SALİH ERKEK VE SALİHA KADIN KİMDİR? (2)

Salih Eşler, Birbirini Hoşnut Eden Kimselerdir Kadını ve erkeği hayırlı ve salih yapan bir vasıf da karşılıklı rıza arayışıdır. Allah’ı ve Resûlünü hoşnut etme arayışı gibi birbirini hoşnut ve razı etme cehd ve gayreti de eşlere salahat kazandıran bir vesiledir. Bu manada Allah Resûlü cennetlik kadınların en hayırlısını da haber verirken şöyle buyurur: “… Onlar […]

UNUTULAN SÜNNETLERDEN: “SADELİK” 2

Allah Resûlü sade bir hayat yaşadığı gibi ezvâc-ı tâhiratı, evlatlarını ve etrafında bulunan ashabını da sade yaşamaya davet ve teşvik ederdi. Bunun hadis külliyatında pek çok örneklerini vermek mümkündür. Ancak biz bu makalemizde birkaç örnek vermekle iktifa edeceğiz: Sadelikte Ezvâc-ı Tâhirâtı İkazı Hicretin 5. yılından sonra, Müslüman toplumun maddî şartları nispeten iyileşti. Bunun üzerine ezvâc-ı […]

Fârûk-u Âzam Hz. Ömer’in (ra.) Hayatı ve Bazı Yönleri 1

Doğumu-Nesebi Hz. Ömer (radıyallahu anh), meşhur Fil Vak’ası’ndan 13 yıl sonra doğmuştur. Asıl adı Ömer b. Hattâb b. Nüfeyl b. Abdiluzza b. Reyâh b. Abdillah b. Kurt b. Rizah b. Ady b. Kâ’b b. Lüeyy b. Gâlibi’l-Kureşî. Künyesi ise Ebû Hafs’dır. Kureyş kabilesinin Mahzûm oymağına mensub olan Hz. Ömer’in annesinin adı Hanteme binti Haşim’dir. Şemâili […]

Peygamberimizin Yüzüğü ve Mührü

Bu makalede Peygamber Efendimizin yüzüğü ve yüzüğündeki mührü incelenmektedir. Ayrıca altın, gümüş ve akîk yüzükler hakkında bazı tahliller yapılmaktadır. Asr-ı Saadette Hicaz bölgesinde yüzük kullanılmaktaydı, ancak yüzüğün kaşına mühür nakşedilmesi yaygın değildi. Hicri yedinci senede Peygamber Efendimizin (aleyhissalâtu vesselâm) gümüş bir yüzük yaptırması ve kaşına mühür nakşettirmesiyle birlikte yaygınlık kazanmıştır. Peygamber Efendimiz bu yüzüğü hem […]

Unutulan Sünnetlerden: “Sadelik”

Günümüzde tüketim çılgınlığı hem sadeliğin hem de insanî değerlerin önüne geçmiş, çevreyi ve hayatı tehdit eder hale gelmiştir. Daha rahat ve konforlu yaşam tutkusu, karaları ve denizleri kirletmekle kalmamış insanlığı da kirletmiş ve bitirme noktasına getirmiştir. Kur’ân, insanoğlunun bu sorumsuzluğuna ve şuursuzluğuna dikkat çekerken şöyle buyurur: “Allah’ın emir ve nehiylerini umursamayan; sadece kendi menfaat ve […]

Saliha Kadın ve Salih Erkek Kimdir? (1)

Hz. Ümmü Ümâre (radıyallahu anhâ) bir gün Peygamber Efendimiz’in (aleyhissalâtu vesselâm) huzuruna gelir ve “Ey Allah’ın Resûlü! Gelen vahye bakıyorum, her şey erkekler için anlatılıyor. Kadınların çok zikredildiğini görmüyorum.” der. Bunun üzerine indirilen ayette, ona ve onun şahsında bütün kadınlara ve erkeklere, insanlığın ya da salihliğin erkeklik ve dişilik değil şu evrensel doğruların yaşanıp yaşanmaması […]

Şeytanî Âyetler Safsatası

وَمَا أَرْسَلْنَا مِن قَبْلِكَ مِن رَّسُولٍ وَلَا نَبِيٍّ إِلَّا إِذَا تَمَنَّى أَلْقَى الشَّيْطَانُ فِي أُمْنِيَّتِهِ فَيَنسَخُ اللَّهُ مَا يُلْقِي الشَّيْطَانُ ثُمَّ يُحْكِمُ اللَّهُ آيَاتِهِ وَاللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ . “Senden önce hiç bir resul veya nebî göndermedik ki, halkının hidâyetini umarak gayret gösterdiğinde, şeytan onun temennisi hakkında bir vesvese vererek, ümidini kırmak istemesin. Ama Allah, şeytanın attığı […]

Misafirperverliğin Babası: “Hz. İbrahim”

Hz. İbrahim (aleyhisselâm), bir çok ilklerin babası olduğu gibi yeryüzünde misafirperverlik ibadetini de başlatan bir nebidir. O, sıklıkla evinin misafirsiz kalmaması ve sofraya onsuz oturmamak için yola çıkar birkaç mil yürür ve mutlaka misafir bulur ve onu evinde en güzel şekilde ağırlar. Bundan dolayıdır ki kendisine “Ebu’d-Dayf” yani “Misafirperverliğin babası” ünvanı verilmişti. Nitekim Kur’ân’da da onun misafirperverliği […]

Peygamber Efendimiz’in (sav) Çocuklarını Yetiştirmesi (1)

Göz nuru, gönül süruru çocuklar, Allah’ın ailelere en büyük ihsanı. Yalnız bu ihsanın beraberinde getirdiği sevinç ve mutluluğa ilave bazı sorumluluklar da var ki bunlar, ruh ve bedenleri, fıtrat ve karakterleri, mahiyet ve istidatları, dünya ve ahiret hayatları/saadetleri dikkate alınarak en güzel ve hayırlı şekilde yetiştirilmeleri; ferdî ve sosyal hayatın maddi manevi hakkını verecek şekilde […]

Sosyal İlişkiler ve İnsanları Tanıma

Dostluk, arkadaşlık, evlilik, akrabalık, komşuluk, ticaret, ortaklık, seçim, kefil olma veya istihdam hangi hususta olursa olsun ilişkilerde hayal kırıklığı, güven bunalımı, hüsran yaşamama ve ağır bedeller ödememe adına “insanları tanıma” hayati öneme sahiptir. Yanlış insanla birliktelik, yola çıkma, iş yapma ve çalışma beraberinde aldatılma, utanma, boşanma, yalnız ve yüzüstü bırakılma, iflas gibi arzu edilmeyen neticeleri […]