Browsing author

Peygamber Yolu

Fitne yuvası Hayber

Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) Hudeybiye’den döneli yirmi gün olmuştu; bu anlaşmayla Mekke’den gelebilecek tehlikeler bir nebze kontrol altına alınmış, büyük bir endişe bertaraf edilmişti. Zira Hudeybiye ile birlikte, Mekke müşrikleriyle Hayber Yahudilerinin birbirlerini destekleyerek Medine’ye saldırma konusunda yapmış oldukları ittifak askıya alınmış oluyordu. Ancak yine de Benî Kurayza, Benî Kaynukâ ve Benî Nadr yurtlarından […]

Dualarımızın kabulüne vesile: Salavât

Peygamberimiz’e salavât getirilmesi, bu konuda zikredilen hadislerin yanında, Kur’ân âyetiyle de sabittir: “Muhakkak ki Allah ve melekleri Peygamber’e hep salât ederler. Ey iman edenler! Siz de ona salât edin ve tam bir içtenlikle selâm verin.” Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem) de pek çok hadislerinde, dua ederken kendilerine salavât getirilmesini istemiş ve bunu duanın kabulü […]

Efendimiz’in (sas) Kuba’da son günü (21 Rebiülevvel Hicrî 1)

Bugün Peygamber Efendimiz’in (aleyhissalâtu vesselâm) Kuba’da on dördüncü ve son günü (21 Rebiülevvel Pazar Hicrî 1). 14 gün boyunca misafir kaldığı evin taşlanması On üç yıl boyunca Mekkeli müşriklerin her türlü şiddetine maruz kalan Efendimiz’in imtihanı, hicret esnasında ve sonrasında da devam etmişti. O daha Medine’ye ayak basmadan Kuba’da şiddete maruz kalmış ve orada bulunduğu sırada kaldığı ev, geceleri […]

Hz. Zeyneb’in Izdırap Dolu Hicret Yolculuğu

Habîb-i Ekrem’in damadı olmasına rağmen Ebu’l-Âs da Mekkelililerin genel havasına kapılmış, yapılan baskılardan kendini sıyırıp alamamış ve Ebû Cehil’in başını çektiği ordu ile Bedir’e savaşmaya gelmişti. Gerçi haklı olduğu bir taraf da yok değildi; zira o günkü Mekkeliler, bilhassa Hazreti Abbâs ve Ebu’l-Âs gibi Allah Resûlü’ne akraba olanlar üzerinde daha çok baskı kurmuş, Bedir gibi […]

Kadın konusuna vurulan kalıcı neşter

Cahiliye adetlerinden kaynaklanan problemlere rağmen hayat devam ediyordu! Belli başlı hâdiseleri kollayarak Vahiy meleği Cibrîl-i Emîn (aleyhisselâm) Allah Resûlü’ne (sallallahu aleyhi ve sellem) geliyor ve getirdiği hükümlerle hemen her gün, düne ait bir olumsuzluğa neşter vuruluyor, insanlık medeniyetine doğru hızla mesafe alınıyordu. Bir gün Allah Resûlü’nün (sallallahu aleyhi ve sellem) yanına, Amra Bint-i Hazm adında […]

Hayber kalelerinin kuşatılması ve Hz. Ali (ra)

İlk Karşılaşmanın Şoku Her zaman olduğu gibi o gün de Hayberliler, bağ ve bahçelerine gitmek üzere evlerinden çıkmışlardı; bir anda karşılarında kendilerini bekleyen bir ordu ile karşılaşınca, büyük bir şok geçirmiş ve: – Eyvah; işte Muhammed ve O’nun dört başı mamur düzenli ordusu, diyerek gerisin geriye kaçmaya başlamışlardı! Bir taraftan kaçıyorlardı ama diğer yandan da, […]

Şehit çoban ve Hayber’in fethi

1) Hayber Şehidi Çoban Yesâr Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) de o gün iki kat zırh giymiş, başına da miğferini takmıştı. Zarib isimli atının üstünde ve elinde de ok ile yayı duruyordu! Bir aralık yanına, Yesâr adında siyahî birisi geldi. Kendisinin Âmir’in çobanı olduğunu söylüyor: – Yâ Muhammed, diye sesleniyordu. Meğer efendisi Âmir ve arkadaşları […]

Aktif bir sabır örneği: Dâru’l-Erkam

İlk vahyin inişinden sonra Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) büyük bir heyecan içinde evine dönmüş; gelen ilk vahyi ve öğretilenleri önce en yakınında bulunanlarla ve güvendiği dostlarıyla paylaşmıştı. Bu görüşmeler esnasında sırasıyla Hz. Hatice ve hane halkından Hz. Ali, Hz. Zeyd İbn-i Harise ve daha sonra Hz. Ebu Bekir, peygamberimizin nübüvvetini tasdik etmişti. Hz. Ebu […]

Hayber’in ganimetleri ve saklanan hazine

Gerçekten de Hayber, sayılamayacak kadar yiyecek ve içecek, kurutulmuş et, her çeşit meyve, koyun ve deve, kumaş ve elbise, silah ve askerî teçhizatla doluydu! Bunların hepsine şimdi el konulmuştu ve Hayber’de elde edilen her türlü ganimet, artık Müslümanlar arasında paylaşılmayı bekliyordu. Elde edilen mallar arasında Tevrât nüshaları da vardı; kitaplarının kendilerine geri verilmesini istiyorlardı. Allah […]

Hayberlilerle anlaşma, esirler ve Habeş muhacirleri…

Hayber’den gitmeyi gönüllü olarak isteyip teklif eden Yahudiler, Efendimiz’in yanına gelmiş: – Yâ Muhammed! diyorlardı. “Bizi burada bırak; tarım işlerinde çalışalım ve bunun karşılığında elde ettiğimiz gelirin yarısını Sana verelim!” Sanki her defasında karşı çıkıp da bedenini ortadan kaldırmak isteyenler onlar değildi! Mekkelilerle dirsek temasına giren ve etraftaki kabileleri de ayartarak Medine üzerine yürüme planları […]