Browsing author

Peygamber Yolu

Himyer Meliklerinin İslâm’ı Kabulü (2 Ramazan 9 Hicrî)

Yemen’in güneyinde Cened şehri ve civarında yaşayan Himyerîler, Habeş ve Sâsânî hâkimiyetiyle birlikte küçük beyliklere bölünmüştü. Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), İslam’a davet adına onlara, Hz. Ayyâş İbn-i Ebî Rebîa ile Hz. Muhâcir İbn-i Ebî Ümeyye’yi elçi olarak göndermişti.  Başta Hâris İbn-i Abdükülâl, kardeşleri Nuaym, Şürahbîl (Şüreyh), Nu‘mân, Meâfir ve Hemdân ile diğer bazı […]

Hz. Talha ile Hz. Zeyd’in İstihbarat İçin Gönderilişi (2 Ramazan 2 Hicrî)

Mekkeliler içerisinde Muhacirlerin mallarınında bulunduğu bir ticaret kervanını, Ebû Süfyan başkanlığında Şam’a göndermişlerdi. İki yıldır ortaya koydukları faaliyetler, onların bu kervanın gelirlerini Medine’ye saldırmak için kullanacaklarını gösteriyordu. Allah Resûlü kervanı kontrol altına almak ve Mekkelilere bu fırsatı vermek istemiyordu. Kervanın Şam’dan dönüş vakti yaklaşınca kervan hakkında bilgi toplamaları için Hicretin 2. yılı Ramazan ayının 2. […]

“Uhud bizi sever biz de onu!” (1 Ramazan 9 Hicrî)

Uhud’da yetmiş kişi şehit düşmüş ve Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) başta olmakla Müslümanlar ciddi şekilde yaralanmıştı. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) bu manzaranın insanların kalbinde Uhud’a karşı bir küskünlük oluşturmaması, vefasızlık ve uğursuzluk isnadında bulunulmaması için Tebük dönüşü Uhud’un eteklerinden geçerken, uzun uzadıya bu dağa bakmış ve ardından da ashâbına dönüp: “Uhud öyle […]

“Hayırlılardan olmanız size kâfî değil mi?” (1 Ramazan 9 Hicrî)

Tebûk dönüşü Medine’ye girerken Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem): “Şüphesiz ki Ensâr’ın yurtlarının en hayırlısı Benî Neccâr’ın yurdudur. Sonra Benî Abd-i Eşhel’in yurdudur. Sonra Benî Addi’l-Hâris İbn-i Hazrec’in yurdudur. Sonra Benî Sâide’nin yurdudur. Ve Ensâr’ın yurtlarının hepsinde hayır vardır!” buyurmuştu. Çok geçmemişti ki Benî Sâide’ye mensup Hz. Sa’d İbn-i Ubâde (radıyallahu anh) onların yanına geldi. […]

“Ağlama kızım! Bu iş…” (1 Ramazan 9 Hicrî)

Tebûk dönüşü Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), her zaman olduğu gibi o gün de ilk olarak Mescid’e gitmiş, şükrünü eda adına namazını kıldıktan sonra kızı Fâtıma’nın kapısını çalmıştı. Uzun zamandır merakla beklediği babasını bir anda karşısında görünce sevincinden ne yapacağını şaşıran Hazreti Fâtıma, boynuna sarılıp mübarek yüzünü öpmüştü. Yalnız iki aydır seferde olan Resûlullah’ın […]

Efendimiz’in (sas) Tebûk Dönüşü Şiirlerle Karşılanması (1 Ramazan 9 Hicrî)

Medine, Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) ikliminde yaşar ve herkes hayatını O’na göre şekillendirirdi. O tebessüm edince Medine güler, O üzülünce Medine hüzne boğulurdu. O’nun Medine’den ayrılışı gözleri yollara kilitler; dönüşü, tarifsiz bir sevince vesile olurdu. O’nun geri dönüşü çocuklar için o günü adeta bayrama çevirirdi. Medine’nin dışına, Seniyyetü’l-Veda’ya çıkar ve O’nu en güzel şiirlerle […]

Tebûk’ten Medine’ye Dönüş (1 Ramazan 9 Hicrî)

Gassanlıların kendisine destek olan Bizanslılarla birlikte Medine’ye saldırmak istediklerini haber alan Allah Resûlü, Müslümanların temel hak ve hürriyetlerini korumak için Medine’de seferberlik ilan etmiş ve gerekli hazırlıkları yaptıktan sonra Recep ayında Tebûk’e doğru sefere çıkmıştı. Yirmi gün Tebûk’te bekleyen Allah Resûlü, tehlikenin ortadan kalktığına kani olunca yaklaşık iki ay süren ayrılıktan sonra geri dönmek için […]

Müreysi’den Medine’ye Dönüş (1 Ramazan 5 Hicrî)

Mustalık oğulları başta olmakla Müreysi kuyusu civarında yaşayan kabilelerin, Medine’ye saldırmak için toplandıklarını ve hazırlık yaptıklarını haber alan Allah Resûlü, onları dağıtmak, tehlikeyi büyümeden savmak ve Müslümanların temel hak ve hürriyetlerini savunmak için 2 Şaban’da Medine’den hareket etmişti. 28 gündür Medine’den ayrı düşen Allah Resûlü, bu süreçte Mustalık oğullarını mağlup etmiş, Hz. Cüveyriye validemizle evlenmiş […]

Farz Orucun Tutulduğu İlk Gün (1 Ramazan 2 Hicrî)

Hira’da ilk vahyin nuzulüyle başlayan İslam dininin esasları ve hükümleri, tedrici bir şekilde inmeye devam ediyordu. Takvimler risaletin on beşinci, hicretin ikinci yılı Şaban ayının 28’ini gösterirken İslam’ın temel şartlarından olan Ramazan orucu Müslümanlara farz kılındı. İki gün sonra hilalin gözükmesiyle Allah Resûlü ve ashabı, ilk defa farz olan Ramazan orucunu tuttular. Peygamber Yolu

İslam Tarihindeki İlk Seriyye (1 Ramazan 1 Hicrî)

Mekkeliler, bir taraftan Abdullah İbn-i Übeyy İbn-i Selûl, Evs ve Hazrec kabilelerine Efendimiz’i (aleyhissalâtu vesselâm) Medine’den sürmeleri veya öldürmeleri için ültimatom mektupları gönderirken diğer taraftan hiçbir şey olmamış gibi rahat bir şekilde kervanlarıyla Şam’a gidip geliyorlardı. Allah Resûlü, onları savaşa sebep olmadan bu tehditlerinden ve muhtemel saldırı düşüncelerinden vazgeçirmek istiyordu. Bunun için Mekke’nin can damarı […]