Kamu Malından Çalan Haini, Koruma!

İslam’da kamuya ait bir malı çalmak, ihalelerde yolsuzluk yapmak, devlete ait işlerden konumunu kullanarak çıkar sağlamak (ğulûl) haram kılındığı gibi böyle bir kimseyi/grubu korumak ve onlara maddî-manevî destek vermek de yasaklanmıştır. Allah Resûlü, açık bir ifadeyle “Ganimetten/devlet hazinesinden mal aşıran kişiyi/yetkiliyi koruyan kimse de onun gibidir.” buyurmuş ve böyle davranan kimseleri, suç ortağı ilan etmiştir. Dolayısıyla böyle bir suçu/günahı […]

Efendimiz’in (sas) Eğitim Felsefesi (4): Beden Diline Dikkat

Cenâb-ı Hak, Kur’ân mesajını ve Nebevî daveti itibarsızlaştırmak için yapılan bir toplantıda müşriklerin akıl hocası Velid İbn-i Muğîre’nin duruşunu haber verirken, “O düşündü, ölçtü, biçti… Kahrolası, nasıl da ölçtü biçti! Hay kahrolası! Nasıl, nasıl da ölçtü biçti! Sonra baktı… Derken suratını astı, kaşlarını çattı… Sonra da sırtını döndü, kibirinden kabardı, arkasına bakmadan çekip gitti! ‘Bu […]

Nebevî Eğitimin İlkeleri (20): “İLME TEŞVİK ET!”

Allah Resûlü’nün (aleyhissalâtu vesselâm) peygamber olarak görevlendirildiği Cahiliyye döneminin en belirgin özelliklerinden biri ilmî, ahlakî, dinî, hukukî ve içtimai hayatın tevhid ve düzenden mahrum oluşudur. Bundan dolayıdır ki bu devir; cehaletin, ırkçılığın hâkim olduğu, güçlünün zayıfı ezdiği, her türlü taşkınlık, yağma, saldırı, gasp ve zulmün yaygın olduğu bir dönemdir. Büyük çoğunluğu itibarıyla göçebe bir hayat […]

Kamu Malı ve Emanete Hıyanet

Devlet, millet ve vakıf gibi kamuya ait işleri deruhte etmek için kendilerine vazife tevdi edilen kimseler büyük bir sorumluluk altındadırlar. Zira halkın haklarını koruma ve geliştirme onlara emanet edilmiştir. Tarih boyunca milletleri ve medeniyetleri sosyal ve iktisadî açıdan çöküşe sürükleyen sebepler arasında yöneticilerin idarî ve ekonomik yolsuzlukları; konumlarını kendi menfaatleri istikametinde kullanmaları, yolsuzluğa kapı aralamaları […]

Esbaba Riayet ve Tevekkül Arasında Hicret

Sebepler, maddi alemin üzerine dokunduğu kanaviçe gibidir. Varlığın nizam ve intizam içerisinde devamı hususunda hikmet dolu ilahî bir rahmettir. İnsan aklının işleyişi, tefekkür ve her türlü üretim noktasında ise âdeta tükenmez bir hazine hükmündedir. Esbaba riayet hem sünnetullaha saygının bir gereği hem de ilahî ve nebevî bir emirdir. Bir irade, azim ve kararlılık insanı Allah […]

Nebevî Eğitimin İlkeleri (19): “Velileri Ziyaret Edin!”

Başarılı ve verimli bir talim ve terbiye adına muallim ve rehberlerin, muhatapları ile sadece akademik ilişki kurması asla yeterli değildir. Bunun yanında hem talebeleri hem de velileri ile iletişime geçmeleri ve dostluklar kurmaları çok önemlidir. Zira muallimlerin/rehberlerin muhatabını tam tanıyabilmesi, yaşadığı ev, aile ortamını ve sosyal çevreyi de bilmesine bağlıdır. Bunu gerçekleştirecek olan da veli ziyaretleridir. […]

Nebevî Eğitimin İlkeleri (18): “YAKINLIĞINI DAVRANIŞA DÖNÜŞTÜR!”

Eğitim ve öğretimde iletişim yakınlık davranışları, sözlü ve sözsüz olarak iki kategoride ele alınır. Daha önce yayınlanan iki makalede sözlü yakınlık davranışları üzerinde durulmuştu. Bu makalede ise “sözsüz yakınlık davranışları” incelenecektir ki bunların ilki, fiziksel temastır. Muhatabın başını okşama, elini tutma, omzuna/göğsüne dokunma gibi zahiren basit görülen fiziki dokunuşlar -kültür farklılıkları mahfuz- hem sağlıklı bir […]

Sahabede İnisiyatif Alma İradesi

Kur’ân ve Sünnet ile şekillenen sahabe, birer irade, azim, kararlılık, cesaret ve mesuliyet nesliydi. Onlar, Allah Resûlü’nün davetine “Evet!” demekle aynı zamanda zulüm ve baskıya maruz kalacaklarını biliyor ve tercihlerini buna rağmen yapıyorlardı. Zira temel hak ve hürriyetlere bile saygısı olmayan azgın muhatapları, mü’minleri dinlerinden döndürmek, olmadı yok etmek için her türlü şiddete başvuruyordu. Üstelik […]

Nebevî Eğitimin İlkeleri (17): “YAKINLIĞINI DUYUR!”

Eğitim, öğretim ve iletişimde yakın olmanın ve yakınlığını muhataba duyurmanın sözlü ve sözsüz olmak üzere farklı şekilleri vardır. Bu vesileler aslında talim ve terbiye hayatının üzerine kurulu olduğu temel esaslar arasındadır. Zira bir anne babanın, rehberin ya da öğretmenin bu yöntemlere başvurmadan muhatabının duygularına yakınlığını duyurması çok zordur. Allah Resûlü’nün talim ve terbiye metodolojisi içinde […]

Nebevî Eğitimin İlkeleri (16): “YAKIN OL!”

Nebevî eğitim ve öğretimin temel ilkelerinden birisi de muhataba yakın olmak, yakın davranmak ve yakınlık göstermektir. Bir çok anne-baba ve muallim “yakın olursam annelik-babalık/muallimlik otoritem sarsılır ve çocuklarım/öğrencilerim gevşer, şımarır, söz dinlemez, eğitim-öğretim yapamam” vb. gibi mazeretlerle terbiyesiyle mesul olduğu kişilerle aralarına çok fazla mesafe koyarlar. Ciddiyet ve vakar ile muhataplarına yakınlık ve samimiyet dengesini […]