Browsing author

Peygamber Yolu

Konum Kaybı, Kin ve Kötülük

Allah, Âdem’i yaratınca “Haydi, Âdem’e secde edin!” buyurur; melekler, ilahî emri duyar duymaz boyun eğer ve secdeye kapanır. Emrin muhatapları arasında İblis de vardır ve o, ilahî emre karşı gelir; secde etmez. İsyanının sebebi sorulunca kibir dolu şu karşılığı verir: “Ben ondan daha üstünüm; çünkü Sen beni ateşten, onu ise bir çamur parçasından yarattın.” Bunun […]

Zor Süreçler, Yıkıcı Söylemler ve Sahâbe

İmtihan ve çile, hicretten sonra da Allah Resûlü (aleyhissalâtu vesselâm) ve ashâbının peşini bırakmaz; katlanarak devam eder. Daveti ve hicreti hazmedemeyen Kureyş’in despot önderleri, onların güdümünde hareket eden müşrik ve bedevi Arap kabileleri, anlaşmalara ihanet edip isyana kalkışan Yahudi ileri gelenleri, kışkırtmalar sonucu İslam’a düşman kesilen Bizans İmparatorluğu ve küçümsedikleri insanların kurduğu medeniyetin sınırlarına dayanmasını […]

Seçkin Toplum ve Özellikleri (2)

Âl-i İmrân sûresinin 110. ayetinin sonunda, seçkin fert ve toplumun, insanları iyiliğe yönlendirme ve kötülüklerden uzaklaştırma vasıflarının yanında bir üçüncü vasfı daha zikredilir: “Ve yine siz Allah’a, meleklerine, O’nun gönderdiği bütün kitaplara ve elçilerine gerektiği gibi inanırsınız…”  Dolayısıyla seçkin toplum, sağlam bir iman ve samimiyetle sadece Allah’a inanan ve ibadet eden; sırf Allah’ın rızasını esas alan ve hâlis […]

Efendimiz’in (sas) Eğitim Felsefesi (7): Önyargıya Dikkat

Önyargı tanımı itibarıyla muhatabı bütün boyutları, yönleri ve gerçek mahiyeti ile tanımadan ve ona ait gerçekleri öğrenmeden önce onunla alakalı temelsiz ve olumsuz bir hükme ve kanıya varma; bu hüküm ve kanıyı, muhatapla ilgili duygu, düşünce, karar, beyan ve fiilleri belirleyici ana kalıba ve tutuma dönüştürmedir. Önyargı örnekleri göstermektedir ki böylesi bir tutum, sağlıklı ve […]

Allah Resûlü’nün Vefatı ve Ensâr’ın Korkusu

Hz. Mus’ab’ın (radıyallahu anh) yetiştirdiği Evs ve Hazrec’e mensup mü’minler, bir araya gelir ve “Daha ne kadar Allah Resûlü’nü Mekke’nin dağları arasında sahipsiz, baskı ve zulüm içerisinde bırakacağız!?” derler. Kavimlerinin büyük çoğunluğu müşrik olmasına ve başta Kureyş olmak üzere bütün İslam düşmanlarını karşılarına alma pahasına O’nu (aleyhissalâtu vesselâm), Akabe’de Medine’ye davet ederler. Aldıkları bu inisiyatif ve karar, İslam’ın ve Müslümanların geleceği adına […]

Minderden Gönüllere

Allah Resûlü (aleyhissalâtu vesselâm), misyonunu yerine getirmek ve önüne çıkarılan badireleri aşmak için sadece temsille yetinmez; gönüllere girme adına çok farklı yollara ve metodolojilere başvurur. Hep müspet hareket eder; olumsuz geri dönüşleri ve şiddeti, af, sabır, hilm ve müsamaha ile göğüsler. Hadiseler karşısında mesajına ayna olacak bir duruş sergiler. İlişkilerinde her türlü insanî inceliği samimiyetle ortaya koyar. Muhataplarına rıfk ve hayırla muamele eder ve muamelelerinde, onların hallerini, duygularını, karakterlerini, konumlarını ve kutsallarını […]

Deveden Veriye, Veriden Stratejiye

Allah Resûlü’nün (aleyhissalâtu vesselâm) dedelerinden Nizâr vefat edince mal varlığının taksimi hususunda oğulları Mudar, Rebîa, İyâd ve Enmâr arasında anlaşmazlık yaşanır. Problemi çözmek için Necran’da bulunan Ef’â İbn-i Husayn’ın yanına gitmeye karar verirler. Yolda bir otlağa denk gelirler ve Mudar, “Burada tek gözlü bir deve otlamış.” der. Rebîa ekler: “O şaşı bir deve.” İyâd ise […]

İlim ve Eğitime Destek Olma Sünneti

Fert ve toplumlar, ilim ile kemâle erer; maddi manevi terakki eder. Bu da ancak eğitim ve öğretim ile mümkündür. Ancak eğitim ve öğretim görmeye herkesin mali imkanları yeterli olmayabilir. Bu durumda imkânı olanlar ilim talebelerine sahip çıkmalı; eğitim müesseseleri açarak, yardım, burs ve ekstra infaklarıyla onları desteklemelidirler. Aksi takdirde ilim ve araştırmaya zekâ ve kapasitesi […]

Sarsılan Akrabalık İlişkileri ve Mü’mince Duruş

İslâm, mü’minlere, en yakın akrabalarından başlayarak komşu, arkadaş, dost vs. gibi ilişki halinde olduğu kimselere ve içinde yaşadığı topluma karşı çeşitli sorumluluklar yükler. Bu açıdan tek başına yapayalnız bir hayatı değil sosyal, canlı bir hayatı tavsiye eder. Bunun için de onun, Allah, kâinat ve diğer insanlar ile kuracağı ilişkiyi, merhameti de nazara vererek sıla-i rahim […]

Lanetlenmiş Kamu Yönetici ve Görevlileri

İslam, kamu düzeninin sağlanması, korunması, toplumda güven ortamının oluşması ve sosyal adaletin tam olarak gerçekleşmesi için idarenin kendilerine tevdi edildiği amir ya da memurlara vazife ve yetkiler verir; maddî-manevî bazı sorumluluklar yükler. Kamu yönetici ve görevlileri halkın ve devletin yararına kullanılması için verilen bu yetkilerin özel menfaatlere alet edilmesine de asla müsaade etmez. Kamunun haklarını […]