Browsing author

Peygamber Yolu

Kutlu doğum (12 Rebiülevvel Pazartesi, Fil Hadisesi’nin 50. günü)

Abdulmuttalib’in tevekkül ve teslimiyetiyle birlikte, Ebrehe ve ordusunun başına gelenler dilden dile dolaşır olmuştu. Zihinler bir kez daha silkelenmiş ve Hz. İbrahim’le Hz. İsmail’in dua dua yalvararak inşa ettikleri Kâbe’ye ilişilemeyeceği bir kez daha perçinlenmişti. İşte şimdi dünya, bu duaların kabul edilişini yaşamaya hazırlanıyordu. İnsanlığın beklediği Son Kurtarıcı’ya hamile kalan Hz. Âmine, diğer anne adayları […]

Ebvâ/Veddân Seferi (1 Safer Hicrî 2. Yıl)

Allah’a kulluklarını, en temel insanî hak ve hürriyetlerini Mekke’de yaşama imkânı bulamayan Müslümanlar, gördükleri ağır zulüm ve baskı üzerine memleketlerini terk edip Medine’ye yerleşmişlerdi. Efendimiz’in (aleyhissalâtu vesselâm) rehberliğinde yeni bir medine ve medeniyet inşası başlatmış ve emin adımlarla ilerliyorlardı. Hayır, hikmet ve hukuk dolu hamleler, kısa zamanda etkisini göstermiş ve Yesrib her köşesine huzur havasının […]

“Hukuk kurallarının dışına çıkma!” (1 Muharrem 4 Hicrî)

Katan Seriyyesi Mekkelilerin yıllardır Müslümanlar aleyhine Arap yarımadasında ektiği nefret tohumları semere vermeye devam ediyordu! Tayyi’ kabilesine mensup Velid İbn-i Züheyr, Medine’ye yeğenini ziyaret için gelmişti. Yeğeni, ashâb-ı kiramdan Efendimiz’in (aleyhissalâtu vesselâm) halası Ervâ’nın oğlu Hazreti Tuleyb İbn-i Umeyr’in (radıyallahu anh) eşiydi. Muhabbet esnasında Benî Esed’den iki kardeşin; Tuleyha İbn-i Huveylid ile Seleme İbn-i Huveylid’in […]

Efendimiz’in (sas) Son Kurban Bayramı ve Mina’da Yaşananlar (10 Zilhicce 10 Hicrî)

Bilindiği üzere bugün bayram; günün yolculuğu, Minâ istikametinde ve cemerât, kurban, tıraş derken ihramdan çıkılacak ve yeniden Kâbe ile buluşulacak.  Müzdelife’de bir müddet istirahat eden Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), ibadet güzergâhını mutâd ibadetleri yanında yenileriyle de süsleyebilmek için bugün de erken kalktı. İbadet dolu hayatını, farzları yanında nafileleriyle de süslüyordu. Aynı hassasiyet, âdeta […]

Kur’ân’da ve Efendimiz’in (sas) Sünnetinde Kurban

Kurban kelimesi, Türkçe kökenli olmamakla birlikte, Türkçeleşmiş bir kelimedir. Arapça kökenli olan bu kelimenin sözlük anlamı, mastar olarak “yaklaşmak”, isim olarak ise “yakınlık sağlamaya vesile olan şey” anlamına gelmektedir. Özellikle de Allah’a yakınlık sağlamaya vesile olan şeyleri ifade etmek için kullanılmaktadır. Dini bir terim olarak kurban ise, ibadet maksadıyla belirli vakitte belirli şartları taşıyan bir […]

Hudeybiye’de Kurbanlıkların Kesilmesi ve İhramdan Çıkış (24 Zilkâde 6 Hicrî)

Hudeybiye anlaşmasına kadar ashâb-ı kirâmın, Efendiler Efendisi’nin gördüğü rüyanın tahakkuk edeceğinde zerre kadar tereddüdü yoktu; bunun için Hudeybiye’ye kadar gelmiş ve hep, yıllar sonra yeniden Kâbe’yi tavaf etmenin hayallerini kurmuşlardı. Günlerdir burada yaşadıkları, şartları ağır bir anlaşma yapılarak geri dönüş hazırlıklarının başlamış olması ve son olarak da Ebû Cendel’in durumu onları ciddi manada sarsmıştı. Şimdi […]

İslam’ın İlk Sefiri: Amr İbn-i Ümeyye (Ra)

Mekke’nin bunaltan günlerinde Habeşistan’a iki hicret gerçekleşmiş ve her iki hicrette yer alan sahabîler, Mekke’de baskı veya şiddet gören mazlum ve mağdur müminler olmuştur. O günkü hicret listesine dikkatlice bakıldığında, Mekkeli olmayan ve ailesi tarafından da baskı veya şiddet gördüğüne dair en küçük emare bulunmayan bir isim dikkat çekmektedir: Amr ibn-i Ümeyye (radıyallâhu anh). Habeşistan’a hicret edip […]

Hz. Âişe Validemizle Evlilik (Şevval 1 Hicrî)

       Allah Resûlü’nün (sallallahu aleyhi ve sellem) hicretinin üzerinden yedi ay geçmiş, Mescid‑i Nebevî inşa edilmiş ve etrafında yeni bir medeniyet şekillenmeye başlamıştı; zulmün hükümfermâ olduğu Mekke’de Kur’ân’a hasret kalan kulaklar, medeniyete maya olan Medîne semalarından yükselen beş vakit ezan sesiyle uyanıyor ve insanlar, ilâhî kelâmı terennüm etmede âdeta birbirleriyle yarışıyordu!        Beri tarafta, Allah Resûlü’ne (sallallahu aleyhi […]

Şevvâl Ayı ve Efendimiz’in (sas) Hayatındaki Yeri

Şevvâl (الشوّال), kamerî yılın Ramazan’dan sonra ve Zilkâde’den önce gelen onuncu ayıdır. Bayram ayı olarak da adlandırılır. Şevl kökünden türeyen şevvâl kelimesi sözlükte “yukarı kalkmak, yükselmek; kaldırmak, kova dibinde kalan su, yaşlık” anlamlarına gelir. Câhiliye döneminde onuncu aya Şevvâl adının verilmesinin nedenleri ise şöyle açıklanmaktadır: Araplar kamerî ayların eski adlarını değiştirirken bu ay, yaz mevsiminde […]

Efendimiz’in (sas) Bir Hassasiyeti: Şevval Orucu

Ramazan-ı Şerif’ten sonra gelen ve ilk üç gününü Ramazan bayramı olarak kutladığımız Şevval ayında (ilk bayram günü hariç[1]) altı gün oruç tutmak, Allah Resûlü’nün (sallallâhu aleyhi aleyhi ve sellem) terk etmediği ve ashâb-ı kirâmı da tutmaları yönünde teşvik ettiği bir sünnetttir. Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem), Ramazan ile beraber Şevval ayında altı gün oruç […]