Sabah namazdan sonra uyumamak/erken vakitte işe koyulmak

Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem) sabah namazından sonra uyumayıp evrad u ezkarda bulunmuş, ashâbıyla beraber vakit geçirip onlarla sohbet etmiştir. O (sallallâhu aleyhi ve sellem), “Sabah namazını kılıp sonra da oturduğum yerden kalkmayarak güneş doğuncaya kadar Allah’ı zikretmem, benim için Allah yolunda düşmana saldırmamdan daha sevimlidir.” Sabah namazından sonra uyumanın, rızkın azalmasına sebep olduğunu […]

Hz. Musa (as) Kıssasının Tebliğ Boyutu

Hidayet ve şifa kaynağı Kur’ân’ın hikmetli kıssalarında muttaki mü’minler için; ferdi, ailevi, milli hayatlarının istikamet yörüngeli olması adına -dini, ahlaki, hukuki, idari, ticari, ruhi, içtimai- birçok ölçülerin, derslerin olduğu tesbit ve ifade edilir/edilmektedir. Peygamberlere varlık gayesi, tabilerine vacip bir vazife olan tebliğin esası, üslubu ve usulü adına da bu kıssalar çok sayıda temsilî bilgiler içerir. […]

Hoş veya kerih bir şey gördüğünde

Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) hoşuna giden bir şey gördüğünde şöyle dua ederdi: اَلْحَمْدُ لِلهِ الَّذِي بِنِعْمَتِهِ تَتِمُّ الصَّالِحَاتُ “İyiliklerin, nimeti ile tamamlandığı Allah’a hamd olsun.” Hoşlanmadığı bir şeyle karşılaştığında ise şöyle dua ederdi: اَلْحَمْدُ لِلهِ عَلٰى كُلِّ حَالٍ  “Her halükârda Allah’a hamd olsun.”

Tartışma Çıkmazı ve Aile İçi İletişim

Günümüzde tartışma, yaşanan sıkıntıların çözümü adına her ne kadar başvurulacak bir metod olarak görülse de risk ve tehlikeleri çok fazladır. İnsanların hem kalp ve ruh hayatları hem de sağlıklı iletişim adına çok kaygan bir zemindir. Zira çoğu zaman muhatabını susturmak ve ona bir şekilde galip gelmek için yapılan uzun münakaşalar sonucu aile hayatı, bir çıkmazın […]

Uykuda korkulduğunda veya yalnızlık duyulduğunda

Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) uykuda iken korkulduğunda veya yalnızlık duyulduğunda şu duaların okunmasını tavsiye ederlerdi: أَعُــوذُ بِكَلِمَاتِ اللهِ التَّامَّـةِ مِــنْ غَـضَــبِـــهِ وَعِقَابِهِ وَشَــرِّ عِبَـادِهِ وَمِـنْ هَمَزَاتِ الشَّيَاطِينِ وَأَنْ يَحْضُرُونِي  أَعُــوذُ بِكَلِمَاتِ اللهِ التَّـآمَّاتِ الَّتِي لاَ يُجَاوِزُهُنَّ بَـــرٌّ وَلاَ فَـــاجِـــرٌ مِنْ شَــرِّ مَا يَنْزِلُ مِنَ السَّمَآءِ وَمَا يَعْرُجُ فِيهَا وَمِنْ شَــرِّ مَا ذَرَأَ فِي […]

Peygamber Yolunun Temsilcilerinde Bulunması Gereken İffet Anlayışı Nasıl Olmalıdır?

Bütün peygamberler, hayatlarını, gökler ötesinin mesajlarını insanlığa sunma istikametinde kullanmış, bunun karşılığında kimseden bir beklentiye girmemiş, tevazu ve mahviyetle hayatlarını sürdürmüş, israftan uzak durmuş, kanaatten ayrılmamış, züht içerisinde basit ve sade yaşamışlardır. Vâkıa, Hazreti Davud (aleyhisselâm) ve Hazreti Süleyman (aleyhisselâm) gibi bazı peygamberlere saltanat da verilmiştir. Fakat onlar asla mütevazı hayatı terk etmemiş, sahip oldukları […]

Hz. Ebû Bekir’in (ra) Kefeni ve Hayırda Yarış

Hz. Ebû Bekir (radıyallahu anh), denilince akla gelen şeyler, ilk yetişkin Müslüman olması, sıddıkiyeti, her manada Allah Resûlü’ne yakınlığı ve halifeliğidir. Bunların yanında onun hayatında öyle hassasiyetler vardır ki müminlere, dünya hayatını, maddi manevi imkanları, makam, mevki ve donanımı en doğru ve verimli şekilde kullanma adına nice dersler içerir. Bunların başında da mali imkanlarını, başkalarına […]

“Ey insanlar! Müslümanlara karşı dilinizi tutun!” (22 Zilhicce 10 Hicrî)

Bugün günlerden Perşembe. Sabahleyin Muarres’ten yola çıkan Efendiler Efendisi (sallallahu aleyhi ve sellem), Medine’yi görünce bulunduğu tepede üç defa tekbir getirdi. Sanki Kâbe’nin firakını unutturan bir vuslat yaşıyor gibiydi ve ardından da şunları söyledi: “Allah’tan başka ilah yoktur; O’nun şeriki de yoktur! Mülk O’nundur; hamd de O’na mahsustur! Hem O, herşeye kâdirdir. Rabbimize dönenleriz, tevbekârlarız, […]

Efendimiz (sas) Muarres’te (21 Zilhicce 10 Hicrî)

Bugün, günlerden Çarşamba. 7 gündür hareket halinde olan Allah Resûlü ve hacılar, artık Medine yakınındalar. Bathâ denilen yere geldiğinde Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), devesi Kasvâ’yı durdurdu ve burada indi.[1]Halbuki hedeflerindeki şehir Medine, bir nefeslik mesafede duruyordu!  Daha önceden de hatırlanacağı üzere “Muarres” de denilen Bathâ, Hazreti Cebrâil’in gelip de “Sen mübarek bir vadidesin!” […]

Allah Dostu Örnek Bir Resûl: İbrahim Aleyhisselâm

Allah Teâlâ, zât, sıfât ve esmâsı itibariyle müstakim bir ulûhiyet anlayışını ortaya koymak, kullarının sorumluluklarını ve bu sorumlulukları nasıl ifa edeceklerini, yürüdükleri yolun âdâb ve erkânını nasıl talim edeceklerini göstermek maksadıyla vahiy ve peygamberlik müessesesini vaz etmiştir. Cenâb-ı Hak, insanlığa gönderdiği bu İlâhî buyruklarında herkesi muhatap almamış, böylesine önemli bir konuda sadece özel donanımlı, müstesna […]