Browsing author

Peygamber Yolu

“Yâ Resûlallah! Mekke içinde konaklasanız olmaz mı?” (5 Zilhicce 10 Hicrî)

Allah Resûlü, hac için çıktığı yolculukta bugün Kâbe ile buluşmuş ve hayatındaki son umresini yapmıştı. Umre bitmiş olmasına rağmen öğle vaktine hayli zaman vardı ve uzun zamandır kızgın güneşin altında kalan Resûlullah da hac günleri boyunca ikamet edeceği Ebtah denilen mevkiye geldi. O’nun bu tercihini anlamaya çalışan ve Mekke içinde kalmasını arzu edenlerden birisi olarak […]

Efendimiz’in (sas) Son Umresi ve Hikmet Dolu Hadiseler (5 Zilhicce 10 Hicrî)

Bugün, iki yıl aradan sonra Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ile Kâbe’nin birbirine kavuşacağı büyük gün! Zira hâtıralarıyla kendini hatırlatmaya başlayan Kâbe, az öteden misafirlerine el sallıyor!  Her zaman olduğu gibi yine çok erken kalkılmış, Teheccüd’le aydınlanan geceler, nöbetini artık sabaha devretmişti. Vaktin yaklaşmasıyla birlikte Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), namaz öncesinde gusül abdesti […]

Allah Resûlü (sas) Zî Tuvâ’da (4 Zilhicce 10 Hicrî)

Bugün, yolculuğun dokuzuncu günü. Daha farklı bir ifadeyle hac kafilesinin Mekke’ye daha yakın olduğu bir gün. Yaklaştıkça sayısı daha da artan kafilenin heyecanına diyecek yok. Geceleyin yürüyenlerin her adımı, onları vuslata yaklaştıran ayrı bir heyecan demek! Semadaki yıldızların altında, onlara paralel yürüyen yıldızlarıyla birlikte Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), sabaha yakın bir zamanda Merrü’z-Zehrân’a […]

“Akîl bize ev mi bıraktı ki!” (4 Zilhicce 10 Hicrî)

Hac yolculuğunun son gününde Mekke’ye ulaşan Allah Resûlü, Zî Tuvâ’da konaklamıştı. Akşamın bir vakti huzura giren Hazreti Üsâme, “Yarın nerede kalacaksınız yâ Resûlallah?” diye bir soru sordu. O, Allah Resûlü’nün konaklayacağı yeri hazırlamakla vazifeliydi. Ancak bu sefer durumu kendisine sorma ihtiyacı hissetmişti. Zira Peygamber Efendimiz, Fetih günlerinde yerleşim alanının dışında konaklamıştı. Resûlullah’ı duygulandıran bir soruydu […]

Kur’ân’da ve Efendimiz’in (sas) Sünnetinde Kurban

Kurban kelimesi, Türkçe kökenli olmamakla birlikte, Türkçeleşmiş bir kelimedir. Arapça kökenli olan bu kelimenin sözlük anlamı, mastar olarak “yaklaşmak”, isim olarak ise “yakınlık sağlamaya vesile olan şey” anlamına gelmektedir. Özellikle de Allah’a yakınlık sağlamaya vesile olan şeyleri ifade etmek için kullanılmaktadır. Dini bir terim olarak kurban ise, ibadet maksadıyla belirli vakitte belirli şartları taşıyan bir […]

Hac

Hac kasdetme ve yönelme mânâlarına gelir. Ancak onu, mutlak kasd ve mücerret yöneliş mânâlarına hamletmek de doğru değildir. Hac, hususî bir zaman diliminde, hususî bir kısım yerleri, yine bir kısım hususî usullerle ziyaret etmeye denir ki; senenin belli günlerinde, hac niyetiyle ihrama girip, Arafat’ta vakfede bulunmak ve Kâbe’yi tavaf etmekten ibaret sayılmıştır. İhram haccın şartı, […]

“Adımlarınızı dengeli atın…” (3 Zilhicce 10 Hicrî)

Hac için Medine’den çıkalı sekiz gün olmuştu. Hergün biraz daha kalabalıklaşan cemaatiyle birlikte Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem), belli aralıklarla mola vere vere yolculuğuna devam ediyordu. Bugün gelinen yerin adı, Mekke’ye 120 km mesafede bulunan “Kudeyd” idi. Hacta kurban edilmek üzere buradan ilave hayvanlar satın aldı. Namazlarını da Mescid-i Müşellel ve Lefet’in aşağısında bulunan bir […]

Allah Resûlü (sas) Cuhfe’de (2 Zilhicce 10 Hicrî)

Hac yolculuğu Allah Resûlü’nün (sallallahu aleyhi ve sellem) rehberliğinde devam ediyordu. Namaz kıldıktan sonra Ezrak vadisini arkada bırakan Efendimiz ve ashâbı, artık Mekke’ye daha yakındırlar. Zira adım attıkları Cuhfe, Mekke’ye 187 kilometre mesafededir. O gün istirahat için burada konaklanmış, havaların serinlemesini beklemek için gün boyunca Cuhfe’de kalınmıştı. Bu dinlenme esnasında vakti giren namazlar, “Hum” adı […]

Efendimiz (sas) Zu’l-Mecâz Panayırında (1 Zilhicce Risaletin 4-13. yılları)

Kâbe’ye 28, Arafat’a 5 km uzaklıkta, Muğammes vadisinde, Kebkeb dağının eteğinde, kurulan Zu’l-Mecâz panayırı, her yıl Zilhicce’nin 1’i ile 8’i arasında düzenlenirdi. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) bu panayırı da mesajını insanlara sunmak için bir zemin olarak değerlendirirdi. Sekiz gün boyunca bütün zamanını panayıra katılan Arap kabilelerini tek tek gezerek tevhide davet etmek, İslam’ı […]

“Bunu sana iade etmezdik! Ne var ki ihramlıyız!” (1 Zilhicce 10 Hicrî)

Hac yolculuğu devam ediyordu. Yeni ayın hilaliyle birlikte çıkılan yol, yorucu bir gece yolculuğundan sonra kafileyi Ebvâ’ya getirmişti. Sabahın erken saatleriydi. Mûtâd olduğu vechile yine namazlar kılınmış ve dinlenmek için istirahat ilan edilmişti.  Burada istirahat edip beklemeyi Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), özellikle istemişti; zira Ebvâ, bağrında annesi Hazreti Âmine’yi barındıran bir mekandı. Daha […]