Kervan İçin Medine’den Hareket/Bedir (12 Ramazan 2 Hicrî)

Mekke’de baskı ve zulümlerden dolayı dinlerini yaşama imkânı bulamayan ve sürekli şiddete maruz kalan Müslümanlar, izin verilmesiyle birlikte Medine’ye hicret etmişler ve orada Efendimiz’in (aleyhissalâtu vesselâm) rehberlik ettiği temelinde din, vicdan, adalet ve kimlik hürriyetinin yer aldığı yeni bir sosyal hayata başlamışlardı. Fakat hicretlerini bile Mekkelilerin tazyiki altında yapmak zorunda kalan muhacirler, bütün birikimlerini, mal […]

Benî Becîle’nin Medine’ye Gelişi (11 Ramazan 10 Hicrî)

Bedevî bir hayat yaşayan Benî Becîle kabilesi mensupları komşu kabilelerle olduğu gibi zaman zaman kendi aralarında da savaşmışlar ve çeşitli kollara ayrılarak muhtelif bölgelere dağılıp oralardaki kabilelere iltihak etmişlerdi. Benî Becîle de diğer Arap kabileleri gibi putperest olup kendi putlarının yanı sıra kardeşleri Has‘am kabilesinin putu Zülhalasa’ya da tapardı. Hicri 10. yılın Ramazan ayında Medine’ye […]

Fetih Ordusunun Medine’den Hareketi (10 Ramazan 8 Hicrî)

Mekkeliler, Hudeybiye anlaşmasına ihanet etmiş; Efendimiz’le anlaşmalı bulunan, çoğunluğu kadın ve çocuk 23 Huzaalıyı öldürmüşlerdi. Üstelik olayla alakalı Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) kendilerine teklif ettiği şartları da kabul etmemişlerdi. Bunun üzerine Allah Resûlü, yaklaşık 12 bin kişilik bir orduyla oruçlu bir şekilde Medine’den hareket etti. Allah Resûlü, Mekke’ye kan dökülmeden girmek istiyordu. Bundan dolayı […]

Hz. Hadîce (r.anhâ) Validemizin Vefatı (10 Ramazan Risaletin 10. Yılı)

Hadîce annemiz evlendikten sonra her daim Efendimiz’in yanında olmuş, her biri birbirinden çetin bela ve musibetleri O’nunla birlikte göğüslemişti. Ömrünün son demlerinde çok ağır şartlar altında boykota ve sürgüne muhatap olmuştu. Artık vücudu iyice yorulmuş ve hastalanmıştı. Allah’ın yardımıyla boykot yılları bitmiş ve dokuz ay geçmişti.  Allah Resûlü, hasta eşini ziyaret etmek için kaldığı yere […]

Taif Heyetinin Medine’ye Gelişi (9 Ramazan 9 Hicrî)

Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), Huneyn sonrası o güne kadar Müslümanlar aleyhine yapıp ettiklerine karşılık Taif’i kuşatmış ve bir müddet sonra da kuşatmayı kaldırmıştı. Onların kendi hür tercihleriyle İslâm’a girmelerini istiyordu. Kuşatma sırasında bazı silahların yapımını ve kullanımını öğrenmek için Cüreş’te bulunan Urve İbn-i Mes’ud, kuşatma bittikten sonra dönmüş ve Taif’te yaşanan hadiseleri haber almıştı. […]

Sahurdaki Bereket

Allah Resûlü’nün (sas) “Sahur yapınız, zira sahurda bereket vardır.” beyanındaki bereketten maksat nedir? Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) kendisi sahura kalktığı gibi ümmetini de sahur yemeğinden istifadeye teşvik etmiş ve “Sahur yapınız, zira sahurda bereket vardır.”[1] buyurmuştur. Hadis alimleri, “Sahur yapınız, zira sahurda bereket vardır.” hadisindeki “Bereket”i şöyle açıklamışlardır: 1- Azda olsa sahurda yenilen yemek orucu tutmayı […]

Benî Gâmid Heyetinin Medine’ye Gelişi (8 Ramazan 10 Hicrî)

Benî Gâmid, Kahtan’ın soyundan gelen Ezd kabilelerindendi. Benî Gâmid temsilcileri, hicretin 10. yılında, Ramazan ayında Medine’ye Peygamberimiz’in yanına geldiler. On kişi idiler. Bakiyyu’l-Garkad’a indiler. Üzerlerinde en güzel elbiseleri vardı. Daha sonra Efendimiz’in yanına gittiler. İçlerinden yaşça en küçük olanını, hayvanlarının, ağırlıklarının yanında arkada bırakmışlardı. Ancak o kimse, uyuyakalmıştı. Bunu fırsat bilen bir hırsız gelip temsilcilerden […]

Amca Ebû Tâlib’in Vefatı (7 Ramazan Risaletin 10. Yılı )

Risalet öncesi ve sonrası her daim desteğiyle Efendimiz’in yanında olan amca Ebû Tâlib, boykot yıllarında iyice zayıflamış, boykottan çıktıktan sonra da hastalanmıştı. Yaşı da sekseni aşmıştı. Öyle görünüyordu ki, bu hastalıkla birlikte ebedî âleme göç edecekti. Hastalık haberi Mekke’ye de yayılmış, ziyaret için yanına gelenlerin sayısı her geçen gün artıyordu. Onlardan birisi de Efendimiz’di (sallallahu […]

Medine’de Kuraklık ve Yağmur Duası (6 Ramazan 6 Hicrî)

Hicretin 6. yılının Ramazan’ına Peygamber Efendimiz ve Medine halkı kuraklığın gölgesinde girmişti. Allah Resûlü Cuma namazını kıldırdıktan sonra mübarek ellerini açmış ve üç defa “Al­lah’ım, bize rahmetini gönder!” diyerek dua etmişti. Bunun üzerine ashâbından Hz. Ebû Lübâbe ayağa kalkmış ve “Yâ Resûlallah, ambarda hurma var. Yağmur yağarsa zarar görebiliriz!” demişti. Ebû Lübâbe kıtlık ve kuraklığında […]

Uhud Sürecinde Kadınların Duruşu

Zaferlerin kazanılması, devamı ve kalıcı hale gelmesi için cephede savaşan ve gerekirse canını veren askerlerin yanında, onu metanetle gazaya uğurlayan ve geriye dönmesini bekleyen ailesinin -şayet dönmez cephede kalırsa- ortaya koyacağı duruş, en az cephede vuruşmak kadar önemlidir. Zira cepheye giden yiğit, cesaretini öncelikle Allah’a imanından, sonra geride bıraktıklarından ve silah arkadaşlarından alacaktır. Onu cepheye […]