Browsing author

Peygamber Yolu

Hz. Sa’d İbn-i Muâz’ın (ra) hakemliği

Benî Kurayza açısından her geçen süre kendi aleyhlerine işliyordu; atalarının, emredilen buzağıyı kurban etmemek için akla hayale gelmedik bahaneler üretmeleri gibi bunlar da değişik vesilelere tevessül etmişlerdi ama bunların her birisinin, şartları daha da ağırlaştırmaktan başka bir faydası olmamıştı. Bütün yollar kapalıydı ve sonunda, Resûlullah’ın vereceği hükme razı olduklarını bildirerek teslime mecbur oldular. Esirlerin derlenip […]

Aile İçi İletişimde Ses Tonu

Genel olarak iletişim, bilgi üretme, aktarma ve anlamlandırma süreci şeklinde tanımlanır. Aile içi iletişim deyince kastedilen “aile üyelerinin birbirleriyle olan etkileşimleridir.” İnsan iletişiminin temeli dil, özellikle de konuşmadır. Canlılar arasında konuşabilen, düşüncelerini söze dökebilen tek varlık insandır. Hitap çiçeği insanda açmıştır. Allah, insanı yaratmış ve onu beyan kabiliyetiyle donatmıştır. İnsana bahşedilen bu özellik onun sahip […]

İlk dört halifenin hilâfete liyakatleri ve hilâfet sıraları

Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) ile Çihâr-ı Yâr-ı Güzin arasında derin bir münasebet vardı ve Efendimiz bu münasebeti değerlendirerek kendisinden sonra hilâfetle insanları idare edecek bu dört büyük halifeyi o üstün firasetiyle sezmişti. Hatta bunun da ötesinde şunu ifade etmek mümkündür: Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), Allah’ın bildirmesiyle kendisinden sonra gelecek olan bu dört sadık […]

Benî Kurayzalı esirlerin akıbeti

Sa’d İbn Muâz’ın verdiği hüküm, elbette Benî Kurayza’nın bütününü kapsamıyordu; zira o gün Benî Kurayza arasında, Atıyyetü’l-Kurazî ve Rifâe İbn Şemvâl gibi gençlerle Amr İbn Su’dâ, İbn Sa’ye’nin oğulları Sa’lebe ve Üseyd ile onların amcaoğulları Esed İbn Ubeyd gibi sağduyulu kişilere aynı hüküm uygulanmayacak ve onlar affedileceklerdi. Zebîr İbn Bâta, Buâs savaşlarının devam ettiği günlerde […]

Hicretin 5. yılındaki diğer önemli hadiseler

Bir taraftan yeni hükümler gelmeye devam ediyordu. Suyun bulunmadığı durumlarda namaz kılabilmek için toprakla abdest alma manasında teyemmüm alternatifi gelmiş ve bu hüküm, abdest alacak su bulamayanlar için büyük bir rahatlamaya vesile olmuştu. Aynı zamanda içki ile ilgili yeni bir durum daha söz konusu oluyordu; zira henüz kesin hüküm gelmediği için zaman zaman üzüm veya […]

Kâbe’nin Anahtarı ve Kâbe’nin içinde inen tek âyet

Hz. İbrahim tarafından inşa edilen Kâbe‘nin iki kapısı vardı. Bir kapı Kâbe‘ye girmek için diğeri de çıkmak için yapılmıştı. İkinci kapı şu andaki mevcut kapının tam simetriğinde bulunuyordu. Her iki kapı da yer seviyesindeydi ve bu giriş-çıkışları kapatan bir kapı yoktu. İsteyen herkes Kâbe’ye rahat girip çıkıyordu. Kâbe’ye ilk kapının ne zaman takıldığı tam bilinmemektedir. […]

Ezelî Nûr

Nûrdan çehrendeki bu nikâp da ne?Güneşlere taç giydiren ışıkken.Hep hicranla bunca yıl bunca seneGeçmiş gidiyor biz bahar beklerken… Doğ rûhlara arştan gelen bürhanla!İnlet dört bir yanı altın sadânla!Hayat üfle sihirli râyihanla!Hak adına üfül üfül eserken. Konuş ki hatipler haddini bilsin!İlâhi nefhanla rûhlar dirilsin,Erilecek zirvelere erilsin;Başlamış gökler de bunu dilerken.. Ey mukaddes Kitap, ey ezelî nûr,Ey […]

Hz. Sa’d İbn-i Muâz’ın (ra) vefatı

Sa’d İbn-i Muâz, uzun boylu, iri yapılı, ak benizli, güzel yüzlü, güzel gözlü ve güzel sakallı bir kişi idi. Yaralanışının üzerinden bir ay geçmişti ki; yarası yeniden nüksetmiş ve kan kaybetmeye başlamıştı. Bu süre içinde Allah Resûlü, yanına Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer gibi ashâbını da alarak onu ziyarete gelmişti; bütün emareler, Hz. Sa’d’ın […]

Yaslı Dudaklarda Tebessüm

Her an ayrı bir bahar yaşar gönül Sen’inle, Yüzüne nûr saçtığın şu gökkubbe altında. Güneşlere taç giydiren o Kutlu Elinle, Araladın sır kapılarını Hak katında… Şimdi yeryüzü bir Cennet varlık harmanıyla; Tekmil bezmine ermişlerin başları tutkun. Dünkü şu köhne cihan dahi dört bir yanıyla, Sunduğu kadehin sermesti olmuş Sonsuz’un… Yaslı dudaklarda beliren tebessümlerden, Artık gök […]

Çocuk Karakterinin Ailede Şekillenmesi

Milletler için her zaman en önemli mesele hiç şüphesiz eğitimdir. Ve bu eğitimin gayesi de çağı anlayan, geçmişle gelecek arasında iyi bir köprü olabilen nesli yetiştirmek olmalıdır. Çünkü bir toplumun uzun süreli yaşaması o toplumdaki ailelerin çocuklarına verdikleri değerlere ve ahlâkî karaktere bağlıdır. Ahlâkî karakter bakımından aile içi eğitimin değeri çok büyüktür. Çocukta ahlâkî gelişmeyi […]