Browsing author

Peygamber Yolu

Benî Nadîr kuşatması

Benî Nadîr’e Hareket Artık zaman, haddi aşıp anlaşmayı ihlâl eden ve üstüne üstlük otoriteye karşı isyan edip meydan okuyan Benî Nadîr’e karşı hareket etme zamanıydı. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) de, Medine’de Abdullah İbn Ümmi Mektûm’u vekil bırakarak ashâbıyla birlikte Benî Nadîr yurduna yürüdü. İkindi namazını Benî Nadîr yurdunda kılacaktı. Ashâbıyla birlikte Resûlullah’ın üzerlerine doğru […]

İkinci Bedir ve yaşanan diğer gelişmeler

Uhud’dan ayrılırken Ebû Süfyân: – Sizinle bizim aramızda yeni buluşma nokta ve zamanımız, gelecek yılın başında ve Bedir’de olacaktır; orada buluşur ve orada kozlarımızı paylaşırız, diye seslenmişti. Onun bu çıkışına mukabil Allah Resûlü de (sallallahu aleyhi ve sellem), Ebû Süfyân’a cevap vermekte olan Hz. Ömer’e seslenerek: – Allah’ın izniyle olur, de diye tembihlemiş, o da […]

Efendimiz’in iffet eğitimi ve Ensâr mantığı

Allah Resûlü’nün yanına bir delikanlı gelmişti: – Yâ Resûlallah, diyordu. Mahcuptu; duygularının baskısı altında olduğu her hâlinden belliydi. Bir şeyler demek istiyordu ama bir türlü cesaretini toplayıp da maksadını söyleyemiyordu. Ancak Rahmet Nebisinin şefkat dolu bakışlarına muhatap olunca kendini toparlayabilmişti; yüzü kızarmış, şunları söylüyordu: – Zina konusunda bana izin verir misin! Onun bu sözünü duyanlar […]

Benî Mustalık Seferi

Benî Mustalık Bir haber de Mustalikoğullarının bulunduğu yerden geliyordu. Benî Mustalık’in lideri Hâris İbn Ebî Dırâr, civarın kabileleri de işin içine çekerek bir ordu meydana getirmiş, Medine üzerine saldırı hazırlığı yapıyordu. Öncelikle haberin doğru olup olmadığı teyit edilmeliydi ve bunun için Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), ashâbından Büreyde İbn Husayb’i görevlendirdi. İstihbarat göreviyle yola […]

Müreysi kuyusu: Uyumayan nifak ve molasız yolculuk

Müreysi Kuyusu Bir tarafta bu gelişmeler olurken diğer yanda ashâbdan bir grup, su getirmek üzere Müreysî kuyusunun başına gitmişti. Müreysî, sığ bir kuyu idi ve ihtiyaçları olan suyu almak için kovalarını suyun içine salan Ensârdan Sinân İbn Veber ile Muhâcirînden Cehcâh İbn Mes’ûd’un ipleri birbirine dolanmış ve aralarında anlaşmazlık baş göstermişti. Kendini tutamayan Hz. Cehcâh, […]

Mekke, Ocak ayında mı fethedildi?

Sanıldığının aksine Mekke fethi, Ocak ayında değil, Temmuz’da gerçekleşmiştir. Onun, Ocak ayının ilk haftasında olduğunu söyleyenler, “nesî” uygulamalarını hesaba katmadan ve hicri/miladi değiştir otomatiğine bağlı olarak bunu ifade etmektedirler. Hâlbuki realite bundan çok farklıdır. Öncelikle o günkü insanların, hangi yıl ne kadar süreliğine zamanla oynadıklarını net olarak tespit etmek imkansız denecek kadar zordur. Ayrıca Mekke […]

Benî Lihyân Gazvesi

Kur’ân öğretmek için yola çıktıkları sırada kendilerine Beni Lihyanlılar Beni Hüzeylliler tarafından tuzak kurularak şehit edilen Âsım İbn Sâbit ve Hubeyb İbn Adîy gibi ashâb-ı kirâma duyulan üzüntü hâlâ canlı duruyordu; Allah’ın adını anlatmaktan başka hedefleri olmayan bu insanlara tuzak kurulmuş ve hunharca hayatlarına kastedilmişti. Hak ve adaletin yerini bulması gerekiyordu; zira Resûlullah (sallallahu aleyhi […]

Fark edilen tehlike ve ashâbla istişare

Beri tarafta Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), Mekke’ye giden Yahudi cemaatinin, kabile kabile dolaşarak herkesi kendi aleyhine nasıl kışkırttırttığını yakından takip ediyordu. Mekke’deki her hareket O’nun istihbarat ağına düşüyor ve O da, atacağı adımları bu bilgilere bina ediyordu. Daha Ebû Süfyân Mekke’den çıkmadan dört gün önce yola onun çıkacağının haberini almış ve konuyu ashâbıyla […]

Sert kaya ve istikbale açılan pencereler

Bir, iki, üç derken her geçen gün zorlaşan şartlara rağmen kazım işi devam ediyordu. Derine indikçe büyük kayalarla karşılaşılıyor ve bunları kırmak büyük maharet gerektiriyordu. Hz. Selmân ile Hz. Ömer’in karşısına da böyle bir kaya çıkmıştı; var güçleriyle vurmalarına rağmen ellerindeki malzeme parçalanmıştı ama kayalar olduğu gibi yerinde duruyordu! Üstesinden gelemeyeceklerini anlayınca durumdan Allah Resûlü’nü […]

Beni Yalnız Bırakma

Gönlüm gözüm Sen’in ile açılır,Geçilmezler Sen’in ile geçilir,Adın anılınca nûrlar saçılır; Doğ rûhuma beni hasretle yakma!Hak aşkına kulun yalnız bırakma! Ben bir kapıkulu, Sen de Sultansın,Yolda kalmışlara Hak’tan emansın,Ben bir ceset isem, Sen onda cansın; Doğ rûhuma beni hasretle yakma!Dost aşkına kulun yalnız bırakma! Âşıklar ararlar Sen’i her yerde,Dudağın şerbeti dermandır derde..Ben bir dertli isem […]