat için muallim istedikleri günlerde, Âmiroğullarının kahramanlarından ve onların reisi Âmir İbn-i Mâlik de Medine’ye gelmiş ve Resûlüllah’ı ziyaret etmişti. Âmir gelirken eli boş da gelmemiş iki at ve iki deve de Efendimiz’e […]

Tuzak Teklifler ve Efendimiz’in Din ve Vicdan Hürriyeti Açılımı

Allah Resûlü, Kâbe’yi tavaf ediyordu. Bu esnada Mekkeli müşriklerin ileri gelenlerinden Velîd İbn-i Muğîre, Âs İbn-i Vâil, Esved İbn-i Abdilmuttalib ve Ümeyye İbn-i Halef de metâf alanına girmiş ve O’na yaklaşmaya başlamışlardı. Genel tavırlarından yeni bir teklifte bulunacakları da belliydi. Nitekim O’nu durdurmuş ve konuşmak istedikleri bir mesele olduğunu söylemişlerdi. Allah Resûlü “Buyurun! Sizi dinliyorum!” […]

Bir İhanetin Anatomisi: Recî’ Olayı

Uhud’da Müslümanların yaşadığı büyük sarsıntıdan cesaret alan çevredeki putperest kabileler, yeni planlar yapmaya başlamıştı. Bununla Mekke müşriklerinin daha da gözüne girmek ve onlara yakınlaşmak istiyorlardı. Attıkları adımlarla, plan ve projeleriyle hakkın yanında değil gücün tarafında olduklarını/olacaklarını ortaya koymaya başlamışlardı. Adeta ihanet yarışına girmişlerdi. İşte bu yarışta ilk kurdukları pusu ve arkadan vurma eylemi Recî’ vakasıdır. […]