Browsing author

Peygamber Yolu

Sahabede Üslup Hassasiyeti ve İnsan Onuru

Duygu, düşünce, bilgi, tespit ve tecrübeler, sözlü ya da yazılı beyan edilirken takip edilen yola, söyleme tarzına, ifade etme şekline ve ele alış biçimine, üslup denir. Üslup, fiil, fikir ve mülahazalarımızın kalıbıdır. Herkesin üslubu kendine hastır ve sahibinin, ilim irfan seviyesini, ahlak ve karakter yapısını, hayat felsefesini, dünya görüşünü ve niyetini yansıtır. Üslup, sözde ya […]

Bedir’de mekân tercihi

İki ordu, birbirine çok yaklaşmış ve buluşacakları yer, Bedir olarak kesinlik kazanmıştı. Öyleyse, bir an önce oraya gidip karargâh kurarak yerleşmek gerekiyordu. Ve Ramazan ayının on yedinci günü bir cuma akşamı Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), ashâbıyla birlikte Bedir’e gelip konaklama emri verdi. Bu arada yanına yaklaşan Hubâb İbn Münzir: – Yâ Resûlallah, dedi. Hubâb, […]

Ashâba yapılan tembihler ve hutbe

Savaş başlamadan önce Efendiler Efendisi’nin, ashâbına diyecekleri vardı. Ashâbını toplamış ve şöyle seslenmişti: – Ben biliyorum ki Hâşimoğullarından ve diğerlerinden bazı insanlar, zorla savaşa gelmek zorunda bırakıldılar; zaten bizim, onları öldürmeye ihtiyacımız da yok! Sizden kim, Hâşimoğullarından birisiyle karşılaşırsa, sakın onu öldürmesin! Bu listenin başında şüphesiz, Efendimiz’in öz amcası Abbâs İbn Abdulmuttalib bulunuyordu. Müslüman olmuştu […]

Efendimiz’in (sas) savaşın önüne geçme çabaları

Her şeye rağmen Rahmet Peygamberi (sallallahu aleyhi ve sellem), son kez bir hamle daha yapıp Hz. Ömer’i müşriklerin bulunduğu yere gönderecek ve onları, kılıçların çekildiği en kritik anlarda bile savaştan vazgeçirmeye çalışacaktı. Belki de, biraz önce Utbe’yi, kızıl devesinin üzerinde insanları geri çevirmek için gayret gösterirken müşahede etmesi O’nu ümitlendirmişti. Gönderdiği mesajda onlara: – Geri […]

Aile İçi İletişimde Empati, Sempati ve Îsar

Konuşma, dinleme ve anlama gayretinin yanında aile içi sağlıklı iletişimin temel dinamiklerinden birisi de empatidir. Empati, bir kişinin kendisini karşıdaki kimsenin yerine koyarak olayları onun bakış açısıyla okuması, duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlaması, hissetmesi ve bu durumu ona iletmesi sürecine verilen isimdir. Bir diğer ifadeyle empati, bir kişinin diğer kişiyi negatif ya da pozitif […]

Bedir’de Efendimiz’in (sas) duaları

Sebepler açısından yerine getirilmesi gereken her şey tamamdı ve artık zaman, Müsebbibü’l-Esbâb’a yönelme zamanıydı. Karşı tarafta biriken insanların sayısı Müslümanların üç katıydı ve o günkü savaşlar, doğrudan insan gücü üzerinden cereyan ediyordu. Sayıca az oldukları hâlde çokların üstesinden gelebilmek için Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), önce kıbleye yönelip iki rekât namaz kıldı ve ardından da, […]

Bedir’de ilk kıvılcım

Müşrikler arasında Esved İbn Esed adında densiz ve kötü huylu bir adam vardı ve bu adam ileri atılarak şunları söylemeye başladı: – Allah adına sözüm olsun ki, ya sizin şu havuzunuzdan su içeceğim yahut da o havuzu yerle bir edecek veya bu uğurda öleceğim! Bunu söylerken bir taraftan da havuza doğru koşmaya başlamıştı. Hızla yaklaşıyordu. […]

Mübâreze ve Bedir Savaşı

Mübâreze Artık iki ordu birbirine iyice yaklaşmıştı ki Rebîa’nın oğulları Utbe ve Şeybe kardeşlerle Velîd İbn Utbe öne çıkıp, mü’minlerden kendileriyle vuruşup mübareze edecek yiğit istemeye başladılar. Bir meydan okumaydı aynı zamanda bu! Babası Utbe’nin, öne çıkıp da Efendimiz’e meydan okurcasına haykırdığını gören oğul Ebû Huzeyfe, kılıcına sarılıp da ileri atılmak isteyince Efendiler Efendisi müdahale […]

Ebu’l-Bahterî

Savaş esnasında ashâbdan Mücezzer İbn Ziyâd, Efendimiz’in emân verdiği isimlerden birisi olan Ebu’l-Bahterî ile karşılaşmıştı. Verilen talimatları çiğnememek için o kadar duyarlı idiler ki Hz. Mücezzer, savaşın bu en kızgın anında bile Ebu’l-Bahterî’ye şöyle seslenecekti: – Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem), bizim seni öldürmemizi yasakladı! Bunu duyan Ebu’l-Bahterî, bir miktar rahatlamıştı. Ancak o yalnız değildi; […]

Savaşta kulluk hassasiyeti

Savaşın en kızgın olduğu demlerde Efendimiz’i merak edip de yanına gelen Hz. Ali, O’nu secdeye kapanmış hâlde dua ederken bulmuştu. Yeri gelince ve ihtiyaç hissettiğinde en önde savaşmaktan geri durmayan Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), vadedilen zaferin gelebilmesi için en azından onun kadar önemli olan Rab ile irtibat konusunda da taviz vermek istemiyordu. Resûlullah […]