Hudeybiye’de Kurbanlıkların Kesilmesi ve İhramdan Çıkış (24 Zilkâde 6 Hicrî)

Hudeybiye anlaşmasına kadar ashâb-ı kirâmın, Efendiler Efendisi’nin gördüğü rüyanın tahakkuk edeceğinde zerre kadar tereddüdü yoktu; bunun için Hudeybiye’ye kadar gelmiş ve hep, yıllar sonra yeniden Kâbe’yi tavaf etmenin hayallerini kurmuşlardı. Günlerdir burada yaşadıkları, şartları ağır bir anlaşma yapılarak geri dönüş hazırlıklarının başlamış olması ve son olarak da Ebû Cendel’in durumu onları ciddi manada sarsmıştı. Şimdi […]

“Ey Ebâ Cendel! Dişini sık ve mükâfatını Allah’tan bekleyerek biraz daha sabret!” (23 Zilkâde 6 Hicrî)

Anlaşma metninin yazıya geçirilmesiyle birlikte Hudeybiye’de yeni bir süreç başlamıştı ki uzaktan, demir zincirlerini sürüyerek yürümeye çalışan takati tükenmiş birisinin Mekke cihetinden düşe kalka geldiği görüldü. Bir anda gözler, canını zor kurtarıp da “bir ümit” diyerek kendini Hudeybiye’ye atan bitkin insana çevrilmişti! Dikkat kesilmiş herkes bu şahsın kim olduğunu anlamaya çalışıyordu! Özellikle Kureyş’i temsil eden […]

Hudeybiye Anlaşmasının Yazıya Geçirilmesi ve Yaşananlar (23 Zilkâde 6 Hicrî)

Maddeler üzerinde anlaşmaya varıldıktan sonra Efendiler Efendisi’ne (sallallahu aleyhi ve sellem) dönen Süheyl İbn-i Amr: – Haydi şimdi bunları bir kâğıda yaz, dedi. Bunun üzerine Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), yanına Hz. Ali’yi çağırdı ve: – Yaz, dedi. ‘Bismillahirrahmânirrahîm!’ – Rahmân ve Rahîm de ne demek, diye tepki gösterdi Süheyl. Duraksamıştı; bunu söylerken içinde […]

Hudeybiye Anlaşması ve Hz. Ömer’in Feveranları (23 Zilkâde 6 Hicrî)

Hudeybiye’de prensipte üzerinde anlaşılan maddeler, mü’minlere çok ağır gelmişti; bir yandan ayak diretip de hiç taviz vermeyen Süheyl, diğer yanda ise bunları karşı tarafa verilmiş tavizler olarak değerlendiren mü’minler vardı; maksatları Allah Resûlü’ne tepki değil, meselenin bütün yönleriyle vuzuha kavuşturulmasıydı. Çünkü bugüne kadar Allah ve Resûlü’nden öğrendikleri arasında, inanan bir mü’minin imansız bir kâfir veya […]

Hudeybiye Anlaşması (23 Zilkâde 6 Hicrî)

Dün, Rıdvan beyatına şahit olan Süheyl İbn-i Amr ve arkadaşları yeniden Mekke’ye dönmüş ve Hudeybiye’de gördükleri manzarayı olanca açıklığıyla Kureyş’e anlatmaya başlamışlardı. Arkadaşlarının öldürüldüğü haberi gelir gelmez her bir sahabînin aldığı tavırdan ve Allah Resûlü’nün beyat davetine icabet etmedeki süratlerinden oldukça etkilenmiş, bütün imkânsızlıklara rağmen savaşma konusundaki kararlılıklarından da ciddi manada çekinmişler ve gördüklerini arkadaşlarına […]

Benî Kurayza Kuşatması (23 Zilkâde 5 Hicrî)

Hendek’ten ayrılan Efendiler Efendisi (sallallahu aleyhi ve sellem), ashâbıyla birlikte Medine’ye dönmüştü; silahlarını bırakmış ve oturup istirahate çekilmişlerdi. Âişe Validemizin hücresine çekilen Allah Resûlü, bir miktar su istemiş, bununla eliyle yüzünü ve başını yıkadıktan sonra da Mescid-i Nebevî’ye yönelmiş ashâbıyla birlikte öğle namazını kılmıştı!        Ardından yeniden hane-i saadetlerine dönmüştü. Bu sırada kapıda, bineğinin üzerinde sarıklı […]

Hendek’ten Ayrılış: “Bundan sonra üstümüze gelemeyecekler!” (23 Zilkâde 5 Hicrî)

Allah’ın inayeti, müminlerin sabır ve gayretiyle Ahzâb ordusuna, geldikleri gibi gitmek düşmüştü! Uhud ve Hamrâü’l-Esed’i unutamayan müşrikler, arkadan takip ederler korkusuyla Hâlid İbn Velîd ve Amr İbn Âs kumandasındaki iki yüz kişilik bir süvariyi orada bırakmış ve böylelikle kendilerini bir nebze garanti altına almak istemişlerdi. Sabah olduğunda, karşı tarafta bir tek düşman askeri bile kalmamıştı! […]

“Kalk, yâ Huzeyfe! Bize, bu düşman kavmin haberini getir!” (23 Zilkâde 5 Hicrî)

Bu gece (Zilkâde ayının yirmi ikisini , yirmi üçüne bağlayan gece) Hendek kuşatmasının son gecesiydi ve gece boyunca şiddetli bir rüzgâr, dondurucu bir soğuk olmuş ve Müslümanları yok etmek için Medine’nin kapısına dayanan Ahzâb ordusunun kurduğu düzen alt üst olmuştu. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) namaz kılıyordu. Namazdan sonra onların durumunu öğrenmek istedi ve ashâb-ı kirâma seslenip: “Bir adam yok […]

Rıdvân Beyatı (22 Zilkâde 6 Hicrî)

Hudeybiye’ye Hz. Osman ve on sahabenin şehit ediliş haberi ulaşır ulaşmaz Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem): – Herhalde Kureyş’le savaşmadan buradan ayrılmayacağız, diyerek ashâbını beyata çağırdı. Kendileri de, Benî Mâzin İbn Neccâr’ların evlerinin bulunduğu yere doğru gelmiş ve buradaki bir ağacın altında durup oturmuştu: – Allah (celle celâluhû) Bana, beyat yapmayı emrediyor, diyordu. Efendiler […]

Mekke’de Müslümanların Esir Alınması ve “Hz. Osman Şehit Edildi!” Haberi (22 Zilkâde 6 Hicrî)

Hudeybiye ve Mekke arasında ortamın gerginliği sabebiyle Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), geceleri ashâbının nöbet tutmasını istemiş ve Evs İbn Havlî, Abbâd İbn Bişr ile Muhammed İbn Mesleme aralarında münavebeli olarak bu vazifeyi deruhte etmeye başlamışlardı. Efendiler Efendi­si’ne ait bir hassasiyetti bu ve çok geçmeden bunun ne kadar isabetli olduğunu herkes görecekti. Zira Muhammed […]