Browsing author

Peygamber Yolu

Yolda Hükme Bağlanan Bir Cinayet (13 Şevval 8 Hicrî)

Huneyn’den Taif’e doğru ilerleyen Allah Resûlü ve ordusu, Buhratü’r-Ruğa’da konaklıyordu. Bu sırada Benû Leys kabilesine mensup bir kişinin Hüzeyl kabilesine mensup bir adamı katlettiği haberi, Peygamber Efendimiz’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ulaştı. Her iki taraf da Efendimiz’in huzurunu getirildi. Yapılan sorgulama ve savunmaların ardından Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), haksız yere adam öldürmenin cezası […]

Altın Dal Mucizesi (13 Şevval 8 Hicrî)

Huneyn’den Taif’e doğru ilerlerken Müslümanlar yol üzerinde bir kabirle karşılaştılar. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), bu kabrin Semûd kavminden olan Ebû Rigâl’in kabri olduğunu, O’nun söylediklerini gözleriyle görmek isterlerse, bu kabri açabileceklerini ve içindeki altın dalı çıkarabileceklerini söyledi. Bunun üzerine sahabilerden bazıları, büyük bir heyecanla asırlar önce vuku bulmuş ve o günden bugüne hikaye […]

Asıl Kayıp, Hayırlı Hizmetlerden Vazgeçmektir!

Hz. Ebû Bekir, Yetim Kalan Mistah’a ve ailesine sahip çıkıyor Mistah İbn-i Üsâse, Hz. Ebû Bekir’in (radıyallahu anh) teyzesinin kızının oğluydu. Doğumundan kısa bir müddet sonra babasını kaybetmişti. Mekke’nin zor şartlarında ailesinin hayata tutunması çok zordu. Fakat Hz. Ebû Bekir kendilerine yardım eli uzatmış ve her türlü ihtiyaçlarını karşılama adına devreye girmişti. Elinde olanı onlarla […]

“Ümmü Süleym! Gücün yetince, iyilik et!” (11 Şevval 8 Hicrî)

Hevâzin ve Sakîf kabileleri Mekke’nin fethi ile korkuya kapılmış ve Müslümanların üzerlerine gelebileceği ihtimaliyle erken davranmaya ve ani bir saldırı düzenlemeye karar vermişlerdi. Onların savaş için hazırlık yaptığını haber alan Efendimiz, önce durumu tetkik ettirmiş sonra da fetih ordusuyla beraber harekete geçmişti. Bu arada orduya, fetihten sonra Mekke’den de iki bin kişilik bir birlik dâhil olmuştu. Ordu, Huneyn’e varıp bir […]

Huneyn Zaferi (11 Şevval 8 Hicrî)

Dün akşam Huneyn’e ulaşan Fahr-i Kâinat Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) bugün sabahın erken saatleriyle birlikte ashâbını savaş düzenine sokmuş, sancak ve bayrakları sahiplerine vermişti. Üzerinde iki zırhla bir miğfer ve kalkan olduğu hâlde onlara hitap ederek bineğinin üzerinde ashâbını cihada teşvik ediyor, dişlerini sıkıp da sebat ettikleri taktirde Allah’ın kendilerine zafer vereceğinin müjdesini veriyordu. […]

Nudayr İbn-i Hâris’in Efendimiz’e (sas) Suikast Girişimi (11 Şevval 8 Hicrî)

Huneyn savaşı esnasında Efendimiz’e (sallallahu aleyhi ve sellem) suikast düzenlemek isteyenlerden birisi de Nudayr İbn-i Hâris’ti. O, Mekke’nin fethine kadar her yerde Mekkelilerin yanında yer almış ve onların her türlü şiddet girişimine ortak olup destek vermişti. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) fetihten sonra Huneyn’e hareket edince o da orduya katılmış ve Müslümanların bozguna uğramasını beklemeye başlamıştı. Zira bozgun yaşanırsa ani bir saldırı düzenleyecek […]

Şeybe İbn-i Osman’ın, Efendimiz’e (sas) Suikast Girişimi (11 Şevval 8 Hicrî)

Müslümanların Medine’ye hicretine rağmen Mekkelilerin kin ve nefreti bitmemişti. Onlar her fırsatta şiddete başvuruyor ve Medine’ye sürekli savaşa zorluyorlardı. Neticede yakınlarını savaş meydanlarında bırakıyor ve bu kısır döngü onların düşmanlıklarının daha da artmasına sebep oluyordu. Kin ve nefrete, intikam duyguları ekleniyor, öfkeler kabardıkça kabarıyor ve kafalar öç almaktan başka bir şey düşünemez hâle geliyordu. İşte babası Ümeyye İbn-i Halef’i Bedir’de bırakan Safvan İbn-i Ümeyye […]

“Sizin en hayırlılarınız da müşriklerin çocukları değil mi?” (11 Şevval 8 Hicrî)

Kadınlarla çocukların da cepheye sürüldüğü Huneyn günü Allah Resûlü’nün (sallallahu aleyhi ve sellem) gözüne, kendilerine saldıran Hevâzinli kadın ve çocuklar karşısında kılıcını çeken ashâbı takıldı ve onları göstererek yanındakilere, “Şu insanlara ne oluyor ki; çoluk çocuklarına varıncaya kadar onları öldürmeye kalkışıyorlar!” diye seslendi ve ilave etti: “Dikkat edin ve sakın ola ki onların çoluk çocuklarını hedef alıp […]

Efendimiz’in (sas) Huneyn’e Varışı (10 Şevval 8 Hicrî)

Şevvâl ayının onuncu gününün akşamı Allah Resûlü ve ordusu, Huneyn’e ulaşmıştı. Her ne kadar Huneyn Mekke’ye iki günlük mesafede olsa da pusuya düşmemek için çok dikkatli ve yavaş hareket edilmişti. Hevâzinlilerin lideri Mâlik İbn Avf da, üç atlısını görevlendirmiş ve farklı yönlere göndererek keşif yapmalarını istemişti. Resûlullah ve ashâbına muttali olan Hevâzin casuslarının, kumandanları Mâlik’in […]

“Onların bize karşı bir saldırganlık arzusu yoktur!” (9 Şevval 3 Hicrî)

Medine’ye saldırmak için yola çıkan Mekke ordusuna komutanlık yapan Ebû Süfyan, Ebvâ’ya vardığında Amr İbn-i Sâlim ve arkadaşlarının bir gün önce Mekke’ye gittiklerini haber aldı ve “Allah’a yemin ederim ki onlar Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) gitmiş ve hareketimizi O’na haber vermişler, O’nu sakındırmışlar ve sayımızı O’na bildirmişlerdir. Onlar şimdi kalelerine sığınırlar. Öyle görünüyorki biz […]