Ramazan’a Has Bir Namaz: Teravih Namazı

Ramazan ayının İslâm Dîni’nde ayrı bir yeri ve önemi vardır. O, orucuyla, iftarıyla, mukabelesiyle, teravih namazı ve sahuru ile insanların aşk ve şevk ile Allah’a ibadete koştuğu bir aydır. Bu mübarek ay, bütün insanî hususiyetlerin inkişafına açık bir fırsat, bir ganimet dönemidir. Allah Resulü (aleyhi ekmelü’t-tehâyâ), Kur’ân’ın nazil olduğu, Cennet kapılarının ardına kadar açıldığı, mağfiretle […]

Kur’ân’da ve Efendimiz’in Beyanlarında Ramazan ve Oruç

Müminler için Cenâb-ı Hakk’a yakınlaşmanın, Cennet’e ve ebedî saadete ehil hale gelmenin en güzel ve bereketli vesileleri farz ve nafile ibadetlerdir. Ramazan orucu ve içerisindeki diğer ibadetler de bu manada müminin yüce Allah’la münasebetinde çok hayati bir öneme sahiptir. İnanmış sineler Ramazan orucunu, her türlü ibadet ve salih amelde olduğu gibi, Cenab-ı Hakk’a karşı bir […]

Kur’ân ve Ramazan

Ramazan, Kur’ân-ı Kerim’in yüce âlemden beşeriyet ufkuna indiği kutlu zamandır. Kur’ân, dünyâ semâsına böyle bir Ramazan ayında doğmuştu. Karanlıklar içinde yolunu kaybetmiş, istikbalinden ümidsiz insanlığın yolunu aydınlatan, ona dünyâda olduğu kadar ebediyet âleminde de kurtuluş ve mutluluk haberi getiren en büyük müjde odur. Kur’ân müjdesinin tazeliğini korumak, insanların ondan alacakları feyzi artırmak için, bu fermanın […]

Ramazan ve Efendimiz’de Cömertliğin Çağlayana Dönüşmesi

Peygamberimiz, İnsanların En Cömertiydi Nebiler Sultanı insanların en cömerdiydi. Her zaman çevre­sindeki insanların ihtiyaçlarını gözetir, adeta başkaları için yaşar­dı. O, çoğu gönüllere keremiyle girmişti. Kendisi’nden bir şey is­tenildiğinde, varsa verir, olmadığı takdirde de vaad ederdi. Bazen üzerine giydiği tek elbisesini bile isteyen olur, O da hiç çekinme­den hemen hediye ederdi.  O’nun dilinde cömertlik, insanı Allah’a […]

EN HAYIRLI GERDANLIK: SEKÎNE

İnsanoğlu hem güzel hem de güzelliğe/güzelleşmeye/süslenmeye meyilli yaratılmıştır. Güzellik fıtratına yerleştirilmiş insan, bu duygularını tatmin için giyinir-kuşanır, saçını sakalını tıraş eder ve tarar, ekstra yüzük, kolye, bilezik, küpe, saat ve gerdanlık gibi çeşitli takılar da kullanır. Bunlar insanı daha da güzelleştiren aksesuarlardır. Allah Resûlü harama ve israfa girmeden güzelleşmeyi teşvik de eder: “Allah güzeldir, güzelliği […]

Şaban Ayı ve Efendimiz’in (sav) Hayatındaki Yeri

Şaban ayı, kutlu zaman dilimi üç aylar‘ın ikincisidir. Bu ay, Peygamber Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) Ramazan Ayı’dan sonra neredeyse tamamını oruçla geçirdiği ve kendisini ibadet ü taate hasrettiği biricik aydır. Nitekim Şaban-ı şerif için “Şaban Benim ayımdır” buyurmuş ve âdeta bu ayı, kendisine mahsus olarak, yani ümmete vacip veya farz kılınmamak kaydıyla, oruç tutarak […]

İSRÂ VE MİRAÇ

Hira’daki vuslattan bu yana on bir yıl geçmişti. Takvimler, Recep ayının yirmi yedisini gösteriyordu. Bu süre içinde çok gayret edilmiş; ama Mekke akıl almaz bir tepki gösterip bu gayretlere müspet cevap vermemişti. Gerçi, müspet cevap verenler de yok değildi; ama, imanla bütünleşmeleri adına ortaya konulan ölümüne gayretlere karşılık, bırakın müspet cevap vermeyi, koşarak gelmeleri gerekiyordu! […]

Milletinin Helakine Değil Hidayetine Dua Eden Nebi

Allah Resûlü, Mekke’den Medine’ye hicret etmiş ancak kavminden kopmamıştı. Hala kendisini doğduğu ve yetiştiği ve 53 yıl yaşadığı vatanından çıkmak zorunda bırakan Kureyş toplumunu düşünüyor ve onları Hak ile buluşturma adına yollar arıyordu. Bu hususta bir taraftan fiili adımlar atarken diğer taraftan kavlî dualarını da eksik etmiyor, ashabını da özellikle bu mevzuda teşvik ediyordu. Zira […]

Karanlığı Delen Yıldız: Tarık Bin Ziyad

Bir zamanlar Kuzey Afrika coğrafyasında görev yaparken, dünyanın dört bir yanından ziyarete gelen dostları, önce, bu topraklara silinmez imzalar atan, kıtalara sığmayan ruh Ukbe Bin Nafi ile tanıştırdım. Hemen ardından da, onun Berberî topraklarına diktiği fidanın bir çiçeği, bir nevi halefi, batı Avrupa’daki karanlığı delen yıldız, beşer tarihinin altın harflerle kaydettiği büyük komutanlardan, Endülüs Fatihi, […]

Rabb’inin Sanatını Gör ve O’nun Şanını Yücelt

Sanatı görüp sanatkârı görmemek ve onu takdir etmemek bir çeşit nankörlüktür. Onun içindir ki sanatla ilgili Kur’ân’da üzerinde durulan bir husus da Yüce Sanatkâr’ın sanat eserleri karşısında alınacak en isabetli tavırla ilgilidir: “Yaratan ve her şeyi en güzel ve en sağlam şeklini veren, her şeyi takdirle/bir ölçü ve planla yapan ve yönlendiren, yüce Rabbinin adını […]